GAZZE (AA) – Gazze Şeridi'nde, bazı Arap ülkeleri tarafından yürütülen "televizyon dizileri aracılığıyla İsrail'le kültürel normalleşme" çabaları protesto edildi.
Sendikalar Birliğinin çağrısı üzerine "hepimiz normalleşmenin karşısındayız" sloganıyla Gazze kentinde düzenlenen gösteride, "İsrail ile normalleşme Filistinlilere karşı suçtur" ve "çocuk katilleriyle normalleşmeye hayır" gibi ifadelerin yer aldığı dövizler taşındı.
Eylemcilerin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) önlemleri kapsamında maske takmaları dikkati çekti.
Gösteride konuşan Filistinli Gazeteciler Bloku Başkanı Ahmed Zuğbir, tarihi yok etmeye ve tahrif etmeye yönelik kültürel normalleşme çabalarıyla Arap halklarındaki İsrail'in varlığını reddeden ortak bilincin değiştirilemeyeceğini ifade etti.
Söz konusu çabaların Filistin ve Arap bilincinin direnişi karşısında başarısız olacağını söyleyen Zuğbir, Filistin davasının İslam aleminin ortak meselesi olduğunun altını çizdi.
İsrail ile normalleşmeyi "Filistin halkına karşı işlenmiş bir suç" olarak nitelendiren Zuğbir, Arap rejimlerinin, halklarının ve kurumlarının bu büyük suça karşı mücadele etmeleri gerektiğini dile getirdi.
– Tepkilere neden olan diziler
Suudi Arabistan'ın MBC1 televizyonunda yayınlanan "Mahrac 7" ve "Um Harun" dizileri, Arap ülkeleriyle İsrail arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi adına Filistinlileri karalamak ve tarihi gerçekleri çarpıtmakla eleştiriliyor.
Söz konusu diziler başta Filistin olmak üzere pek çok Arap ülkesinden izleyicilerin tepkisine neden olurken, sosyal medyadaki paylaşımlarda, hisselerinin çoğunun Suudi Arabistan'a ait olduğu MBC Medya grubuna bağlı kanalın boykot edilmesi çağrıları yapılıyor.
Körfez ülkelerinde son dönemde İsrail ile ilişkileri normalleştirme ve bunun mümkün olduğu yönünde bir kamuoyu algısı oluşturma çabasına girildiği gözlemleniyor.
Normalleşme yönündeki adımlar karşılıklı toplantılar, ziyaretler ve çalıştaylarla destekleniyor. Başta Filistin halkı olmak üzere bölge halklarının karşı çıktığı ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail-Filistin sorununa çözüm bulmak üzere ortaya attığı sözde Orta Doğu Barış Planı da birçok Körfez ülkesinde kabul görmüştü.
