Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--
Son Dakika Haberler

Tokatlı saraç, 47 yıldır yaptığı hamutlarla baba mesleğini yaşatıyor39 defa okundu

kategorisinde, 19 Ağu 2024 - 09:05 tarihinde yayınlandı
Tokatlı saraç, 47 yıldır yaptığı hamutlarla baba mesleğini yaşatıyor

TOKAT (AA) – Tokatlı 60 yaşındaki saraç (koşum ve eyer takımları yapan kimse) Hüseyin Örükaya, babasından devraldığı hamut ustalığını, teknolojiye direnerek 47 yıldır yaşatıyor.

Unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden birisi olan saraçlık sanatını çocukluğundan bu yana icra eden Örükaya, mesleğin eskimesinden dolayı malzeme bulmakta bile zorluk çekiyor.

Tarihi Sulusokak'taki mütevazı atölyesinde babasından devraldığı hamut (araba koşumunda at ve katırların boyunlarına geçirilen ağaç veya üstüne meşin takılmış çember) ustalığını günümüze taşıyan evli ve 4 çocuk babası Örükaya, AA muhabirine, at ve katırların araba veya saban türü aletlere koşumunda kullanılan hamuta, Tokat ve çevre illerden talebin azaldığını, ürettiği ürünlerin yoğun olarak Doğu Anadolu Bölgesi'nden alıcı bulduğunu söyledi.

Eskisi kadar çok üretim yapamadığını ifade eden Örükaya, şunları dile getirdi:

"Alın teri, el emeği, göz nuru. Çok şükür bugüne bizi getirdi. Zengin olamasak da çok şükür diyoruz. En azından hayatımızı iyi şekilde idame ettiriyoruz. Deri kullanıyoruz, ağaç, keçe, kamış otu kullanıyoruz, derken yani hamutu bu şekle getiriyoruz. Bayağı bir emek harcıyoruz. Günde bir tane anca yapabiliyoruz. Yani fazla üretim de yapamıyoruz. Tamamen el emeği olduğu için, makineleşme yok. İnce iş olduğundan dolayı da geç çıkıyor iş."

Mesleği eskisi kadar talep görmese de iş olduğu sürece yapmaya devam edeceğini anlatan Örükaya, "İş olmazsa, zaten yaş da geldi altmışa, işi bırakacağız mecburen. En azından burada zaman geçiriyoruz. Yerimiz belli, mekanımız belli. Eşimiz, dostumuz geliyor. Yemek yiyoruz, çay içiyoruz, muhabbet ediyoruz derken, zamanımızı böyle geçiriyoruz." diye konuştu.

Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ