ANKARA (AA) – ÖMER OLCAY – Tandem olarak bilinen iki kişilik bisiklet eğitmeni 24 yaşındaki görme engelli Mehmet Dinçer, arkasına oturduğu yol arkadaşının sürüş sırasında doğayı betimlemesiyle karanlık hayatını aydınlığa dönüştürmenin mutluluğunu yaşıyor.
Engelsiz bireyin önde oturarak yön, fren, vites gibi hareketliliği yönettiği, görme engelli bireyin de pedal çevirerek ivmelenmesine katkı sağladığı tandem bisikleti eğitmeni Dinçer, Ankara’da gören gözlerden oluşan bisikletçilerin sayısını artırmak amacıyla ücretsiz kurs vermeye başladı.
Kursiyerleriyle yurt içi ve yurt dışında düzenlenen turların yanı sıra uzun süreli kamplara da katılan Dinçer, pedal arkadaşlarıyla birbirlerine “ayak” ve “göz” olup özgürce gezdikleri tandemlerle doğayı keşfediyor.
Arkasına oturduğu pedal arkadaşının sürüş sırasında betimlediği doğayı hafızasında canlandırarak karanlık dünyasında aydınlatan Dinçer, iki pedal arasında dostluğu gelişen kursiyeriyle yol almanın keyfini yaşıyor.
Küçük yaşlarda geçirdiği rahatsızlık sonucu hayatına görme engelli olarak devam eden Mehmet Dinçer, bisiklet tutkusunun çocukluk yıllarında başladığını söyledi.
Adana’nın Ceyhan ilçesinden 3 yıl önce geldiği Ankara’da tandem bisiklet arayışına girdiğini belirten Dinçer, “Çünkü bisiklet bir kere kanıma girmişti. O rüzgar bir kere damarlarımıza girmişti. Baktık tandemler artınca pedal arkadaşlığı yapacak arkadaşlarımızın azlığından yakındık. Bundan sonra da eğitim verelim düşüncesine girdik.” diye konuştu.
– “Rüzgar tutkusu çok farklı bir şey”
Eğitimleri 5 kademeli olarak verdiğini aktaran Dinçer, tandem bisikletlerle tanışan gören gözlerin hayata başka pencereden bakmaya başladığını vurguladı.
Sürüş esnasında pedal arkadaşlarının doğayı betimlemelerinden etkilendiğini dile getiren Dinçer, şöyle devam etti:
“Betimleme olayını şöyle anlatacağım. Kameralar olurdu, tuşuna basardın bir sonraki fotoğrafa geçerdi içerisinde disk şeklinde dönerdi. Arkadaşımız da bize bisiklet üzerinde bir şeyi betimlediği zaman bir sonrakini betimleyene kadar ben o betimlediği güzelliğin içerisinde kaybolup gidiyorum. Örneğin ‘Şu an yan tarafında yemyeşil bir orman var’ diyor. Bunu betimliyor ve ben kendimden geçiyorum.
Altımda doğaya en az zarar veren bir ulaşım aracı, o doğanın içerisinde beni istediğim yere götürüyor. Sonrasında bana diyor ki ‘Şu anda ağaç bitti ve gözünün alabildiğince bir mavilik var, denize geldik.’ Ben de o fotoğraf karesi bir ileriye gidiyor. Bisikletin üzerindeki yolun beynimdeki yansımasını bu şekilde etkileyici oluyor. Bu bir tutkudur. Rüzgar tutkusu çok farklı bir şeydir. Anlatılabilecek mi bilmiyorum? Her zaman yokuş aşağı inerken ‘fren öldürür’ diyerek sürekli çığlık atarım. Çünkü rüzgarın kesilmesini istemiyorum. Tabi pilotlarım da haklı olarak benden bu konuda sürekli şikayetçi oluyorlar.”
– “Bisikleti hiç kullanmayan da gelebilir”
Yurt dışı bisiklet turu hayaline ulaşmak için Gürcistan’daki etkinliklere katılarak bir adım attığını dile getiren Dinçer, tandem bisikletlerin yaygınlaştırılması için yerel yönetimler başta olmak üzere, toplumun da destek vermesini istedi.
Pedal arkadaşıyla birbirlerinin eksikliklerini sürüş sırasında giderdiklerini anlatan Dinçer, şöyle devam etti:
“Biz bu yola beraber çıktığımız için ben onun görmesini kullanıyorsam o da benim kulağımı kullanıyor. Şöyle diyeyim, lastiği dinliyorum acaba inmiş mi? O fıs sesi geliyor mu? Tamir konusunda ise iç lastik değişimi ve diğer ayarlamaları yapabiliyorum. Bisiklet üzerinde aynı pedal, aynı güç, aynı hissiyat var. Tandemin şöyle güzellikleri var. Herkesin gelmesini istiyorum. Bisikleti hiç kullanmayan da gelebilir. Herkes tandemi sürebilir korkulacak bir şey yok.”
– “Ben de duygu körü olduğumu fark ettim”
Ankara’ya 2 ay önce yerleştiğini belirten tandem bisiklet kursiyeri Hatice Şahin, görme engelli birey ile bisiklet sürmenin ve onların hayaline ortak olmanın güzel bir duygu olduğunu söyledi.
Bisiklet sürmeyi Dinçer’den aldığı tandem eğitimleriyle öğrendiğini anlatan Şahin, “Ben de duygu körü olduğumu fark ettim. Bisiklet çok özgür bir şey ama bunu görmeyen biriyle yapmak ve şehri ona tanıtmak, betimlemek daha başka bir şey. Aslında çok eşitiz. O görmüyor ben görüyorum ama bu çok üstünlük ya da bir şey sağlamıyor. Eğer birimiz pedal çevirmezse yolda kalırız ya da bisikletten düşebiliriz. Tandemde, o kadar eşitiz ve aynıyız ki bu da insana başka şeyler katıyor.” diye konuştu.
– “Görmediğim bir çok detay olduğunu öğrendim”
Bisiklet aktivisti ve tandem etkinlik organizatörü Burçin Tarhan da 2,5 yıl önce Dinçer’den aldığı tandem bisiklet eğitiminin ardından tandem bisiklet turu etkinlikleri düzenlemeye başladığını aktardı.
Tandem bisikletlerin yaygınlaşması için çeşitli çalışmalarda bulunduğuna dikkati çeken Tarhan, şunları kaydetti:
“Ankara’da 10 yıldır bisiklet sürüyorum. Tandem hayatıma girdikten sonra hayatımda bir çok şey değişti. Öncelikle çevreye farklı bakmaya başladım. Görmediğim bir çok detay olduğunu öğrendim. Gerçekten engelli bir bireyin bu şehirde yaşayabilmesinin oldukça zor olduğunu fark ettim. Tandem bisiklet ile pazar alışverişi dahil olmak üzere alışverişlerimize gidebiliyoruz. Kızılcahamam’a uzun yol yapmaya gidiyoruz.
Bunu yaparken de çok güzel bir arkadaşlık ve paylaşım ortaya çıkıyor. Tandem sürerken engelli arkadaşlarımdan şunları duydum; ‘Şu anda kendimi çok özgür hissediyorum. Yüzüme o rüzgar vurduğunda kendimi hafiflemiş sanki uçuyormuş gibi hissediyorum.’ bunlar klişe gibi gelebilir ama gerçekten hissiyatları buydu. Ayrıca bastonla bağımsız hareketi tam oturmamış görme engelli arkadaşlarım, bisikletle o gelişimlerini de hızlandırdılar.”