İZMİR (AA) – Türk resim tarihinin önemli isimlerinden Şevket Dağ’ın özel koleksiyonlar ve çeşitli kurumlardan toplanan 60 eseri, İzmir’de,”Zaman ve Mekanın Büyüsünde Bir Ressam: Şevket Dağ” başlıklı sergide sanatseverlerin beğenisine sunuldu.
Folkart Gallery’de 21 Nisan’a kadar görülebilecek sergide, sanatçının başyapıtı olarak gösterilen “Ayasofya İçi” adlı eser de yer alıyor.
Türk resminde mekan içlerini en iyi şekilde anlatan ressam olarak gösterilen Şevket Dağ’ın eskiz defterleri, paleti, şövalesi, boya kutusu, fotoğrafları, yazışmaları ve bazı kişisel eşyaları da sergide görülebiliyor.
Sergiyle aynı ismi taşıyan Türkçe ve İngilizce bir de albüm hazırlandı. Albümde Şevket Dağ’ın resimlerine, Sinan Genim, Fahri Özdemir, Evrim Altuğ, Malik Aksel, Cemal Tollu ve Şeref Akdik’in ressama dair yazılarına, dokümanlara yer verildi.
– “60 eserini toplayabildik”
Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, AA muhabirine, 60 eserin bir araya getirilmesi için büyük emek verildiğini söyledi.
Koleksiyonerlerin ve kurumların kendilerine güvenerek eserleri teslim ettiğini anlatan Sancak, şöyle konuştu:
“Burada başyapıtlardan bir tanesi olan ‘Ayasofya İçi’ tablosu da var. 1943 yılında Şevkat Dağ yerinde, duvarda imza atıyor. İlk defa o duvardan sökülüp buraya getiriliyor. Bu eserlerin birçoğu aslında ilk defa toplanıyor. Toplam 250 eseri var ve 100 tanesi kayıp. Nerede olduğu bilinmiyor. 150’nin 60’ın toparlayabildik. Bu kapsamda yapılmış en büyük Şevket Dağ sergisi. Bütün sanatseverleri sergiye görmeye mutlaka davet ediyorum. Kaçırılmaması gereken bir sergi. Bu emeğimize, çabamıza değdi.”
– “Sergi kolay kolay toplanamaz”
Folkart Gallery Koordinatörü Fahri Özdemir, Şevket Dağ sergisinin Türkiye’de bir ilk olduğunu belirtti.
Sanatçının Türk resmi için önemine değinen Özdemir, şunları söyledi:
“1944’e kadar olan, aynı zamanda ülkemizin de bir peyzajı bu sergi. Mimarinin nereden nereye savrulduğunu gösteren, değerlerimizin nasıl yok olup gittiğini gösteren de bir sergi. Sergimiz, 21 Nisan’da sona erecek. Folkart olarak bu sergiyi Ankara’da da açacağız. Sanatseverler bu sergiyi kaçırmamalı. Çünkü bir daha bu sergi toplanamaz kolay kolay.”
– “Çok farklı konular tualine yansımış”
Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Seyfi Kenan, Dağ’ın o dönemki adı Darülmuallimin-i Aliye olan fakültelerinde hocalık yaptığını belirtti.
Sergiye, Dağ tarafından fakültelerine bağışlanmış 5 eseri verdiklerini aktaran Kenan, “Çok farklı konular Şevket Dağ’ın tualine yansımış. Aynı zamanda Hasköy’deki yangını da yansıtmış. O dehşet verici anı, fırça darbelerinden hissedebilirsiniz. Tarihe düşülmüş çok önemli kayıtları, 1910’lardan 1940’lara kadar tablolarından görebilirsiniz.” ifadelerini kullandı.
– ” Şevket Dağ hakkında çok az bilgimiz var”
Sergiyi gezen Boğaziçi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zafer Toprak, Folkart’ın çok önemli bir işlev gördüğünü ve sanat dünyasına yeni bir boyut kazandırdığını söyledi.
Her yıl yeni bir serginin açıldığını ve bu sergilerinin Türk sanat tarihinin önemli boşluklarını doldurduğunu dile getiren Toprak, şöyle konuştu:
“Bunlarda birisi de bu sene açılmış olan içerisinde bulunduğumuz Şevket Dağ sergisi. Şevket Dağ hakkında çok az bilgimiz var ve çok ilginç bir sanat anlayışı var. Özellikle dinsel mekanlara odaklanışı nedeniyle bu alan önemli bir boşluktu ve boşluğu dolduran da Şevket Dağ olmuş. Biz bunu bu sergi sayesinde ortaya çıkarıyoruz. Bu açıdan önemli.”
Mimar Sinan Genim, sergiden dolayı Folkart’a teşekkür ederek, “Ünlü ressam 1906’da muhallebici dükkanında kendisi bir kişisel sergi açıyor. O günden beri kişisel sergisi yok. Birçok resim sergilerine katılıyor. Viyana’da, Atina’da ve Paris’te sergilere katılıyor ama ilk defa topluca bir resim sergisi yapılıyor.” ifadelerini kullandı.
– Şevket Dağ kimdir
İstanbul’da 1876 yılında doğan Şevket Dağ, lise eğitimi görmeksizin girdiği Sanayi-i Nefise Mektebi Alisi’ni 1897’de birincilikle bitirdi.
Galatasaray Lisesinin de aralarında olduğu çeşitli okullarda resim öğretmenliği yapan Şevket Dağ, Osmanlı Ressamlar Cemiyeti ve Türk Ressamlar Cemiyetinin kurucuları arasında yer aldı.
Üç dönem milletvekilliği yapan sanatçı, 23 Mayıs 1944 tarihinde İstanbul’da öldü.
