Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--
Son Dakika Haberler

Karadeniz kıyısında 23 istasyonda deniz suyundaki mikroplastik kirlilik araştırıldı34 defa okundu

kategorisinde, 20 Haz 2022 - 19:00 tarihinde yayınlandı
Karadeniz kıyısında 23 istasyonda deniz suyundaki mikroplastik kirlilik araştırıldı

TRABZON (AA) – Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) ve Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) akademisyenlerince yürütülen projeyle Karadeniz'de, Artvin ile İstanbul arasında mikroplastik kirliliğin belirlenmesine yönelik çalışma yapıldı.

KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Yahya Terzi yürütücülüğünde, aynı üniversiteden Dr. Öğretim Üyesi Rafet Çağrı Öztürk ve Dr. Öğretim Üyesi Ahmet Şahin ile RTEÜ'den Doç. Dr. Kenan Gedik, Doç. Dr. Ahmet Raif Eryaşar, "Karadeniz Kıyısında (Supralitoral ve Mediolitoral Bölge) Sediment ve Deniz Suyundaki Mikroplastik Kirliliğinin Belirlenmesi" projesi yürütüldü.

Tamamlanan projeye ilişkin AA muhabirine açıklama yapan Terzi, Mayıs 2021'de başlattıkları çalışmayla Türkiye'nin Karadeniz kıyılarını temsil edecek şekilde Artvin ve İstanbul illeri arasında 23 farklı istasyondan örneklemeler aldıklarını söyledi.

Çalışmalarda genellikle kıyı suyundan örnekler aldıklarını belirten Terzi, şöyle devam etti:

"Bizim plankton kepçesi dediğimiz ve yaklaşık 200 mikron göz açıklığına sahip kepçelerle kıyıya paralel çekimler gerçekleştirdik. Bu çekimler sayesinde sudaki mikroplastikleri metreküp bazında hesaplayarak bunların birim hacimdeki miktarlarını elde ettik. Partiküller gözle görülemediği için mevcut bulunduğunuz yerde gözlem yaparak veya bakarak tespit edemiyorsunuz. O yüzden de bunların laboratuvar ortamında belli bir işlemden geçirilerek, bu plastik partiküllerin diğer aldığımız örneğin içerisindeki organik materyallerden ayrılması ve tanımlanması gerekiyor. Biz bu adımları projemizde gerçekleştirdik."

Terzi, buradaki mikroplastik kirliliğin yoğunluğunu ve bunların çeşitliliğini belirlemeyi amaçladıklarını ifade ederek, "Çalışmamızda toplamda 15 farklı 'polimer' dediğimiz plastik tipine rastladık ve bunları tanımladık." dedi.

Kirlilik yüküne baktıklarında en yüksek değerlerin İstanbul'un Karadeniz kıyılarında olduğunu gördüklerini aktaran Terzi, "Burada metreküpe baktığımız zaman yaklaşık 20 ila 55 partikülün olduğunu söyleyebiliriz. İstanbul'u takiben Doğu Karadeniz dediğimiz Rize, Artvin, Trabzon üçlüsünü kapsayan kıyılarda en çok kirliliğin olduğunu görüyoruz. Yine burada metreküpte yaklaşık 20 partiküle rastladık. Orta Karadeniz, yani geri kalan kısımda ise nispeten yükün daha az olduğunu gördük." diye konuştu.

– "Son 10 yıldır özellikle değiniliyor"

Mikroplastik kirliliğinin yeni bir konu olduğuna işaret eden Terzi, şunları kaydetti:

"Mikroplastik kirliliğine son 10 yıldır özellikle değiniliyor. 'Karadeniz bu konuda ne durumda, elde edeceğimiz sonuçlarla gelecekteki gerek temizleme gerek önleme amacıyla olsun bu tür çalışmalara ne tür katkılarda bulunabiliriz?' diye böyle bir çalışma yaptık. Şu an için literatürde 'Şu kadar olursa kirlidir, şu miktarın üstündeyse tehlikelidir.' diye net bir tanımlaması mevcut değil. Bunun için uğraşılıyor. Deneysel ortamlarda deniz canlılarında, sucul canlılarda farklı çalışmalar yaparak bunların hangi konsantrasyonda, hangi yoğunlukta, ne tür etkiler yaptığını belirlemeye çalışıyoruz."

Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ