Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--
Son Dakika Haberler

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Nallıhan'da kanaat önderleri buluşmasında konuştu: (1)64 defa okundu

kategorisinde, 08 Eyl 2022 - 15:01 tarihinde yayınlandı
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Nallıhan'da kanaat önderleri buluşmasında konuştu: (1)

ANKARA (AA) – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Allah nasip ederse sizlerin oylarıyla iktidara geldiğimizde, ilk bir haftada, çiftçinin, üreticinin ve esnafın, ister bankalardan, ister esnaf kefalet kooperatiflerinden ister Tarım Kredi Kooperatiflerinden aldıkları kredilerin faizlerini sileceğiz." dedi.

Kılıçdaroğlu, partisince Nallıhan ilçesindeki bir düğün salonunda düzenlenen "Kanaat önderleri, muhtarlar ve sivil toplum örgütü temsilcileri" buluşmasında konuştu.

Toplantıya gelmeden önce Tapduk Emre Türbesi'ni ziyaret ederek dua ettiklerini belirten Kılıçdaroğlu, Tapduk Emre'nin Anadolu'nun aydınlanmasında önemli isimlerden olduğunu ve Yunus Emre'nin hocalığını yaptığını söyledi. Herkesin inancına, kimliğine, yaşam tarzına saygı duymayı onlardan öğrendiklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Onlara çok şey borçluyuz. Kavgayı değil onlar bize huzuru öğrettiler. Birbirimizi kınamayı değil eğer bir ayıbımız varsa ayıbımızı nasıl örteceğimizi öğrettiler. Dilimizi öğrettiler, inancımızı öğrettiler, inançlara saygıyı öğrettiler. Biz kendi tarihimizi de çok iyi bilmek zorundayız. Kavga ettirmek istiyorlar bize. Kavga etmeyeceğiz. İnsanların kimliği üzerinden siyaset niye yapalım? Kim anne babasını seçme özgürlüğüne sahip ama hepimiz annemizle, babamızla gurur duyarız." dedi.

Huzurun ve barışın, beraber birlikte yaşamanın önemini anlatan büyüklerin sesine, sözüne, yaşam tarzlarına kulak verilmesi gerektiğini vurgulayan Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Biz bu topraklarda, kamplaşmayı değil kucaklaşmayı öğrenmeliyiz. Beraber olmalıyız. Atalarımız ne güzel söylemiş, 'Biri yer biri bakarsa kıyamet ondan kopar.' diyor, değil mi? Demek ki önce herkesin karnının doyması lazım. Dünyanın en bereketli toprakları üzerindeyiz. Havamız var, suyumuz var, güneşimiz var, çalışkan insanlarımız var. O zaman şu soruyu sormak zorundayız, neden biz dışarıdan mercimek alıyoruz? Neden dışarıdan canlı hayvan alıyoruz? Neden mısır, neden ayçiçeği alıyoruz ? Neden buğday, neden arpa alıyoruz, toprak mı yok? Arazi olarak Konya'dan küçük olan bir devlet Hollanda. Bizim 10 mislimiz ihracat yapıyor, tarım ürünü ihracatı yapıyor. Sorumlusu kim? En kritik soru bu. Sorumlusu kim? Cevabı gayet basit, sorumlusu siyaset kurumudur ama devleti yönetenler bunun cevabını vermek yerine 'Biz nasıl iç çatışmayı sağlarız, nasıl kavgayı sağlarız, nasıl kutuplaşma yaratırız, nasıl toplumu ayrıştırırız', bunun hesabı içindeler. Bu hesaptan hepimizin çıkması lazım. Kavga yetmedi mi?"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 25 Ağustos'ta Kocatepe'ye gittiğini, gece 14 kilometre yürüyerek sabahın beşinde Büyük Taarruz'un emrinin verildiği tepeye çıktıklarını belirterek orada binlerce kişi gördüğünü ve bunun umutlarını daha da artırdığını söyledi. 100 yıl geçmesine rağmen bu ülkenin gençlerinin tarihlerine sahip çıktığını aktaran Kılıçdaroğlu, "100 yıl önce dedelerimiz, atalarımız bu ülkenin kurtuluşu için gittiler oraya. Hayatlarını feda ettiler. Bağımsızlığımız için gittiler, bayrağımız için gittiler, vatanımız için gittiler. Acaba, biz onların hakkını teslim ediyor muyuz? Bu da önemli bir soru. Eğer mercimeği dışarıdan alıyorsak, arpayı dışarıdan alıyorsak, gübreyi dışarıdan alıyorsak, yaş meyve sebzeye kadar dışarıdan alıyorsak biz onların hakkını teslim etmiyoruz. Kimse kusura bakmasın." diye konuştu.

Bu konuda herkesin yeniden düşünmesi gerektiğini, herkesin ayrı ayrı sorumluluğu olduğunu dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Eğer bunu yapabilirsek pek çok sorunu birlikte aşabiliriz. Kırsal bir bölge burası, tarımla uğraşılıyor. 2006 yılında Meclis'ten bir kanun çıktı. Dendi ki 'Tarım Kanununun 21'inci maddesi her yıl çiftçiye, çiftçilere, üreticilere milli gelirin en az yüzde biri oranında destek verilir.' 'Verilebilir.' değil, 'Verilir.' diyor. Vereceksin bu parayı ama vermediler. Kim itiraz etti? Benim hakkım, kanun bana bu hakkı vermiş. Türkiye Büyük Millet Meclisi kanun çıkarmış. Bu hakkın bana verilmesi lazım. Kimse istemedi. Ben de bağırıyorum 'Çiftçiye hakkını teslim edin.' diye 'Teslim etmiyoruz.' diyorlar. 'Teslim etmeye gerek yok zaten onların oyu çantada keklik.' diyorlar. 'Nasıl olsa bize oy verecekler.' anlayışını yerle yeksan etmeniz lazım. Demokrasinin kuralı budur.

Sıkıntılarımız var, aşabiliriz, bütün sıkıntıları aşabiliriz. Bakınız, mazot fiyatından şikayet ediyorsunuz hepiniz? Zam geliyor. 'Dışardan geliyor.' Doğru, ben biliyorum dışardan geliyor. Doğal gaz dışarıdan geliyor. Bunları anlıyorum. Fiyat artışı oluyor. Ben bunu da anlıyorum olur, sadece bizde değil dünyada da artıyor. Ama sosyal devlet dediğimiz kurum, üreticiyi korur. Sosyal devlet dediğimiz kurum der ki 'Ben çiftçinin traktörüne kırmızı mazot vereceğim. Kırmızı mazotu nasıl vereceğim? ÖTV'siz olacak, KDV'siz olacak. Daha ucuz olacak, daha rahat üretecek ve daha ucuza mal edecek.' Sosyal devlet budur, sosyal devlet, üretenin yanında olan devlet demektir. Sosyal devlet, fakirin fukaranın yanında olan devlet demektir. Bu nedenle kırmızı mazot uygulamasının getirilmesi lazım. Çiftçiye, ÖTV'siz, KDV'siz mazot verilmesi lazım."

– "Ankaralı çiftçiler, 1 milyar 700 milyon liralık ek gelir elde etti"

Kılıçdaroğlu, dünyanın bütün ülkelerinde tarımın stratejik sektör olduğunu, tarımın mutlaka desteklenmesi gerektiğini tekrarladı.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın, bu yıl çiftçilere önemli destek sağladığını, bu yıl Ankaralı çiftçilerin bu destekler sayesinde 1 milyar 700 milyon liralık ek gelir elde ettiğini aktaran KIlıçdaroğlu, Yavaş'ın çiftçilere desteğini gelecek yıl 2 katına çıkaracağını bildirdi. Kemal Kılıçdaroğlu, "Tarımın desteklenmesi için yapmamız gereken pek çok olay var. Çiftçiye, 'Tarım Krediden, bankalardan kredi alın' diyorlar. Alıyorsunuz, kredi faizi ödüyorsunuz. Allah nasip ederse, sizlerin oylarıyla iktidara geldiğimizde, ilk bir haftada, çiftçinin, üreticinin ve esnafın ister bankalardan, ister esnaf kefalet kooperatiflerinden, ister Tarım Kredi Kooperatiflerinden aldıkları kredilerin faizlerini sileceğiz. Çiftçinin hakkını korumak istiyorsan faiz bataklığından çıkaracaksın." diye konuştu.

Tarım için yurt dışından toprak kiralanmasını eleştiren ve Türkiye'de iki Trakya büyüklüğünde alanın çiftçi tarafından ekilmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "En büyük tehlike nedir onu da söyleyeyim, en büyük tehlike çiftçiyi toprağa küstürmektir. Çiftçi toprağa küserse 85 milyon açsın demektir. O nedenle tarım stratejik. O nedenle dünyanın bütün ülkeleri tarıma destek verir." dedi.

– "Allah'ın güneşi bedava bunu kullanmıyorsun"

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, çiftçi için en büyük maliyetlerden birinin de elektrik faturaları olduğuna işaret ederek Şanlıurfa ziyareti sırasında belediyenin kendilerine verilmesi durumunda en kısa sürede elektrik panelleri kurarak çiftçiye elektriği bedava vereceklerini söylediğini anlattı. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"'Bu olmaz.' dediler. Niye olmaz Allah aşkına? Taşlık arazi boş duruyor. Oraya güneş panellerini koyacaksın. Allah'ın güneşi bedava, elektrik elde edeceksin, elektriği çiftçiye vereceksin, elektrik artacak, artanı satacaksın, çiftçi ayrıca para kazanacak. 'Olmaz.' dediler. Yapacağım. Allah'ın izniyle yapacağız, göreceksiniz, yapacağız, hepsini yapacağız. Neden 'Olmaz.' diyorlar? Çünkü doğal gaz lobisi var, çünkü kömür lobisi var. Doğal gaz alıyorsun, para ödüyorsun. Akaryakıt alıyorsun, para ödüyorsun? Dışarıdan kömür getiriyorsun, para ödüyorsun. Allah'ın güneşi bedava bunu kullanmıyorsun. Şimdi önce küçük bir belediyede bunu başlattık. Göreceksiniz orada çiftçilere elektrik bedava vereceğiz, kooperatif yaptırıyor çiftçiler, ziraat odaları da bunun ortağı olacak. Bir süre sonra faaliyete geçtiğinde ihtiyacı olan elektriği bedava kullanacak. Devletin cebinden 5 kuruş para çıkmadan yapacağız bunu çünkü bütün uluslararası fonlar yeşil enerjiye 'Evet.' diyorlar. Başka bir şey daha. Ekiyorsunuz ürünü zamanı geliyor. Acaba taban fiyat ne olacak? Toprak Mahsulleri Ofisi alacak mı, almayacak mı? Burada temel bir kural getiriyoruz, maliyet artı makul kar eşittir taban fiyat. Kural bellidir. Arazide ne ekiyorsan maliyeti bellidir. 100 liraya mal ettiysen 15 lira da kar koyacağız, 115 lira. Taban fiyat 115 lira. 120'ye satıyorsan sat, ihraç ediyorsan et ama çiftçinin fiyatı 115 lirayı düşmeyecek."

(Sürecek)

Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ