İSTANBUL (AA) – EMRAH OKTAY – Türkiye Güreş Federasyonu (TGF) Başkanı Şeref Eroğlu, Türk güreşindeki yapısal sorunları çözmek için başkan olduğunu söyledi.
TGF'de geçen kasım ayında yapılan olağan genel kurulda başkanlığa seçilen olimpiyat ikincisi, dünya ve Avrupa şampiyonu eski milli güreşçi Şeref Eroğlu, Sarıyer'deki Mersinli Ahmet Kireçci Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Ömrümün uzun dönemi Mersinli Ahmet Kamp Tesisleri'nde geçtiğini aktaran Eroğlu, "Bu salon bizim dönemimizde yapıldı. Burada ilk antrenman yapan sporculardan birisi de benim. İnsan bir garip hissediyor. Onca yılın ardından ter akıttığınız yere Güreş Federasyonu Başkanı olarak gelmek farklı hissettiriyor. Hayat çok enteresan." diye konuştu.
Her zaman çalışmayı seven biri olduğunu aktaran Başkan Eroğlu, "Ben, çizgisi, duruşu, tarzı olan birisiyim ve şampiyon olmak için elimden gelen gayreti hep sarf ettim. İstediğimiz eğitimi alamamıştım ama spor hayatımı noktaladıktan sonra dil, yüksek lisans ve doktora eğitimlerimi tamamladım. Şimdi buradayım. Genel kurulda bana oy veren veya vermeyen herkese teşekkür ediyorum. Genel kurulda, 'Ben sizin Şeref'inizim. 16 defa İstiklal Marşı dinletmiş, sayısız şampiyonluklara imza atmış, 2004 Atina Olimpiyatları'nda gümüş madalya alan bir kardeşinizim. Emanete sahip çıkmak için huzurlarınızdayım.' dedim. Bütün görgümü, enerjimi ve bilgimi kardeşlerime aktarmak için buradayım. Güreşin yapısal problemleri var. Bunları çözmek için varım. Hayatım boyunca sorunun değil çözümün bir parçası oldum. Artık çağımızda yük olan değil yük alan isteniyor. Ben de yük almak için buradayım." ifadelerini kullandı.
Şeref Eroğlu, kendisinin de minderlerden geldiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Sporcularımızın ne hissettiğini, ne düşündüğünü bilen bir federasyon başkanıyım. Sporcularımız emek harcayıp ter akıtıyorlar. Biz de onların yaşam ve antrenman standartları ile sağlık koşullarının daha iyi olması için çalışıyoruz. Bunun sonunda hep birlikte sevinmek istiyoruz. Aynı zamanda büyük devletimizi ve milletimizi sevindirmek istiyoruz. Güreş, bu milletin mayası, kültürü, tarihi, geleneği ve göreneği. Bir millet, geleceğe umutla bakmak istiyorsa tarihine, kültürüne, geleneğine ve göreneğine sahip çıkıp onu yaşatmak zorunda. Güreş, bu ülkenin kültürü. Bunu sağlıklı bir şekilde kuşaktan kuşağa doğru olarak aktarmak istiyoruz. Milletimizin kafasındaki imajda güreşçi, tarihine, kültürüne, dinine, inançlarına, milli ve manevi değerlerine bağlı insanlardır. Bu kültürü bu jenerasyona Hamza Yerlikaya ile aktardık. Şimdi bu kardeşlerim de kendinden sonra gelenlere aktaracaklar."
– "Bütün sıkletlerin altın madalyasını da alsam bana göre yeterli değil"
TGF Başkanı Eroğlu, "Ata sporu" olarak anılan güreşte Türkiye'nin tüm madalyaları toplaması gerektiğini söyledi.
Güreşi Türkiye'nin olmazsa olmazı şeklinde nitelendiren Eroğlu, "Bütün sıkletlerin altın madalyasını da alsam bana göre yeterli değil. Ben hiçbir zaman 'yeter' demem. Spor alanı, ülkelerin birbirine üstünlük kurduğu bir yer. Ben ülkemin çok güçlü olduğunu biliyorum ve buna inanıyorum. 85 milyonluk nüfusuyla, bu coğrafyada ortaya koyduklarıyla, ekonomisi, kültürüyle olmazsa olmaz ülkelerden bir tanesiyiz. Bunun farkında olmamız lazım. Ata sporu güreş de bizim için olmazsa olmaz sporlardan bir tanesi. Türk deyince insanların aklına güreş geliyor. Güreş deyince Türkiye geliyor. Ülke adıyla spor adı özdeşleşmiş çok az yer var. Türkler olarak ata sporumuz güreşte tüm madalyaları toplamamız lazım." değerlendirmesinde bulundu.
– "Olimpiyat istediğimiz gibi geçmedi"
Başkan Eroğlu, 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'nın güreş açısından istedikleri gibi geçmediğini dile getirdi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle 2021'de yapılan Tokyo 2020'de Rıza Kayaalp, Yasemin Adar, Taha Akgül ile bronz madalya alan Türkiye'nin performansını değerlendiren Eroğlu, "Olimpiyat istediğimiz gibi geçmedi. Benim milletim güreşte mağlubiyeti kabul etmiyor. Hepsi altın olmasa da gümüş ve bronz madalyalarımız olsun istiyoruz. Bu kolay değil. Milletimizi ve devletimizi alıştırdığımız için her zaman beklenti var. Özerk de olsak bütün bütçesini devletinden alan bir federasyonuz. Sayın Bakanımızın, bakan yardımcılarımızın bizden isteği, 2024 Paris Olimpiyatları'nda altın madalyalar kazanmamız. Biz de önce Allah'a sonra da gençlere inanıyoruz. İnşallah istediğimiz olur." şeklinde görüş belirtti.
– "2024'te şampiyonlarımız bizimle olsun ama takımı gençleştireceğiz"
Şeref Eroğlu, Türkiye'nin 2024 Paris Olimpiyat Oyunları'na genç bir güreşçi kadrosuyla gitmesi gerektiğini söyledi.
Son dönemde genç güreşçilerin hem olimpiyatlarda hem de dünya şampiyonalarında aldığı başarılara değinen Başkan Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sporun da bir yaşı olduğunu kabul etmemiz lazım. Büyük şampiyonlara (Rıza Kayaalp, Taha Akgül, Yasemin Adar) ne kadar teşekkür etsek az. Ellerinden geleni yaptılar. Bir insan gölgesinde yaşadığı bayrağa karşı sorumluluğun yerine getirmişse onun bu dünyadaki bütün görevleri bitmiştir. Allah onlardan razı olsun. Hayat çok acımasız ve dünya dönüyor. Yeniliklerin, değişimin ve dönüşümün dışında kalamayız. Kendimizi yenilememiz ve yeni gençler bulmamız lazım. 'Bu yükü omuzlayacak, bu yükün altına girecek ve bu işi başaracak kimse yok mu?' dediklerinde 'Ben buradayım.' diyecek yeni cesur yüreklere ihtiyacımız var. Güreş de bunun en kolay gerçekleşeceği spordur. Çünkü bu coğrafyada 7-8 yaşında güreşe başlanıyor. Bir kaynağımız var. Doğru gençleri bulup bunlara maddi, sağlık ve gelişimlerini tamamlama açısından sahip çıkmamız lazım. Bu potansiyel var. 2024'te şampiyonlarımız bizimle olsun ama takımı gençleştireceğiz. Yeni gençlerle yol yürümek zorundayız. Bunlar 17-18-19 yaşındaki gençler olursa çok daha büyük mutluluk duyarız. Spor çok acımasız bir alan. Tokyo'da 125 kiloda ABD'li (Gable Dan Steveson) Taha'yı yenip şampiyon olduğunda 20 yaşındaydı. Olimpiyattan 2 ay sonra Norveç'te Dünya Şampiyonası yapıldı. Yine aynı sıklette 20 yaşındaki İranlı şampiyon oldu. Demek ki yetiştirirsek ve insanlar kendine inanırsa 18-20 yaşında dünya ve olimpiyat şampiyonu olmak hayal değil. Sporcularımız büyük düşünecek biz de devlet ve federasyon olarak onları destekleyeceğiz."
– "Adaletten asla ayrılamayız"
Türk Milli Takımı mayosunu hak eden güreşçinin terleteceğini belirten Eroğlu, adalet vurgusu yaptı.
"Adaletin olmadığı yerde huzur ve mutluluk olmaz." diyen Eroğlu, "Adaletten asla ayrılamayız. İyinin iyisi mükemmeldir. Benim devletim, milletim ve bayrağım temsil edilecekse mükemmel bir sporcu tarafından temsil edilmeli. Bizim çıtamız çok yüksek. Bütün çocuklar ailelerinin devlete emanetidir. Ahmet'in hakkını Mehmet'e veremeyiz. Ben kimsesizlerin kimsesiyim. Kim yenmişse benim sporcum odur ve mayoyu o temsil edecektir." ifadelerini kullandı.
– "Ankara Keçiören'de yeni bir tesis yapıyoruz"
Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Şeref Eroğlu, Ankara'da güreş için yeni bir tesis yapımına başlanacağını belirtti.
Türkiye'nin son yıllarda spordaki tesisleşme hamlesine değinen Eroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Allah devletimize zeval vermesin. İmkanlar çerçevesinde özellikle son 10 yılda tesisleşmede ileri gittik. Sporu ve sporcuyu seven bir Cumhurbaşkanımız var. Allah ondan razı olsun. Bugüne kadar şampiyonlara kimse kıymet, maaş, pasaport vermiyordu. Ödül yönetmelikleri ortada. Üniversiteyi bitiren bir kardeşim eğer milli sporcuysa KPSS şartı aranmaksızın atanıyor. Tesisleşme konusunda bir müjde vermek istiyorum. Mersinli Ahmet Tesisleri, benim sporculuk dönemimde teslim alındı. Sanırım 1998'den bu yana kullanılıyor. Biz, Ankara Keçiören'de yeni bir tesis yapıyoruz. Sayın Bakanımız, Cumhurbaşkanımızın talimatıyla imzaladı. İhalesi bitti. Çok büyük bir tesis olacak. 250 odalı, 400 kişi kapasiteli, yanında da 6 minderli salonu olan bir tesis yapılacak. 2023 federasyonumuzun 100. kuruluş yıl dönümü. Bu yılda bu tesise girmek istiyoruz. Önümüzdeki aylarda inşaatı başlayacak. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Sayın Bakanımıza, güreşe destek olanlara güreş ailem adına teşekkür ediyorum."
