İSTANBUL (AA) – SAADET FİRDEVS APARI – Pera Yapım tarafından 19 Haziran'da çekimlerine başlanan "Kehanet" filminin çekimleri tamamlandı.
Çekimler sırasında, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle Sinema-Dizi Sendikası tarafından yayınlanan kılavuzdaki tedbirler uygulandı.
Senaryosunu Fırat Tamer'in kaleme aldığı gizem, gerilim ve macera türündeki yapımı, Fatih Hasanoğlu yönetti.
Yapımcı Eylem Türk, filme ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, film sektörüne yeni adım attığını belirterek, yapımcılığını üstlendiği ilk film olduğunu dile getirdi.
Kehanet'in gizem, gerilim ve macera türünde olduğunun altını çizen Türk, "Kehanet, kıyamet alametleri serimizin ilk filmi olacak. Bundan sonra da devamını çekmek istiyoruz. Korku filmi sektöründe, Türk filmleri arasında bir boşluğu dolduracağını düşünüyoruz. Bildiğiniz korku filmleri gibi olmayacak. Son dönemde sayıları giderek artan, 'cin' temalı filmler çekildi. Hatta afişleri bile birbirine benziyor bu filmlerin. Bizimkisi öyle değil. İçinde şifreler olan, kahramanlarının bu şifreleri çözerek kıyamet alametlerinin ilkine ulaştığı sürpriz sonlu bir film." dedi.
– "Bekleme sürecinde senaryomuza salgını dahil ettik"
Eylem Türk, Kovid 19 sebebiyle, mart ayında yapılması planlanan çekimlerin ertelendiğine işaret ederek, "Bu süreç bizim için hayırlara da vesile oldu. Salgınlar, halk arasında kıyamet alametlerinden biri olarak değerlendiriliyor. Biz de bu bekleme sürecinde senaryomuza salgını dahil ettik. Böylelikle de güncel bir senaryoya kavuşmuş olduk." diye konuştu.
Sette, tedbirlerin titizlikle uygulandığını vurgulayan Türk, "Sosyal mesafeli ilk set diyebiliriz. Bunun için çok önlem aldık. Setimizde hijyen noktaları oluşturduk. Herkes maske ve eldiven kullanıyor. Sosyal mesafe kurallarına uyuyoruz. Çekim aralarındaki yemeklerde sosyal mesafeye, oturma düzenine dikkat ediyoruz. Maksimum düzeyde tedbirlere uyuyoruz." ifadelerini kullandı.
Yapımcı Türk, filmin eylül ayında vizyona girmesinin planlandığını kaydederek, şunları aktardı:
"Dağıtımcımız Mars Grubu. Türkiye genelinde eylül ayında sinemaseverler güzel bir gizem, gerilim, macera filmi izlemiş olacak. Sektörde, kamera önünde ve arkasında çok kadın çalışan var ama yapımcı sayısı az. Bunu da setlere ilk başladığımızda, bana olan şaşkın bakışlardan anladım. Film ekipleri, kadın yapımcıya çok da alışık değil. Kadınlar bu iş için geç kalmış diye düşünüyorum. Daha erken bu işe soyunmaları ve ellerini taşın altına koymaları gerektiğini düşünüyorum. Ben 7 yaşımdan beri korku filmleri seyrediyorum. Hep hayalimde bir korku filmi projesi vardı. Niye şu anda oldu diye soracak olursanız, çok yakın bir süreçte babamı kaybettim ve bu bana hayatın çok kısa olduğunu ve hayallerin ertelenmemesi gerektiğini hatırlattı. Ben de bu hayalimi bir an evvel pandemi de olsa gerçekleştirmek istedim."
– "Pandemi sürecinde film çekmek çok daha zorlayıcı oluyor"
Filmin yönetmen Fatih Hasanoğlu, filmde güncel durumlardan faydalandıklarını kaydederek, "Kıyamet alametlerini incelemek amacıyla bir yola çıktık. Daha sonrasında pandemi süreci araya girdi ve bizim bu süreçte, senaryoyla daha fazla ilgilenme gibi bir durumumuz oluştu. Senaristimiz yaşadığımız pandemi süreciyle ilgili bazı sahneler ekledi filmimize. Bu sahnelerin filmi çok daha güçlendirdiğini düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Salgın döneminde film çekmenin zorluklarına da değinen Hasanoğlu, şöyle konuştu:
"Pandemi sürecinde film çekmek, gerçekten normal şartların dışında çok daha zorlayıcı oluyor. Sosyal mesafeye, hijyen kurallarına dikkat etmek gibi sizi zorlayıcı faktörler var. Mekanlar konusunda daha hassas davranmamız gerekiyor. Bu bizi zaman olarak etkiliyor. Biz bunları da layıkıyla yerine getirdik. Gayet güzel gidiyor her şey. Bu insanların sorumluluğu da bizim üzerimizde. Daha hassas davranıyoruz. Oldukça dikkat ettik, hastalık durumuyla karşılaşmadık."
– "Çekim tekniklerimiz, açılarımız Türkiye'de çok alışılmış şekilde değil"
Hasanoğlu, filmin birçok anlamda ilkleri barındırdığını söyleyerek, "Benim ilk uzun metraj filmim. Yapımcımız Eylem Türk'ün de ilk sinema macerası. Şu ana kadar Türkiye'de yapılmamış bir tür üzerine yola çıktık. Çekim tekniklerimiz, açılarımız Türkiye'de çok alışılmış şekilde değil. Fragmanı kestiğimizde zaten göstermiş olacağız." dedi.
Filmde başrollerden birini oynadığını da dile getiren Hasanoğlu, "Kolay olmayan bir şey ama çok güzel oldu yaptığımız iş. Daha çok kamera arkasında olmayı tercih ediyorum. Güzel ve farklı bir tecrübe oldu, ikisini de aynı anda götürmek. Takdiri seyirciye bırakıyoruz. Bu filmde oyuncu olmamın şöyle bir avantajı oldu, ne çekeceğimi bildiğim için oyuncuları sahnede daha kolay yönlendirebildim." diye konuştu.
Oyuncu Mustafa Ak da setin çok eğlenceli olduğunu dile getirerek, "Sıkılmıyoruz. Set ekibi çok iyi. Pandemi sürecinde uyulması gereken bütün önlemlere uyuyoruz. Ortalama 40 kişilik minimal bir setimiz var. Çok kalabalık değiliz. Herkes önlemini alıyor. Genelde akşama doğru başlıyor setimiz. Geldiğimizde elimizi yüzümüzü yıkıyor, dezenfektanlarımızı sıkıyoruz. Ateşimiz ölçülüyor. Sonrasında çekimlere başlıyoruz." ifadelerini kullandı.
Oyuncu Muhammed Bahçecik ise salgın sürecinde oyunculuk yapmanın zorluğuna dikkati çekti.