TBMM (AA) – Türkiye'de, 5 Aralık 1934'te Anayasa ve Seçim Kanunu'nda yapılan değişiklikle kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasının yıl dönümünde AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Partinin kadın milletvekilleri, kadınların siyasette temsil oranındaki gelişmelere ilişkin AA'ya değerlendirmelerde bulundu.
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği (KEFEK) Komisyonu Başkanı, AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal, kadınların siyasette yer almalarının büyük önem taşıdığını belirtti. Aksal, 2002 yılında kadınların TBMM'deki temsil oranın yüzde 4'lerde iken bugün yüzde 17,3'e yükseldiğini ancak bu sayının da yeterli olmadığını söyledi.
Toplumdaki gücün yarısını kadınların oluşturduğuna dikkati çeken Aksal, "Gücümüzün yarısını geride bırakarak hiçbir alanda başarılı olmamız mümkün değil. Bu, ekonomide de siyasette de sanatta da böyle. Biz, kadınlarımızın karar mekanizmalarında daha fazla yer almasını istiyoruz." diye konuştu.
Kadınların hayatın her alanında yer alması gerektiğini vurgulayan Aksal, "Kadınsız bir siyaset, kadınsız bir sanat, kadınsız bir ekonomi, sadece kadınlarımız için değil bütün toplum için bir eksikliktir. Bunun için mücadelemize devam ediyoruz." dedi.
"Kadın ve siyaset" denildiğinde parlamentodaki rakamlara bakıldığını ancak işin yerelden başladığını dile getiren Aksal, "Yerelden başlayarak siyasette karar alma mekanizmalarında kadın sayımızı artırmayı planlıyoruz." ifadelerini kullandı.
"Kadını siyasete sokan AK Parti'dir" diyen Aksal, AK Parti'nin kadın kollarının dünyadaki en büyük sivil toplum kuruluşlarının arasında olduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, kadınların siyasette daha çok yer alması için en büyük destekçileri olduğunu belirten Aksal, "Bakıyorsunuz, 'Kadın, kadın, kadın' diye siyaset yapan partilere, mesela CHP'nin Meclis'teki kadın milletvekili oranı yüzde 12'dir. AK Parti'nin yüzde 18'dir. Kendi partim adına da yeterli mi, yeterli değil ama bütün gün kadın üzerinden siyaset yapan bir partinin yüzde 12 iken AK Parti'nin yüzde 18 olması bizim için gurur kaynağıdır. İnşallah önümüzdeki seçimlerde bu sayıyı çok daha yukarılara taşırız." değerlendirmesinde bulundu.
– "Gerçekten kadının elinin değdiğinde güzelleşmeyeceği hiçbir alan yok"
TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi ve CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç da Türkiye'de kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasının, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının, Türkiye Cumhuriyeti'ni kurarken hayata geçirdikleri en büyük devrimlerden biri olduğunu vurguladı.
Türk kadınına, birçok ülkeden çok önce bu hakkın tanındığına işaret eden Kılıç, Atatürk gibi bir lidere sahip olduğu için Türkiye'de yaşayan kadınların çok şanslı olduğunu dile getirdi.
Bir kadın milletvekili olarak duygularını aktaran Kılıç, "Devlet okullarında okumuş, devlet üniversitesini devlet burslarıyla bitirmiş bir genç kız olarak siyasete atılmam ve milletvekili olmam, Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde bu hakkın kadınlara verilmesiyle oldu. Hem İzmir Milletvekili olduğum hem de bir Cumhuriyet kadını olarak Gazi Meclis'te tüm yurttaşları temsil edip onların sesi olduğum için büyük bir onur ve gurur duyuyorum." diye konuştu.
CHP'li Kılıç, yasaya rağmen Türkiye'de kadının seçilmesinin önünde çok büyük engeller bulunduğuna dikkati çekerek bunların başında "Kadın bu işi yapamaz." şeklindeki toplumsal zihniyet sorununun geldiğini belirtti. Bu nedenle siyasette kadın sayısının çok az olduğunu söyleyen Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hem milletvekili sayısı hem yerel yönetimlerde kadının temsiliyeti açısından içler acısı bir durumdayız. Bunun çözümü için toplumsal dönüşüme ihtiyaç var. Bunlar aşama aşama olacak. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde bir cinsiyet kotası getirdik, tüzüğümüze de konuldu. Bunun devamında, yaklaşık 2-3 yıldır üzerinde çalıştığımız ve ilk imzacısının Sayın Kılıçdaroğlu'nun olduğu bir kanun teklifimiz var. Temsiliyette yüzde 50 kota ve fermuar sistemi getiriyoruz. Bir ilde listeler yapılırken bir erkek-bir kadın şeklinde sıralanacak. En başından beri söylediğimiz eşit yurttaşlık temelinde siyaset yapmaya, kadınların haklarını da bu yönde savunmaya devam ediyoruz."
Sevda Erdan Kılıç, kadınların önünde ekonomik engellerin de bulunduğuna dikkati çekerek "Toplumdaki bakış açısını kırmak; kadınları iş yaşamına daha fazla katmak, hayatın her alanında kadınların bulunması gerekiyor. Gerçekten kadının elinin değdiğinde güzelleşmeyeceği hiçbir alan yok. CHP'li kadın milletvekilleri olarak bunun mücadelesini sonuna kadar vereceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
– "Kadınlar hayatın aktif bir yüzüdür"
MHP Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoy ise Türk kadınının 1930 yılında belediye seçimlerine katılma, 1933 yılında muhtar seçme ve seçilme ve son olarak 1934 yılında da milletvekili seçme ve seçilme hakkını elde ettiğini anımsattı.
Türk kadınının bu mutluluğu İstanbul’dan Ankara’ya, İzmir’den Adana’ya memleketin dört bir tarafında büyük bir heyecanla ve coşkuyla kutladığını belirten Ersoy, "Elbette bu bir lütuf, ikram, bağış değildir. Olması gereken budur. Kadınlar hayatın aktif bir yüzüdür. Cephede savaşmışlar, evlerinin geçimine destek vermişler, ülke yönetiminde de pay sahibi olmuşlardır. Milli mücadeleye destek veren Nene Hatun'u, kara Fatma’yı unutmamamız lazım. Vatan için mücadele ortaktı ancak o dönem kadınlarımızın demokratik ortaklığı söz konusu değildi." dedi.
"Türk kadınının geldiği seviye gurur vericidir ama yeterli değildir." ifadesini kullanan Ersoy, şöyle konuştu:
"Kadınla birlikte siyasete yeni bir soluk gelmiş, zarafet öne çıkmıştır. Ne var ki Türkiye adına çok önemli olan bu tarihi gelişme aynı heyecan ve başarı ile günümüze dek sürdürülememiştir. Oysaki Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildiği tarihte, henüz pek çok dünya devletindeki kadınların bu haklara sahip olmadığı bilinmektedir. Bu nedenle Türkiye’de kadının siyasete katılımı noktasında günümüzdeki beklentilerin daha yüksek olması çok şaşırtıcı olmasa gerekir.
27. dönem milletvekili seçimlerinde kadınlar Cumhuriyet döneminin en yüksek katılımı ile yüzde 17,1 oranında temsil edilmektedir. Tabii ki bu oran, nüfusunun yüzde 50’sini kadınların oluşturduğu ülkemizde yeterli değildir.
Hem yönetim erklerinde hem de Mecliste kadınların daha yüksek oranda temsili güçlü Türkiye için büyük önem taşımaktadır. Mustafa Kemal Atatürk, kadının ülkemiz için değeri ve önemini çok güzel bir şekilde şu sözüyle ifade etmiştir: ‘Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir, mümkün müdür ki bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin."
– "Bugün gurur duyacağımız çok kadınlarımız var"
İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, Atatürk'ün o gün attığı adımların sonuçlarıyla bugün övündüklerini vurguladı. Cesur, "TBMM'de 582 milletvekili içinde 101 kadın milletvekili var. Bu, yüzde 17'ye tekabül ediyor. Batı ülkelerine bakınca bu rakam bizim için kötü bir sayı. Dünya parlamentolarında kadın temsilci bulunduran ülkeler arasında 125. sıradayız. Bu tablo Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışmayan bir durum." diye konuştu.
Genel Başkanın kadın olduğu bir partide siyaset yaptığını anımsatan Cesur, "Bugün gurur duyacağımız çok kadınlarımız var. Kadınlarımız belli bir yere ulaştı. Kadın başbakanımız, Danıştay başkanımız, doktorlarımız, hakimlerimiz oldu ancak bunlar yeterli değil. Cumhuriyeti Atatürk'ün gösterdiği hedefe taşımaya çalışırken, Batı ülkeleri de yerinde durmuyor. Batı bizden daha hızlı yol aldı." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan kadın sayısına ilişkin rakamlar paylaşan Cesur, üst düzey kamu yöneticilerinin yüzde 86'sının erkek olduğunu söyledi.
Bazı kurumlardan örnekler veren Cesur, "İçişleri Bakanlığında görev yapan bin 672 mülki idare amiri arasında 63 kadın var. Bu da yaklaşık yüzde 3.76 gibi düşük bir rakama denk geliyor. Anayasa Mahkemesinin 12 üyesi arasında sadece üç kadın var. HSK'da görev yapan 211 hakim ve savcı arasında sadece 11 kadın var. 143 genel müdürden 14'ü, 299 genel müdür yardımcısından 34'ü kadın. 830 kaymakamın sadece 23'ü kadın. Bu kadınlarımızla övünüyoruz ama bu sayıyı çok daha yukarıya çıkarıp Atatürk'ün ortaya koyduğu hedeflere ulaşmamız lazım." dedi.
Cesur, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanınmasını sağlayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını saygıyla andığını ifade etti.
Kadınların Türkiye'nin eşit vatandaşları olarak okuyabilmesi ve yarınlara hazırlanabilmesi için siyasete girdiğine dile getiren Cesur, bunun mücadelesini verdiği için çok mutlu olduğunu belirtti.
– En fazla kadın milletvekili AK Parti'de
Öte yandan AA muhabirinin derlemelerine göre, 5 Aralık 1934'te Anayasa ve Seçim Kanunu'nda yapılan değişiklikle kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasının ardından, 8 Şubat 1935'te yapılan seçimler sonucu 17 kadın milletvekili ilk kez Meclis'e girdi. Ara seçimlerde bu sayı 18'e yükselirken kadınların bu tarihten sonra Meclis'teki temsil oranı 4,6 ila 0,7 arasında kaldı.
Bu oran 2007'de yapılan 23. Dönem seçimlerine kadar uzun yıllar aşılamadı. Parlamentoda kadın milletvekili oranı 2007 yılından itibaren artışa geçti.
550 milletvekilinin görev yaptığı Meclis'te kadın temsil oranı 2007'de yüzde 9,1; 2011'de yüzde 14,3; 2015'te (7 Haziran) yüzde 17,6; 2015'te (1 Kasım) ise yüzde 14,7 olarak gerçekleşti.
Son seçimlerle birlikte bu oran, kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkını veren yasal düzenlemeden bugüne kadar en yüksek seviyeye çıktı.
600 milletvekilinin yer aldığı 27. Dönem Parlamentosu'nda, 24 Haziran 2018'deki seçimlerde 104 kadın milletvekilinin Meclis'e girmesiyle kadınların temsil oranı yüzde 17,1 oldu.
7 Haziran 2015'teki seçimin ardından oluşan ve kısa süren 25. Dönem Parlamentosu'nda temsil edilen kadın milletvekili, oran olarak, 550 milletvekili üzerinden yüzde 17,6 olmuştu.
Son sandalye dağılımına göre, 286 milletvekili bulunan AK Parti'de 54, 135 milletvekili bulunan CHP'de 16, 56 milletvekili bulunan HDP'de 23, 48 milletvekili bulunan MHP'de 4, 36 milletvekili bulunan İYİ Parti'de 2, 4 milletvekili bulunan TİP'te 1 ve DBP'de 1 kadın milletvekili yer alıyor.
Bakan olarak atanma, belediye başkanlığını tercih etme, Anayasa'ya göre milletvekilliğinin düşmesi, vefat nedeniyle mevcut durumda 582 milletvekilinin görev yaptığı 27. Dönem Parlamentosu'nda 101 kadın milletvekili bulunurken kadınların temsil oranı da 17,35 olarak kayda geçti.