İSTANBUL (AA) – LGBT propagandası ve dayatmasına karşı tepkileri duyurmak amacıyla düzenlenen "Büyük Aile Buluşması", katılımcıların Saraçhane'deki Fatih Anıt Parkı'ndan Beyazıt Meydanı'na kadar yaptığı sessiz yürüyüşle sona erdi.
İki yüzden fazla sivil toplum kuruluşunun bir araya gelerek oluşturduğu Büyük Aile Platformu tarafından gerçekleştirilen buluşma için Fatih Anıt Parkı'nda bir platform kuruldu.
Etkinlikte, dünyada cinsiyet değiştirmek zorunda bırakıldıktan sonra pişmanlığını dile getiren kişiler ile bazı uzmanların cinsiyetsizleştirilen toplum uyarılarına ilişkin konuşmaları platforma yansıtılan ekranda gösterildi.
Programa katılamayan Rus siyaset bilimci ve strateji uzmanı Alexandr Dugin, Macar aktivist Reka Szilagy, Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Prof. Dr. Saffet Köse, Doç. Dr. Mücahit Gültekin, Dr. Mustafa Merter, Dr. Altay Cem Meriç ve Dr. Emrah Eker'in video mesajlarının ekranlarda gösterildiği etkinlikte, daha sonra alanda toplanan kalabalığa hitaben konuşmalar yapıldı.
Programda konuşma yapan Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Sefa Saygılı, ailenin, toplumun son kalesi olduğunu belirterek, "Aile bizi stresten, sıkıntıdan her türlü tehlikeden koruyan, muhafaza eden bir kalemiz. Ailemiz güçlü olursa toplumumuz güçlü olur, ailemiz güçlü olursa çocuklarımız, anne ve baba mutlu olur. Aileye karşı bugün en büyük tehditlerden biri de bu cinsel sapkınlık dayatmasından geliyor. Bu yüzden bununla mücadele etmek, buna karşı direnmek hepimizin görevi." ifadesini kullandı.
– "Küresel emperyalizmin tavassutuna girmiş bilim adına konuşamayız"
Prof. Dr. Tülin Oygür ise bir bilim kadını olmasının yanı sıra bir anneanne de olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
"Gelecek beni ilgilendiriyor herkes gibi. Torunum için, evladım için… LGBT propagandasında, sözüm ona, bilimsel birçok uydurmayla karşılaşıyoruz. Buna itiraz ediyorum. Dikkatli olun. Bilim insanlarına sesleniyorum. LGBT propagandası, küresel emperyalizmin elindeki araçlardan bir tanesidir. Türkiye'nin tam bağımsızlığı için, insanlığımızın gelecek mutluluğu için bilimin LGBT propagandasına payanda edilmesine asla müsaade etmeyelim. Türk bilim insanlarına özellikle seslenmek istiyorum. Bize çok iş düşüyor. Biz emperyalist saldırının ön cephesindeki ülkelerden bir tanesiyiz. Biz küresel emperyalizmin tavassutuna girmiş bilim adına konuşamayız."
Programda, oyuncu Burak Haktanır, gazeteciler Erem Şentürk ve Ersin Çelik, youtuber Sertaç Güngör, avukat Zühre Genişel, sanatçılar Resul Aydemir ve Recep Demirkaynak ile Ali Rıza Özkan da konuşma yaptı.
– Saraçhane'den Beyazıt'a sessiz yürüyüş
Konuşmaların ardından kalabalık grup, Beyazıt Meydanı'na kadar sessiz yürüyüş gerçekleştirdi.
Burada ise Türkiye Gençlik Vakfı'ndan avukat Tuba Arslan, ÖNDER'den avukat Furkan Erdem, Uluslararası Genç Derneğinden avukat Abdulsamet Karaarslan ve Türkiye Gençlik Birliğinden Hilal Aydın tarafından basın açıklaması dönüşümlü olarak okundu.
Basın açıklamasında, hiçbir şahsı hedef almadan LGBT propagandası ve dayatmasının karşısında duranların, LGBT lobisince nefret söyleminde bulunmakla damgalanmaya çalışıldığı belirtildi.
On yıllardır bilimi ve sanatı çarpıtarak kendini meşru bir zemine taşımaya çalışan LGBT lobisinin dünya genelindeki bilimsel çalışmaları göz ardı ettiği veya engellemeye çalıştığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"LGBT yaşam tarzının neden olduğu uyuşturucu bağımlılığı başta olmak üzere ağır hastalıkları, erken ölüm yaşlarını, yüksek intihar oranlarını, ruhsal çöküşleri örtbas etmeye çalışan malum lobi, ne yaparsa yapsın başarılı olamayacak. Dünyanın her yerinde cinsiyet değiştiren kişilerin yaşadıkları pişmanlıktan dolayı malum lobiye isyan etmek için her yıl düzenledikleri Detrans Farkındalık Günü, bunun en açık örneklerinden birisi. Bu tehdit sadece ülkemizde değil, tüm dünyada aileleri harekete geçirmiş durumda. İnsanlığın varoluşuna, evlatlarımıza, geleceğimize yönelen bu tehdide karşı hangi siyasi görüşe sahip olursak olalım hep beraber mücadele etmek zorundayız.
LGBT lobisinin bireysel hak ve özgürlükler arkasına saklanarak Batı ülkelerinde pedofiliye alan açma çabaları da tehlikenin vahametini artırıyor."
– Yasal düzenleme talebi
Açıklamada, ABD, İsveç, Hollanda ve İngiltere başta olmak üzere pek çok ülkede LGBT propagandası yapılmasına rağmen, ABD'nin bazı eyaletlerde tehlikenin farkına varılarak, LGBT lobisinin faaliyetlerine karşı ailelerin beklentilerini karşılamaya dönük yasal düzenlemeler yapıldığı, benzer tedbirleri alan ülkelerin sayısının da her geçen gün arttığı vurgulandı.
Türkiye'de de acilen bu yasal tedbirlerin hayata geçirmesi ve LGBT örgütlerinin tüm faaliyetlerine son verilmesi istenen açıklamada, "Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni LGBT propaganda ve örgütlenmesini yasaklayacak bir yasa çıkarması için göreve davet ediyoruz. TBMM, milletin meclisidir ve halkın taleplerine yanıt vermelidir." denildi.
Basın açıklamasında ayrıca şu ifadelere yer verildi:
"Cumhuriyet'in 100. yılına gelmişken maalesef bugün malum propaganda ve dayatma, bizi ailenin kadın ve erkekten kurulduğunu izaha muhtaç kılıyor. Şu çok iyi bilinmelidir ki kadını, erkeği, gençleri, çocukları ve temelde aileyi hedef alan bu dayatma, hiçbir ahlaksızlığını ve suçunu temize çıkaramayacaktır. Ülkeleri demografik olarak zayıflatan, insanlığa kasteden, çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceğini karartan bu propaganda ve dayatmanın kara bulutlarını dağıtmaya kararlıyız."