ANKARA (AA) – Türkiye'de üretim planlaması, tarım arazilerinin ve çevrenin korunması amacıyla Dünya Bankası ile ortaklaşa Türkiye İklim Akıllı ve Rekabetçi Tarımsal Büyüme Projesi (TUCSAP) başlatıldı.
Projenin açılış töreni, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Vahit Kirişci, Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu ve davetlilerin katılımıyla Orman Genel Müdürlüğünde (OGM) gerçekleştirildi.
Lopez, yaptığı konuşmada, Türkiye'nin tarım ve gıda sektöründe çok kayda değer başarılar elde ettiğini söyledi. Dünya gıda sektöründe bir sıkıntı bulunduğuna dikkati çeken Lopez, "Kısa ve uzun vadede en büyük tehdit iklim değişikliği olacaktır. İklim değişikliğine tarım sektöründeki uzmanlar olarak farklı yaklaşıyoruz. İklim değişikliği tarım sektörünü etkiliyor, seller, sıcaklık dalgaları yaşanıyor." dedi.
İklim değişikliğinin etkilerini azaltma ve adaptasyon önlemlerinin ortaklaşa alınması gerektiğine değinen Lopez, oluşturulacak programın hem ülkeler hem gezegen için doğru ve iyi olması gerektiğini anlattı.
Türkiye'de yapılan çalışmaların bunların bir örneği olduğunu vurgulayan Lopez, şöyle konuştu:
"Bizler sulama sistemleriyle ilgili projeleri destekliyoruz. Çok yakın zamanda yenilikçi proje oluşturuldu su devrimi konusunda. İşlenmiş, arıtılmış suyu tarımsal sulamada kullandık. OGM ise ormanların sürdürülebilirliğini iyileştirmek ve marjinal orman topluluklarını iyileştirmek için bazı girişimleri hayata soktu. Türkiye de uygulayıcı ortaklardan biridir. Yeni bir orman yangınını önlemek amacıyla ve insanları, yerel ekonomileri iklim değişikliği etkilerine karşı korumak için çaba içine girdik. Su ve orman sektöründeki Bakanlıklar özellikle rekabetçiliği artırmaya odaklanmıştır. Çözümlerin iklim yönünden akılcı olması gerekiyor."
– Projenin boyutları
Lopez, projenin uzun vadede sektör kazanımlarını desteklemesini öngördüklerini belirterek, halkın iyiliğini düşünmek için inovatif çözümler getirdiğinin de altını çizdi. Teknolojilerin kullanılması vasıtasıyla iklim bakımından akıllı projelerin üretilmesinin planlandığını söyleyen Lopez, "Hükümetin ve bakanlığın ekipleriyle, bütün meslektaşların desteğiyle burada kesinlikle geliştirme ortakları olarak büyük bir başarıya imza atacağız. Sistematik dönüşümler olacaktır. Bu sayede sürdürülebilirlik, rekabet edebilirlik ve iklim değişikliğinin azaltılması için önemli adımlar atılacaktır." ifadelerini kullandı.
Depremlerin milyonlarca insanı ve tarım sektörünü de olumsuz etkilediğine dikkati çeken Lopez, şöyle devam etti:
"Depremin hemen ardından Antakya'yı ziyaret ettim. Dünya Bankası'ndaki meslektaşlarıma 'son 15 yıldır bu kadar büyük bir deprem görmedim' dedim. Dünya Bankası o bölgenin yeniden yapılanmasını desteklemek için 1,5 milyar dolar ayırdı. Olumsuz etkilenenleri desteklemek için bazı projeleri ortaya koydu. Olumsuz etkilenen bölgeler Türkiye'nin en önemli gıda ambarlarından biriydi. Depremden etkilenen insanlara sadece yeni konut verilmesi değil ekonomik olarak gelişmelerinin desteklenmesi, tarımsal olarak yeniden gelişmelerinin sağlanması gerekiyor."
– "Projeli çalışmalar sektöre önemli katkı sağlayacak"
TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Vahit Kirişci de bu tür projelerin Türkiye'nin ve sektörün tanıtımı adına önemli olduğunu ifade etti. Dünya Bankası ile bu projenin yürütülecek olmasını çok değerli bulduğunu dile getiren Kirişci, bu tarz projeye dayalı çalışmaların, ülkelerin kendi düzeylerini kontrol etmesini gerektirdiğini ve dolayısıyla projeli çalışmaların sektöre çok önemli katkı sağlayacağına inandığını kaydetti.
Kirişci, proje başlığının bugün Türkiye benzeri ülkelerin yaşadıklarını gayet güzel tarif etiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Dün kendi seçim bölgemdeki bir ilçemize bir günde düşen yağış miktarı 231 kilogramdı. Bu yıllık yağış miktarını artırıyor gibi görülse de bunun oluşturduğu çok büyük riskler var. İklim ve rekabetçilik, tarım sektörünün üstesinden gelmesi ve aşması gereken iki önemli kavram. 23 Mart'ta Bakanlık olarak çıkarmış olduğumuz planlı tarım, sözleşmeli üretim, tarım ve orman adına atılması gereken önemli adımların yol haritası belirlenmiş oldu. Biz her vesileyle bu mevzuatın ülkemize kazandırılmasında emeği geçen Gazi Meclisimizin üyelerine şükranlarımızı sunuyoruz. Bu yol haritası ve bu proje dünyanın üstesinden gelmek zorunda olduğu iklim değişikliği konusuna katkı sağlayacaktır diye inanıyorum."
– Projenin detayları
Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü koordinasyonunda, Tarım Reformu, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar, Gıda ve Kontrol ile Bilgi Teknolojileri Genel Müdürlükleri tarafından yönetilen ve 341 milyon 270 bin dolar bütçeye sahip proje, tarımsal veri altyapısının güçlendirilmesi, hayvan sağlığı enstitülerinin kapasitesinin artırılması, kaynak verimliliği ve iklim direncine yönelik yatırımlar ve proje yönetimi, izleme ve değerlendirme bileşenlerinden oluşuyor.
Projenin hayata geçmesiyle birlikte şunların gerçekleşmesi bekleniyor:
– Tarım ve Orman Bakanlığı dijital modeli kurularak, tarım sektörü verileri tek çatı altında toplanacak, böylece Bakanlığın tarımsal politikaları daha etkin planlanacak.
– Toprak veri tabanı geliştirilecek, ulusal toprak arşivi binası inşa edilerek toprak hazinesinin sağlığı izlenecek ve tarım arazilerinin korunmasına katkı sağlanacak.
– İklim Akıllı Teknolojilerin (İAT) kullanılması teşvik edilerek kaynak verimliliği iyileştirilecek ve karbon emisyonu azaltılarak tarımsal sürdürülebilirliğe katkı sağlanacak.
– İklim akıllı tarım teknolojilerini içeren makine parkları kurulacak.
– Temiz enerji kaynaklarından daha fazla faydalanılmasını sağlamak amacıyla jeotermal ısı ile üretim yapacak Tarıma Dayalı İhtisas OSB desteklenerek dünyadaki en büyük yeşil OSB’lerinden birisi inşa edilecek.
– İklim akıllı tarımda kullanılan dijital araçların test, deneme, kontrol ve sertifikasyonu konusunda kurumsal kapasite güçlendirilecek.
– Gediz, Küçük Menderes, Susurluk ve Marmara nehir havzalarında İyi Tarım Uygulamaları (GAP) koduyla başta hayvancılık olmak üzere tarımsal faaliyetlerin su ve toprak kaynakları ile çevre üzerindeki olumsuz etkileri azaltılacak; buna yönelik entegre pilot uygulamalar yapılacak.
– Pandemi sonrasında dünya gündemine oturan hayvan sağlığı konusunda ülkeyi daha ileri bir noktaya taşımak amacıyla aşı, ilaç ve serum gibi veteriner tıbbi ürünlerin sertifikasyonu ile akreditasyonu için uluslararası standartlarda entegre kontrol merkezi VETKOM kurulacak.
– Veteriner kontrol enstitüleri bünyesindeki laboratuvarların biyogüvenlik seviyeleri yükseltilecek, yeni salgınların ortaya çıkmasının önlenmesi ve etkin mücadele için uluslararası izleme kuruluşları ile işbirliği içerisinde ulusal düzenleyici sistemlerin güçlendirilmesi sağlanacak.