Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--
Son Dakika Haberler

Hastanın genel durumu kemik iliği nakli için yaştan daha önemli63 defa okundu

kategorisinde, 15 Eyl 2022 - 16:06 tarihinde yayınlandı
Hastanın genel durumu kemik iliği nakli için yaştan daha önemli

İSTANBUL (AA) – Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi Hematoloji ve Kemik İliği Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Uğur Ural, kemik iliği nakli yapılması için kabul edilen genel yaş sınırlamaları bulunduğunu ancak hastanın genel durumunun yaştan daha önemli bir faktör olarak olduğunu belirtti.

Bayındır Sağlık Grubu'ndan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Ural, Dünya Kemik İliği Bağışçıları Günü kapsamında değerlendirmelerde bulundu.

Sağlıklı bireylerin yapacağı kök hücre bağışı ile lösemi, lenfoma, multiple myeloma gibi kan hastalıklarının tedavisinin sağlanabileceğini belirten Ural, şunları kaydetti:

"Başka bir kişiden yapılacak (allojeneik) kök hücre naklinde verici olarak öncelikle kardeşler uygunluk açısından taranıyor. Uygun verici olmadığı takdirde akraba dışı vericilerin araştırılmasına başlanıyor. Bununla ilgili en önemli kuruluş Sağlık Bakanlığı ve Türk Kızılayı iş birliği ile yürütülen TÜRKÖK olup, kan kök hücre bağışçısı olmak isteyen 18-50 yaş aralığındaki tüm sağlıklı kişilerin 5 mililitre kan vererek ve doku tip tayinlerinin yapılarak bu listeye dahil olmaları mümkün oluyor. Verilerin sisteme girilmesinden sonra herhangi bir zamanda, dünyanın herhangi bir yerinden bu verilere uygun kemik iliğine ihtiyaç duyulabiliyor. Böyle bir ihtiyaç duyulduğunda vericiye haber verilerek hala gönüllü olup olmadığı soruluyor ve yanıt olumlu ise nakil işlemi gerçekleştiriliyor."

– "Hastalığın türüne göre nakil çeşidi değişiyor"

İki çeşit kemik iliği nakli olduğunu, bunların allojeneik ve otolog kemik iliği naklileri şeklinde tanımlandığını aktaran Ural, "Allojeneik kemik iliği naklinde, kemik iliği hastaya uygun bir kişiden alınır. Herhangi bir hastalık kemik iliğini tuttuğu zaman kemik iliği çalışmadığı zaman veya kemik iliği anormal hücre ürettiği zaman başka bir kişiden kemik iliği nakli etkin bir tedavi yöntemi olabilir. Kardeşler, akrabalar veya akraba dışı yabancı gönüllüler burada verici olabilirler. Alıcı ve verici arasında kan grubu uyumu gerekmez ancak doku antijenlerine moleküler düzeyde bakılarak tam uyum aranır. Otolog kemik iliği naklinde ise kişinin sağlam olan kendi kemik iliği kullanılır. Lenf kanseri, multiple myeloma veya bazı diğer kanser tiplerinde, daha yüksek dozda kemoterapi kullanımına imkan sağlamak üzere daha önce alınıp saklanan kemik iliğiniz, kemoterapiden sonra hastaya tekrar geri verilir. Böylece sağlam kemik iliği, yüksek dozda kemoterapinin etkisinden korunmuş olur." ifadelerini kullandı.

– "Her hastalık için naklin yapılacağı dönem farklı"

Prof. Dr. Ali Uğur Ural, her hastalık için kemik iliği naklinin yapılacağı ideal dönemin farklı olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Kötü risk faktörlerinin var olduğu akut lösemilerde hastalık kontrol altına alınır alınmaz birçok lenf kanserinde hastalık tekrarı sonrası sağlanan ikinci hastalık kontrolünde, multipl myelomada ise hastalık kontrolü sağlandıktan hemen sonra nakil yapılması gerekir. Ancak bu durumlar kök hücre vericisinin bulunması, naklin tipi, hastalık kontrolünün derecesi, risk faktörleri, hastanın genel durumu gibi faktörlerden de etkilenir. En uygun nakil zamanı ve tipi nakil ekibince kararlaştırılıp hasta ile paylaşılır, görebileceği fayda ve oluşabilecek riskler de hastaya izah edilir.

Kemik iliği nakli yapılması için kabul edilen genel yaş sınırlamaları var ancak hastanın genel durumu yaştan daha önemli bir faktör. Hastanın nakil için yaşı uygun olsa da hayati organların görev bozuklukları nedeniyle nakil olamayan hastalar olduğu gibi, özellikle otolog nakil adaylarında yaş önemli bir engel teşkil etmeyebilir. Nakil öncesi hazırlama kemoterapisi sonrası hastaya verilen kök hücrelerin yeşerip yeterli düzeyde kan yapabilir duruma gelmesi, nakil başarısı için şarttır."

Bu dönemin; naklin tipine, uygulanan hazırlama rejimine, verilen kök hücrelerin kalitesine, sayısına ve hastanın durumuna göre değişiklik göstermekle birlikte genellikle 10 ila 20 gün civarında olduğunu aktaran Ural, nakil ünitesinde kalma süresinin ortalama 2 ila 4 hafta olduğunu bildirdi.

Ural, kemik iliği nakli için uygulanan hazırlama tedavisinin içeriğine göre nakil sonrası hastanın çocuk sahibi olma imkanının olmayabileceğini, bu konunun nakilden önce nakil doktoru tarafından hasta ile paylaşıldığını, sperm veya yumurta saklama gibi olasılıklar hakkında bilgi verildiğini kaydetti.

– "Nakil kadar takip süreci de oldukça önemli"

Prof. Dr. Ural, kemik iliği naklinde, nakil sonrası takibin nakil süreci kadar önemli olduğuna işaret ederek, kök hücre nakli yapılan hastaların uzun yıllar takip edilmesi gerektiğini, nakil sonrası problemler açısından özellikle enfeksiyonlar ve verilen kök hücrelerin alıcı vücudunun bazı organlarını yabancı bilip buna karşı reaksiyon geliştirmelerinin ön plana geçtiğini aktardı.

Ural, "Bu nedenle bahsedilen enfeksiyonlara karşı korunmak ve doku reddi problemleri ile mücadele için taburcu olduktan sonra uygun bir yaşantı biçimi kadar, verilen ilaçların çok düzenli kullanılması ve doktorunuzun belirlediği uygun aralıklarla hastanın kontrolü çok önemlidir." ifadelerini kullandı.

Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ