Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--
Son Dakika Haberler

Gölcük depremini yaşayan hekim, görev için gittiği deprem bölgesinde yaşadıklarını anlattı:93 defa okundu

, kategorisinde, 16 Şub 2023 - 16:00 tarihinde yayınlandı
Gölcük depremini yaşayan hekim, görev için gittiği deprem bölgesinde yaşadıklarını anlattı:

İSTANBUL (AA) – Kahmaranmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremde görevli olarak deprem bölgesine giden Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Kliniği Sorumlusu Doç. Dr. Perçin Caşkan, “Deprem başlı başına zor bir şey. Ben de daha önce depremi yaşadım. Ailem 1999 Gölcük depreminde enkaz altındaydı. Hasta yakını, enkaz başına beklemek ne demek çok iyi biliyorum.” dedi.

Ailesinin Gölcük’te enkaz altında kaldığı 17 Ağustos depremine de tanıklık eden Doç. Dr. Caşkan, “asrın felaketi” olarak nitelendirilen depremler sonrası Malatya ve Adıyaman’da görevlendirildi.

Deprem olduktan 12 saat sonra bölgede çalışmaya başladığını anlatan Caşkan, kısa sürede bir sistem kurularak ilerleme kaydedildiğini söyledi.

Depremin başlı başına zor bir şey olduğunu dile getiren Caşkan, şunları belirtti:

“Ben de daha önce depremi yaşadım. Ailem 1999 Gölcük depreminde enkaz altındaydı. Ben hasta yakını, enkaz başına beklemek ne demek çok iyi biliyorum. Aynı zamanda Gölcük’teki depremde de eğitim araştırma hastanesinde çalışıyordum. Yeni mezun bir hekimdim. O gece İzmit Okmeydanı’nda nöbetçiydim. Sahaya ulaşmam beş saat sonra oldu. İzmit merkezden de Gölcük’teki evime 17 kilometre yürüyerek ulaştım. Aileme, deprem sonrası ulaşmam da yaklaşık 12 saat sürdü. Ailem evin çöken kısmından, yaklaşık üç saat sonra kurtarıldı. Allah’tan deprem sırasında yakınlarımdan birini kaybetmedim. Ama ne kaybettim? Şu an, o dönem cep telefonum falan da olmadığı için herhangi bir anım ilkokulum, ortaokulum, lisem birçok arkadaşım yok. Hatırladığım çok bir şey de yok.”

Daha önce arama kurtarma eğitimi de aldığını belirten Caşkan, “Hepsini kullandın mı derseniz? Şu an deprem alanına gittiğimde birçok şey beni çok şaşırttı. İnsanların panik haliyle yapabilecekleri şeyler çok kısıtlı. O anlamda dışarıdan destek verilmesi kesinlikle çok önemli.” dedi.

– “Depremden ilk çıkanlar genelde çocuklar”

Depremden ilk çıkanların ve daha çok zarar görenlerin çocuklar olduğunu ifade eden Caşkan, en çok onlara üzüldüğünü dile getirdi.

Alana ilk önce plastik cerrahların gönderilmesinin nedeninin “crush” denilen ezilme yaralanma türü olduğunu anlatan Caşkan, şunları kaydetti:

“Ezilme yaralanmalarında sıkıntı şu, enkaz altında kalan ya da bir yere sıkışan dokularda, kaslarda şişme ve zarar görme oluyor. O kasların bir şekilde kişinin kendi bedenine zarar vermemesi için uygun müdahalelerle kasların açılması gerekiyor. Depremde Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde konuşlandırıldık. Benim ekibim üç kişiydi. Zarar gören kol ve bacaklardaki kasları, belli kesiler yaparak rahatlattık. Özellikle depremden geç çıkan, enkazdan geç kurtarılan hastalarda bu oluyor. O kaslardan çevreye yayılan, vücuda zarar verebilecek bir sürü faktör var. O faktörlerin yayılmasını engellemek için ilk müdahaleleri yaptık.”

Bir hekim olarak sadece işini yapmaya çalıştığını, duygusal bir pozisyonda olmadığını ifade eden Doç. Dr. Caşkan, “Çünkü çıkarılan çocukların hepsi benim çocuklarıma benziyor. O bölgede ilk iki gün en çok ihtiyaç duyulan şey, su ve yiyecekti. Sonrasında ihtiyaçlar değişiyor. Bence yerel doktorlar daha önce rahatlatılmalı.” dedi.

Caşkan, hastaları ilk müdahalenin ardından 112 hava ambulanslarıyla İstanbul, Ankara ve Elazığ başta olmak üzere çevre hastanelere sevk ettiklerini belirtti.

Depremin altıncı gününde deprem bölgesinden ayrılarak Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesine geldiğini anlatan Caşkan, “Burada birçok hastamız var. Ölen dokuları, kişinin kendi vücuduna zarar vermemesi için vücuttan uzaklaştırıyoruz. Bazılarını yoğun bakımda izliyoruz.” dedi.

Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ