İSKEÇE (AA) – Yunanistan’da Türk azınlık, Yunanistan Yüksek Mahkemesinin (Arios Pagos) İskeçe Türk Birliğinin (İTB) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları doğrultusunda yeniden tescil başvurusunu ret kararını protesto etti.
İTB yönetim kurulunun kararıyla gerçekleştirilen eylemde, İskeçe’de çarşı içerisindeki İTB binası önünde toplanan birlik üyeleri ile İskeçe ve Gümülcineli çok sayıda kişi, “Türk azınlık için adalet”, “Haksızlıklara, ayrımlara hayır”, “Barış, demokrasi, eşitlik” sloganları atarak şehir meydanına kadar yürüdü.
Eylemde Türkçe, Yunanca ve İngilizce “İskeçe Türk Birliği için adalet”, “İskeçe Türk Birliği tehdit değildir” ve “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları uygulansın” yazılı pankartlar açıldı.
Şehir meydanında, Yunan mahkemesinin İTB kararıyla ilgili yapılan konuşmaların ardından bir süre oturma eylemi gerçekleştirilen Türkler, olaysız dağıldı.
İTB’nin protesto eylemine Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine seçilmiş müftüsü İbrahim Şerif, İskeçe seçilmiş müftüsü Ahmet Mete, Radikal Sol İttifak Partisi (SYRİZA) İskeçe Milletvekili Hüseyin Zeybek, Değişiklik Hareketi Partisi (KİNAL) Gümülcine Milletvekili İlhan Ahmet, Dostluk Eşitlik Barış Partisi (DEB) Başkanı Çiğdem Asafoğlu, Mustafçova Belediye Başkanı Rıdvan Delihüseyin, Yassıköy Belediye Başkanı Önder Mümin, Kozlukepir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, Avrupa Batı Trakya Türkleri Federasyonu Başkanı Halit Habipoğlu ile azınlığın çeşitli kurum ve kuruluşları da destek verdi.
– “Mücadelemiz adalet tecelli edene kadar devam edecektir”
İTB Başkanı Ozan Ahmetoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İTB’nin eyleminin Yunanistan’ın Batı Trakya Türklerinin milli kimliğini inkarına dayanan politikasından kaynaklanan mevcut duruma tepki göstermek amacıyla gerçekleştirildiğini söyledi.
Ahmetoğlu, “İTB’nin 38 yıllık hak arama mücadelesi ve 13 yıldır AİHM kararlarının uygulanmaması, bu yanlış ve insan haklarına her anlamda ters politikanın bir yansıması ve bir sonucudur. Bizler buna tepki gösteriyoruz.” dedi.
Yunanistan’ın Türk azınlığın milli kimliğine karşı sürdürdüğü inkarcı politikalardan vazgeçmek ve AB üyesi bir ülke olarak AİHM kararlarını uygulamak zorunda olduğunu vurgulayan Ahmetoğlu, şunları kaydetti:
“Vatandaşı olduğumuz ülkenin yöneticilerinden bu politikayı ve bu uygulamaları değiştirmelerini bekliyoruz. Uluslararası anlaşmaları görmezden gelen inkarcı politikalar yerine devletten diyalog ve anlayışa dayanan, demokrasi ve eşitlik temelinde politikalar geliştirme iradesi göstermesini bekliyoruz. Mücadelemiz adalet tecelli edene kadar devam edecektir.”
– AİHM kararlarının uygulanmasına yönelik iç hukuk başvuruları sonuçsuz kalıyor
Batı Trakya’da, isminde “Türk” kelimesi olduğu gerekçesiyle 1983’te mahkeme kararıyla kapatılan İTB, iç hukuk yollarının sonuçsuz kalmasıyla 2005’te konuyu AİHM’e taşımıştı. 2008’de karara bağlanan davada, AİHM, Türk azınlığa ait derneklerin kapatılmasıyla “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin örgütlenme hakkıyla ilgili 11. maddesinin ihlal edildiği” görüşüne vararak Yunanistan’ı mahkum etmişti.
İTB’nin AİHM kararına dayanarak, resmi statüsünün iadesi için açtığı dava Yunan mahkemelerince reddedilmişti.
Öte yandan, Yunan mahkemelerinin, AİHM kararlarına adaptasyonuna yönelik yasal düzenleme, muhalefet partilerinin itirazı üzerine “Milli güvenlik söz konusu olduğunda, karar uygulanmayabilir” ifadesi eklenerek 2017’de Yunan Parlamentosunda onaylanmıştı.
Yunanistan, Batı Trakya’daki Türk azınlık tarafından kurulan bazı dernekleri, Türklerin etnik azınlık olduğu görüşünü savunmak amacıyla kurulduğu iddiasıyla faaliyetlerine izin vermemiş ve kapatmıştı.
AİHM ise Yunanistan’ın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) toplanma ve örgütlenme özgürlüğüne ilişkin 11. maddesini ihlal ettiğine hükmetmişti.
Mahkeme, derneklerin amaçlarının ülkede etnik azınlık olduğu görüşünü savunmak olsa bile bunun demokratik toplum için tehdit olarak değerlendirilemeyeceği kanaatine de varmıştı.
AİHM, “İskeçe Türk Birliği” davasında 2008’de, Hasan Bekir Usta ve arkadaşlarının açtığı dernekle ilgili davada da 2007’de Yunanistan’ı mahkum etmişti. Davacıların o dönemden bu yana AİHM kararlarının uygulanmasına yönelik yaptığı iç hukuk başvuruları ise sonuçsuz kalıyor.