İSTANBUL (AA) – Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, siyasetin hesap verme yeri olduğunu belirterek, '''Seçimden önce istediğimi söylerim, seçimden sonra da unuturum.' diyorlar. Bunun bir karşılığı 31 Mart'ta sandıkta olmayacak mı zannediyorlar? Mutlaka olacak." dedi.
Sultanbeyli'deki Doğu ve Güneydoğu STK ve Kanaat Önderleri Buluşması'na katılan Yılmaz, bölgeye hiçbir dönemde olmadığı kadar yatırımı, hizmeti son 20 yılda gerçekleştirdiklerini söyledi.
Yılmaz, Doğu ve Güneydoğu'daki yatırımlara, atılan sosyal adımlara dikkati çekerek, "Bunlar nasıl gerçekleşti? Huzur, güven ortamında. Kamu yatırımlarını her ortamda yapabiliyorsunuz ama özel sektörün bir ile gelmesi için mutlaka huzur, güven ortamı lazım. Siz de düşünün, sermayeniz olsa riskli bir yere gider misiniz? Gitmezsiniz. Huzurun olduğu yere gidersiniz. Çok şükür, şu anda Doğu, Güneydoğu çok huzurlu bir şekilde. Ömrümüz geldi geçti, sürekli birtakım sıkıntılar, şunlar, bunlar ama ilk defa bakın bu son yıllarda son derece huzurlu. İnanıyorum ki bu huzur ortamında Doğu, Güneydoğu Türkiye ortalamasının üstünde büyüme sergileyecek önümüzdeki yıllarda çünkü uzun yıllardır kullanılmamış bir potansiyeli harekete geçirmeye başladık." diye konuştu.
Bingöl Sancak'ta tesis açılışına katıldığını anlatan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çalışanlara, 'Nereden geldiniz, nasıl öğrendiniz bu işi?' diye sordum. Oradaki genç kızlar, 'İstanbul'da çalışıyorduk, bu tesis açılınca İstanbul'u bıraktık, Sancak'a geldik.' dediler. Geçmişte iş bulmak için oralardan İstanbul'a göç edenler, şimdi bu yeni yapılan tesislerle tersine memleketlerine gidiyorlar, bunu yaşayarak gördüm. İnşallah önümüzdeki dönem daha da artacak, tersine göçü daha fazla göreceğiz. Bu ülke bizim, İstanbul'uyla, Bingöl'üyle, bütün illeriyle… Önemli olan 'Türkiye Yüzyılı' diyoruz, bütün farklılıklarımızla birlikte bir millet olarak, bir, beraber, kardeş olarak inşallah Türkiye Yüzyılı'nı da inşa edeceğiz. Doğu ve Güneydoğu da Türkiye Yüzyılı için yük değil fayda sağlayan bir bölge olacak. Tarihte nasıl bereketli hilal diyoruz bu bölgelere, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. Doğu, Güneydoğu aç kalacak bir yer değil, açık kalacak bir yer değil, muazzam kaynakları var, tarihi birikimi var ve yeni dönemde bu huzur ortamıyla birlikte çok farklı bir gelişmeyi hep birlikte göreceğiz."
– ''Murat Bey, İstanbul için en uygun aday''
Yılmaz, yerel seçimlere işaret ederek, yerel seçimde o yörenin ihtiyaçlarını kimin karşılayacağının, hizmetleri kimin yapacağının önemli olduğunu söyledi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı için Murat Kurum'un aday olduğunu anımsatan Yılmaz, ''Murat Bey'i uzun yıllardır tanırım, memleketimiz Bingöl'e de çok büyük hizmetleri oldu geçmişte. 2003 depreminden sonra gelip orada uzunca bir süre yaşadı, sokak sokak da bilir oraları, gerçekten büyük faydaları oldu. Bakanlığı döneminde de Bingöl'deki, doğudaki kentsel dönüşüme, belediyelerin çalışmalarına çok ciddi destekler sundu. Bizim ona hakikaten bir vefa borcumuz var. Murat Bey, inanıyorum ki İstanbul için de en uygun aday." ifadelerini kullandı.
İBB'deki bütçe yönetimine değinen Yılmaz, "Bir önceki yönetim döneminde bizim merkezi idare olarak verdiğimiz ve öz kaynaklarıyla belediyenin toplam bütçesinde yatırıma ayrılan pay yüzde 55 civarındaymış, 54,6. Son 4-5 yılda ise bu yüzde 37,8'e düşmüş yani 38 diyelim. Azalmış, aşağı yukarı 17 puan. Bütün büyükşehirlere bakıyorsunuz, yatırım oranı en fazla azalan belediye İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Peki 'Nasıl idare etti bu 4-5 yıl yatırım yapmadan?' derseniz, geçmişten bir sermaye gelmişti, sermayeden yedik." diye konuştu.
– "Deprem öncesi yapılan 1 liralık harcama, deprem sonrası 7 liralık harcamaya denk geliyor"
Yılmaz, ilçede yapılan çalışmalara dikkati çekerek, "Gerçek belediyecilik dediğimiz işte bu, insanların canını kurtaracak o yapılan çalışma, malını kurtaracak. Deprem öncesi yapılan 1 liralık harcama, deprem sonrası 7 liralık harcamaya denk geliyor yani 1 lira yaptığınız harcama sizi 7 liralık harcamadan kurtarıyor, bunu bilmemiz lazım. Çoluk çocuğumuzun, kendimizin geleceği için bilmemiz lazım. Gerçekten büyük bir sorumsuzluktur bu. 5 yıl bu memlekette kentsel dönüşüm yapmamak, afete bu toplumu hazırlamamak… Ne zaman olacağını kim bilebilir? Yarın da olabilir. Bunun bir garantisi var mı? Hazırlamamız lazım toplumu, dolayısıyla İstanbul'un geleceğine yatırım yapılması lazım." ifadelerini kullandı.
Yılmaz, kentte yaşanan sorunlara değinerek konuşmasını şöyle tamamladı:
"Türkiye Yüzyılı'na İstanbul'u böyle bir zihniyetle, böyle bir anlayışla hazırlayamayız. Bırakın vaatlerini yerine getirmeyi, ne vadettiğini 'Hatırlamıyorum.' diyor. Ne vadettiğini bile hatırlamayan bir başkandan bahsediyoruz. İki tür siyaset vardır: Bir tanesi, vadettiklerini hatırlayan, gece gündüz onları gerçekleştirmek için koşturan, ha olur ki bazılarını yapamazsınız, onu da çıkarsınız topluma izah edersiniz, 'Şu sebeplerle yapamadık. Uğraştık, çaba sarf ettik ama şöyle şeyler oldu.' diye hesap verirsiniz. Siyaset hesap verme yeridir. Bir hesap veren siyasetçi var, bizim anlayışımız o. Yapamayacağınız şeyi söylemeyeceksin, söylediğin şeyi de yapacaksın. Siyasete güven, siyasetçiye güven de böyle olur ama maalesef bu güveni de zayıflattı. 'Seçimden önce istediğimi söylerim, seçimden sonra da unuturum.' diyorlar. Bunun bir karşılığı 31 Mart'ta sandıkta olmayacak mı zannediyorlar? Mutlaka olacak."
Cumhur İttifakı Sultanbeyli Belediye Başkan adayı Ali Tombaş ve AK Parti Sultanbeyli İlçe Başkan Vekili Ayhan Uşdi'nin de selamlama konuşması yaptığı program, soru cevapla devam etti.