İSTANBUL (AA) – Bahçelievler Belediyesinin düzenlediği “Ramazan Etkinlikleri” kapsamında “Tasavvuf Müziği Dinletisi” gerçekleştirildi.
Şirinevler Ulu Cami önündeki ramazan etkinlik çadırında sahneye çıkan İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi, sanatçı Mustafa Demirci, sevilen eserlerini İstanbullular için seslendirdi.
Konser öncesinde AA muhabirine açıklama yapan Demirci, Ramazan-ı Şerif’te yapılan organizasyonların özel bir manası ve havası olduğunu söyledi.
Ramazan kültürü içerisinde dini musiki icralarının önemli bir yer tuttuğunu ifade eden sanatçı, “Okuduğumuz eserler Ramazan-ı Şerif’le birleştiğinde, bütünleştiğinde farklı bir boyut kazanıyor. Hem icracılar olarak bizim açımızdan hem de dinleyiciler açısından daha etkili, daha içten ve samimi duygularla insanlara tesir ediyor. Bunu sahnede hissediyoruz, gelen insanların dinleyenlerin gözlerinde okuyabiliyoruz.” şeklinde konuştu.
– “Musikimiz her dönemde dinleyicilerimize hitap etmeli”
Sanat hayatının ilk dönemlerinde ramazana özel eserler yaptığını, albümler çıkardığını fakat daha sonra bu yoğunluğun azaldığını anlatan Demirci, şunları kaydetti:
“Çalışmalarımın sadece Ramazan-ı Şerif’e yönelik bir faaliyet olmasını istemedim. Çünkü bizim duygularımızın, manevi kimliğimizin ve musikimizin her dönemde dinleyicilerimize hitap etmesi gerektiğini düşünüyorum. Ramazan, eserlerin daha çok dinlendiği bir mübarek ay olarak değerlendirilebilir.”
Son zamanlarda “Müjdeci”, “Hayalimdeki Nakış”, “Allahu” gibi eserlerini klipleriyle birlikte dinleyicilerin beğenisine sunduğunu dile getiren usta sanatçı, albüm yerine birkaç ayda bir eser hazırlayarak, eserlerin dinleyici hafızasındaki tazeliğini korunmasını istediklerini vurguladı.
– “Bizim musikimiz insanlarımızın ruhuna hitap eder”
Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenenlerin dini musiki ile rahatladığına ve moral bulduğuna işaret eden Demirci, bu sene hem deprem bölgesinde hem de diğer şehirlerde çok yoğun olmasa da ramazan etkinliklerinin devam ettiğini söyledi.
Depremzedelere konser vermek için Kahramanmaraş’a gittiğini anlatan sanatçı, şöyle konuştu:
“Orada teravih namazı sonrası kurulan büyük bir çadır vardı ve namazdan sonra oradaki depremzede kardeşlerimize musikinin etkisiyle yoğun bir iletişim sağlayarak bir program yaptık, çok da güzel oldu. Hatta dinleyicilerimiz programdan sonra ‘Hocam biz 40 gündür ilk defa bir gülümsedik, ilk defa böyle bir içimiz ferahladı, gönlümüz rahatladı, çok teşekkür ederiz’ dediler. Bu beni çok mutlu etti, aynı zamanda duygulandırdı. Bizim musikimiz insanlarımızın ruhuna hitap eder, duygularına hitap eder ve içinde bulunduğu sıkıntılı durumu rahatlığa çevirir. Deprem bölgesinde bu tür faaliyetlerin çok daha fazla olması gerektiği kanaatindeyim. Çünkü insanlarımız gerçekten büyük bir travma yaşıyorlar, bunu hissediyorsunuz.”
Konserde “Es Selam Ey Ahmed-i Muhtar”, “Settar Allah İllallah”, “Allah Adın Uludur”, “Her Kelamın Alası”, “Niçin Ağlarsın Ey Bülbül”, “Ben Senin Gülşeninde”, “Ok Gibi” ve “Yar Muhammed Mustafa’dır” gibi eserler seslendirildi.
