İSTANBUL (AA) – İlim Kültür Eğitim (İLKE) Vakfı çatısı altında faaliyetlerini sürdüren İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM) tarafından organize edilen “10. İslam İktisadı Atölyesi” üçüncü gününde devam ediyor.
Bu yıl “İktisadi Krizler ve İslam İktisadı” başlığıyla İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası’nda gerçekleştirilen etkinliğin üçüncü gününde, İslam iktisadına ilişkin çeşitli oturumlar düzenlendi.
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeyneb Hafsa Orhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İKAM olarak “İslam İktisadı Atölyesi”nin bu yıl 10’uncusunu düzenlediklerini belirterek, İslam iktisadının katkılarını her yıl başka bir temel konuyla gündeme getirmeye çalıştıklarını ifade etti.
Krizlerin sık sık gündeme geldiği için bu yıl etkinlikte “İktisadi Krizler ve İslam İktisadı” başlığını seçtiklerini vurgulayan Orhan, şunları kaydetti:
“Özellikle 2008 krizinden sonra da çok tartışılmıştı, çok fazla araştırması da yapıldı, ‘İslam iktisadı ilkeleri üzerine çalışan kurumlar krizi daha mı rahat atlattılar?’ diye pek çok araştırmacı buna yönelik somut ve pozitif bulgular buldu. Sebep olarak da şu gösterildi; İslam iktisadı ilkeleri ve bunun üzerine çalışan İslami finans kurumları, normal finansal kurumların aldığı riskleri almıyor, riskli ürünleri kullanmıyorlar.
‘Daha gerçeğe dayalı, yapay ürünlerden uzak çalıştıkları için daha az krize sebebiyet verir şekilde çalışıyorlar’ diye, böyle bir bulgu ya da bir iddia ve onun üzerinde çeşitli araştırmalar yapılıyor. Pandemi döneminin ekonomiyle ilgili çeşitli yönleri oldu. Bu etkinlik, özellikle ‘pandemiden sonraki krizin çeşitli yönlerine dair İslam iktisadı neler söyleyebilir’ amacına yönelik oluşturulmuş bir etkinlik.”
– “Ekonomik krizler daha sık gündeme gelmeye başladı”
Doç. Dr. Zeyneb Hafsa Orhan, ekonomik krizlerin 1900’lerin başından, hatta daha öncelerden, belli sene aralıklarıyla gerçekleşen bir olgu olduğunu belirterek, “1900’lerden itibaren de ’29 Krizi’, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra oluşan krizle tekrar gündemimize gelen bir olgu.” diye konuştu.
Özellikle 1980’lerdeki liberalleşmeden sonra, ekonomik krizlerin daha sık gündeme gelmeye başladığını aktaran Orhan, şunları kaydetti:
“Örneğin 2008’de ABD’de ortaya çıkan ‘mortgage krizi’ çok ciddi bir şekilde bütün dünyaya yayıldı. En son, aslında doğrudan ekonomik kriz olarak başlamayan ama etkileri ekonomiyi çok ciddi etkileyen Kovid-19 dolayısıyla oluşan kriz söz konusu. 2008 krizi ve hemen ardından Kovid-19 krizi olması, daha önce hiç görülmedik bir hızla, çok kısa bir sürede ekonomik krizlerin daha sık yaşanmasına sebep verdiği gibi bir durum oldu. Bu nedenle ekonomik krizler gittikçe daha fazla gündemimize geldi.”
– “Krizlerin tekrar yaşanmasını nasıl önleyeceğimiz konusunda yeni fikirlere ihtiyacımız var”
Etkinliğe İngiltere’den konuşmacı olarak katılan Dr. Patrick Collins ise dünya ekonomik durumunun, doların çok güçlenmesi ve diğer para birimlerinin zayıflaması ile oldukça istikrarsız olduğunu belirterek, birçok yorumcunun dünya ekonomisinin geleceği konusunda karamsar olduğunu ifade etti.
Collins, “Bundan sonra ne yapacağımız ve gelecekte bu tür krizlerin tekrar yaşanmasını nasıl önleyeceğimiz konusunda yeni fikirlere ihtiyacımız var. İslam İktisadı Atölyesi, yeni fikirler için ümit verici bir alan.” diye konuştu.
Araştırma, eğitim ve yayın faaliyetleri ile “İslam iktisadı” düşüncesinin külli bir şekilde inşası için yetkin fikir ve teorilerin üretilmesini teşvik etmeyi ve yeni çalışmalara zemin teşkil etmeyi amaçlayan İKAM, İslam iktisadi atölyeleriyle her yıl alanında yetkin araştırmacıların belirlenen konuyu farklı bakış açılarıyla derinlemesine ele almasını sağlıyor.
10. İslam İktisadı Atölyesi, bugün gerçekleştirilecek atölyelerin ardından sona erecek.