İSTANBUL (AA) – Balaban Tekkesi Kültür Evi’nde gerçekleştirilen “İstanbul Sohbetleri”nde şehrin tarih, edebiyat ve kültürü ele alındı.
Kültür tarihçisi ve yazar Dursun Gürlek, “Maziye Bir Bakıver” adlı kitabından ve çeşitli Osmanlıca eserlerden seçtiği metinlerden yola çıkarak yaptığı konuşmasında, İstanbul’un Mekke, Medine ve Kudüs’ten sonra en mübarek İslam şehirlerinden biri olduğunu söyledi.
Şehrin tarihi, maneviyatı, ilmi hayatı, edebi hayatıyla ilgili güzel Türkçe ve güzel bir üslupla yapılan konuşmaların önemli olduğunu dile getiren Gürlek, “İstanbul’un tarihine, edebiyatına, maneviyatına, tasavvufuna, şiirine, camisine, çeşmesine, mektebine, medresesine ait bilebildiğim kadarıyla bu sohbetleri yıllardır devam ettiriyoruz.” dedi.
– “Fatih Camisi İstanbul’un en ruhaniyetli camilerinden biridir”
Kentteki tarihi yapılara ve selatin camilerine ilişkin bilgiler veren Gürlek, Osmanlı tarihindeki ilk büyük selatin camilerinden Fatih Camisi’ne ilişkin şunları kaydetti:
“Bundan önce de camiler yapıldı ama selatin camisi olarak Fatih Camisi’nin maddeten büyük bir önemi var. Manevi önemi de İstanbul’un Eyüp Sultan Camisi’nden sonra en ruhaniyetli ve cemaati en fazla olan camisi olmasıdır. Kethüdazade Mehmed Arif Efendi’nin kitabında okumuştum, şöyle yazıyordu; ‘Biliyorsunuz yüz yılda bir İstanbul’da büyük depremler oluyor. İşte bu büyük depremlerden biri olan 1766 depremi yaklaştığı sırada, caminin içi kalabalıkken birden ana kapıdan camiye nurani yüzlü, beyaz sakallı yaşlı bir zat girdi ve yüksek sesle bağırdı içeridekilere. ‘Yahu ne duruyorsunuz burada? Fatih Sultan Mehmed, türbesinden kalkmış burada dolaşıyormuş.’ Bütün cemaat hemen çıkıyor ve o anda kubbe depremden dolayı çöküyor.’ aynen böyle yazıyor.”
Ragıp Akyavaş’ın kitaplarında ve bazı yazılı kaynaklarda okuduklarını aktaran Gürlek, “Fatih Camisi’nde ‘Makam-ı Hızır’ vardır derler. Fatih’in oğlu Bayezid-ı Veli olarak da bilinen 2. Bayezid’in camisi için de aynı durum söz konusudur. Bunlar baba oğul aynı yolda gitmişlerdir.” değerlendirmesinde bulundu.
– “Veciz konuşmak için çok kitap okumaya ihtiyaç var”
Dursun Gürlek, etkinliğe katılan gençlere tavsiyelerde bulunarak, “Veciz cümleler söylemek için çok kitap okumaya, çok kitabı da çok okumaya ihtiyaç var. Bir kere okumak yetmez. Kitabına göre değişir, ben de bazı kitapları 3-4 defa okuyorum. Şöyle bir bakıp karıştırılacak kitaplar vardır ama esas olan ciddi ve dikkatli okumaktır.” şeklinde konuştu.
Ord. Prof. Dr. Ahmet Süheyl Ünver’in kitap okumaya ilişkin görüşünü de paylaşan Gürlek, Ünver’in “Evladım kitap sayısı çok, ömür kısa. Hepsini okumaya vakit yok. En iyi iş kitap karıştırmaktır. Hangi konunun hangi kitapta olduğunu bilirsen işte bu kültürdür.” dediğini ifade etti.
Gürlek, bu sözün ilk önce kafasını karıştırdığını fakat daha sonra kendisi de kitap karıştırmaya başladığında Ünver’in çok doğru söylediğine kanaat getirdiğini belirtti.
Üsküdar Belediyesinin kültür sanat etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen “İstanbul Sohbetleri” her pazar Balaban Tekkesi Kültür Evi’nde akademisyen, öğrenci ve tarih meraklılarının katılımıyla yapılıyor.