İSTANBUL (AA) – Boğaziçi Üniversitesinde, TÜBİTAK-TEYDEB 1505 Üniversite-Sanayi İşbirliği Destek Programı tarafından desteklenen AR-GE projesiyle deprem sarsıntılarına daha dayanaklı, genellikle su ile atık su şebekelerinde kullanılan boru bağlantı sistemlerinin geliştirilmesi için çalışmalar başladı.
Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, Kahramanmaraş'ta yaşanan iki büyük deprem Türkiye'de deprem gerçeğini bir kez daha hatırlatırken, Boğaziçi Üniversitesinden bilim insanları, sanayi ortaklıklarıyla depreme daha dayanaklı altyapı ve üstyapı sistemleri için çalışmalarına devam ediyor.
Son olarak Boğaziçi Üniversitesi ile Superlit Boru Sanayi AŞ ortaklığı ve Teknoloji Transfer Ofisi desteğiyle CTP boruların bağlantı sistemlerinin kuvvetli deprem hareketlerine daha da dayanaklı hale getirilmesi için AR-GE çalışmaları başladı.
Deprem Mühendisliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülüm Tanırcan'ın yürütücülüğünü üstlendiği iki yıl sürecek proje, TÜBİTAK-TEYDEB 1505 Üniversite-Sanayi İşbirliği Destek Programı tarafından da destekleniyor.
Projede malzeme testleri Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Kompozit Laboratuvarı'nda gerçekleştirilirken, tasarımların prototipleri sanayi işbirliğiyle üretilerek Kandilli Kampüsü'nde yer alan Yapı ve Sarsma Masası Laboratuvarı'nda test edilecek.
– "Borular şiddetli depremler sonrasında işlevini sürdürebilecek"
Açıklamada görüşlerine yer verilen proje yürütücüsü Boğaziçi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülüm Tanırcan, projenin Türkiye'de deprem tehlikesi yüksek bölgelerde yer altından geçen boruların deprem sarsıntılarından zarar görmeden işlevlerini koruyabilmesi için çok önemli olduğunu vurguladı.
Altyapı sistemlerinin deprem güvenliği, toplum sağlığının korunması ve ekonomik kayıpların engellenmesi için büyük önem taşıdığına dikkati çeken Tanırcan, şunları kaydetti:
"Boru hatlarında genel olarak deprem hasarları, bağlantı bölgelerinde meydana geliyor. Boru hasarı, su gibi hayati kaynakların bölgeye ulaşamaması anlamına gelirken, depremin yarattığı yıkım dışında salgın gibi başka risklerin ortaya çıkmasına neden olabiliyor. CTP borular cam elyaf takviyeli reçine ve silika kumdan oluşuyor ve genellikle su ile atık su şebekelerinde kullanılıyor. Bu boru türü mukavemeti yüksek, farklı hava koşullarına ve korozyon basınca dayanaklı olmasından dolayı giderek daha çok tercih ediliyor. TÜBİTAK tarafından desteklenen projemizle bu bağlantı noktalarının depreme bağlı şiddetli yer hareketlerine daha fazla dayanmasını sağlayan yeni bir sistem üzerinde çalışacağız. Bu yeni bağlantı sistemiyle borular şiddetli depremler sonrasında da işlevini sürdürebilecek."
– "Tasarımlar sarsma masasında test edilecek"
Proje araştırmacısı Boğaziçi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşe Edinçliler, projenin AR-GE sürecinde Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Kampüsü'nde yer alan sarsma masalarının kullanacağı bilgisini paylaştı.
Geliştirilen kompozit boru bağlantı sistemlerinin etkinliği, Yapı ve Sarsma Masası Laboratuvarı'nda gerçekleşecek testlerle belirleneceğini aktaran Edinçliler, "Buradaki en büyük masa üzerinde araziye gömülü boru sistemi ortamı yaratılacak. Çeşitli büyüklük ve frekanslara sahip deprem hareketlerine maruz bırakılarak boru birleşimlerinin davranışları incelenecek." ifadelerini kullandı.
Edinçliler, projede araştırmacı olarak yer alan Boğaziçi Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuri Ersoy, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Karasu Meslek Yüksek Okulu Makina ve Kaynak Teknolojileri Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ahmet Güleç ile İzmir Katip Çelebi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Hasan Emre Demirci'nin bağlantı sistemlerine yönelik yapacağı tüm tasarımların Boğaziçi Üniversitesi laboratuvarlarında teste tabi tutulacağını bildirdi.
Projenin paydaşı Superlit Genel Müdürü Turgay Aytekin ise AR-GE çalışmalarının ardından güvenilirliği her açından ispatlanmış CTP boru bağlantı sistemini başta Türkiye olmak üzere dünya pazarına Boğaziçi Üniversitesi ile Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi iş birliğiyle sunmayı hedeflediklerini belirtti.
Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi Genel Müdürü Volkan Özgüz, üniversitenin sanayi ile işbirliklerinin daha da gelişmesi için çalıştıklarını ve bu projenin Türkiye'deki yükseköğretim kurumları için iyi bir örnek olduğunu vurgularken, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener de Türkiye'de maddi ve manevi deprem zararlarının azaltılmasına yönelik çalışmaların her zaman destekçisi olduklarını kaydetti.