LONDRA (AA) – İngiltere'de ana muhalefetteki İşçi Partisinin Gölge Dışişleri Bakanı David Lammy, 4 Temmuz'daki seçimlerden sonra iktidara gelmeleri halinde partisinin Avrupa Birliği'ne (AB) ve Gümrük Birliği'ne yeniden katılmayı düşünmediğini söyledi.
Genel seçimlerden sonra iktidar olmaları halinde İngiltere'nin yeni Dışişleri Bakanı olacağı tahmin edilen Lammy, İngiltere'deki Yabancı Basın Derneğinin (FPA) etkinliğinde yabancı gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Lammy, İngiltere'nin AB'den ayrılması (Brexit) sonrası dönemin Başbakanı Boris Johnson'ın AB ile yaptığı anlaşmanın "yetersiz" olduğunu söyledi.
Gelecek yıl, geçmişte yapılan bazı ticaret anlaşmalarının gözden geçirileceğini kaydeden Lammy, "Bu gözden geçirmeleri Avrupalı mevkidaşlarımızla, iyi niyet içerisinde yapacağız. Daha önceden de altını kalın çizgiyle çizdiğimiz gibi, AB'ye tekrar katılmayı planlamıyoruz, Gümrük Birliği'ne yeniden katılmayı planlamıyoruz. Üzerine çalışabileceğimiz anlaşmalar var. AB-İngiltere Bilgi Güvenliği Anlaşması üzerine çalışabiliriz." ifadelerini kullandı.
Lammy, artık yeni bir sayfa açıldığını ve bu sayfada AB ile daha güçlü ve güvene dayalı bir ilişki kurulması gerektiğini dile getirdi.
– "Seçilirsek ilk günden Orta Doğu ile ilgili konularla ilgilenmeye başlayacağım"
Kıbrıs sorunu konusunda değerlendirmelerde bulunan Lammy, Birleşmiş Milletlerin (BM) çizdiği çerçeve doğrultusunda federasyon tezini savunmayı sürdüreceklerini belirtti.
Bu süreçte de İngiltere'nin üzerine düşen rolü oynayacağını söyleyen Lammy, kendi seçim bölgesi Tottenham'da da çok sayıda Kıbrıs kökenli vatandaşın bulunduğunu, Kıbrıs kökenlilerle büyüdüğünü ve bu konuda çok fazla bilgi sahibi olduğunu ifade etti.
Lammy, Orta Doğu'daki gelişmeler ile İsrail'in Gazze saldırılarına ilişkin soruyu da yanıtlayarak şunları kaydetti:
"Son 2 yılda çok sayıda Orta Doğu ziyareti yaptım. Bölge ülkelerinin liderleri ve bakanları için yabancı sayılmam. Hepsiyle yakın ilişki kurmaya çalışıyorum. Bu yılın başından beri ateşkes istediğimizi, Gazze'deki durumdan endişeli olmaya devam ettiğimizi, iki taraf için de güvenlik istediğimizi ve esirlerin bir an önce salıverilmesi gerektiğini söylüyoruz. Bu konuda Arap partnerlerle çalışmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Bazı Arap ülkeleri, Lübnan'daki gerginliğin daha da yükselmesi riskinden endişe duyuyor. Eğer seçimi kazanırsak ilk günden bu konularla ilgilenmeye başlayacağım."