TBMM (AA) – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Sayın Erdoğan, andımızın hangi cümlesinden rahatsızdır, çıkıp milletin önüne bunu açıklasın.” dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Danıştayın bir karar verdiğini ve ortalığın karıştığını söyledi.
2018 yılında, “Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulundan Recep Tayyip Erdoğan’ın istediği şekilde bir karar çıkacaktır, bunu bir kenara yazın” dediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, “Aradan iki sene geçti. 4 tane hakim tayin edildi. Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu tarafından ‘andımızın okunması yasaklanmalıdır’ kararı verildi.” diye konuştu.
Andın, doğruluğu, sevgiyi, beraberliği, birlikteliği, büyüklere saygı, küçüklere sevgiyi anlattığını dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Erdoğan’a daha önce, ‘Andımızın hangi cümlesinden rahatsızsın, bunu millete anlat’ demiştim. Bunu söyledim 2013 yılında, geldik 2021 yılına, bu soruma cevap alamadım. Ben, vatanını, milletini seven ve AK Parti’ye oy veren kardeşlerime, parantez içinde Sayın Bahçeli’ye de seslenmek istiyorum: Sayın Erdoğan, andımızın hangi cümlesinden rahatsızdır, çıkıp milletin önüne bunu açıklasın, bekliyorum. Açıklayabilir mi? Açıklamaz. Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunda iki yıl bekledi, 4 hakimi değiştirdiler, yeni hakimler geldi oraya. Yeni hakimler Erdoğan’ın talimatıyla geldi ve andımız kaldırıldı. Ben bunu 2018 yılında söylemiştim. Ben tahmin ettiğime göre, kamuda uzun yıllar hocalık yapan Sayın Bahçeli’nin de tahmin etmesi lazım. Andımızı kim kaldırdı? Cumhur İttifakı kaldırdı. Eğer Sayın Bahçeli, Erdoğan’ı değil de Danıştayı muhatap alıyorsa, muhatap aldığı yer yanlıştır. Danıştaya hakimi tayin eden kim? Erdoğan. Oradaki kumpası ayarlayan kim? Erdoğan. Sen kalkmışsın Erdoğan’ı değil Danıştayı suçluyorsun. Muhatap alacaksan Erdoğan’ı muhatap alacaksın. Eğer andımızın okunmasını istiyorsan bizim gibi, açarsın Erdoğan’a telefonu, dersin ki; ‘Bu ant okunmadan, kusura bakma biz bir daha bir araya gelemeyiz.’ ‘Neden?’ ‘Ben ülkemi, bayrağımı seviyorum, andımın okunmasını istiyorum…’ Yapar mı; göreceğiz.”
– “Türkiye bu ekonomik buhrandan nasıl çıkar?”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Ekonomik Reform Paketi’ni “Dağ fare doğurdu” şeklinde nitelendiren Kılıçdaroğlu, “Beklenen hiçbir şey olmadı. Zaten bir heyecan da yaratmadı. Yapamayacaklarını ben gayet iyi biliyordum. Neden derseniz, 2002’den bu yana 16’sı istihdamda teşvik olmak üzere toplam 23 reform paketi açıkladılar. Açıklanan her reform paketinden sonra işsizlik arttı, döviz tutulamadı, istihdam düştü, ekonomide giderek bir kötüleşme ve gerçek anlamda bir ekonomik buhran ortaya çıktı. Bunların Türkiye’nin sorunlarını çözme kapasiteleri yok, kontrolü kaybetmiş vaziyetteler.” değerlendirmesinde bulundu.
Eski kalkınma planlarından, programlarından cümlelerin kopyalanıp alt alta yazıldığını öne süren Kılıçdaroğlu, “Ekonomi böyle düzelmez.” dedi.
Vatandaşın haklı olarak kendisine, “Ey Kılıçdaroğlu, sen böyle diyorsun ama peki Türkiye bu ekonomik buhrandan nasıl çıkar? Neleri yapacaksın, neleri düşünüyorsun?” diye soracağını belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şimdi bunu anlatacağım. Türkiye, bu ekonomik buhrandan nasıl çıkar? Bir, kamuda israfa derhal son vereceğiz ve bunu tek tek açıklayacağız: Bakanlıklar ve pek çok kamu kuruluşu kiralık binalarda oturuyorlar. Niye kira ödüyoruz? Bütün bakanlıklar ve kamu kuruluşları kendi binalarında oturacak. Araba saltanatına son vereceğiz. Herkesin altında bir değil, üç değil… Ne yapıyorsunuz siz? Fakir fukaranın açlıktan nefesi kokuyor, bunların altında lüks arabalar. Bitireceğiz. Döviz garantili işler, ivedilikle Türk lirasına çevrilecek. Buna en çok kamyon şoförleri memnun olacak. Zorla kamyon şoförlerini paralı, pahalı yoldan gönderiyorlar. Sonra diyorlar ki, ‘Bu ürünler niye pahalı?’ Sen yolu pahalı yapmışsın, üstelik dövizle.
Yolsuzlukların üzerine kararlılıkla gideceğiz. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını kim yediyse hesabını soracağız. Bütün kamu ihalelerini canlı yayınlayacağız, bizim belediyelerin yaptığı gibi. İsrafın ve yolsuzluğun kaynağı olan Kamu İhale Kanunu’nu değiştireceğiz. Kamu İhale Kurumunun mevzuatında 186 kez değişiklik yaptılar. Kamu İhale Kanunu devleti soymanın en önemli aracı haline geldi, bunu değiştireceğiz. Vatandaşı iliğine kadar sömüren kamu özel işletmelerinin tamamını kamulaştıracağız. Maliyetini çıkaracağız, makul bir kar vereceğiz, ‘Al kardeşim paranı, bunlar devletin oldu.’ Yasal soyguna CHP göz yumar mı? Yummaz, çünkü yumarsak kendimizi inkar etmiş oluruz.
Ne yapıyor 600 milletvekili? 450 neyinize yetmiyor? Milletvekili sayısını da düşüreceğiz. İsraf varsa bir yerde hepsini dikkate alacağız, kimse kusura bakmasın. Ne yapıyor 600 milletvekili? 600’ün yarısı el kaldırıp indirmekle meşgul. El kaldırıp indiren adamlara ben dünyanın parasını, fakir fukaranın sırtından mı ödeyeceğim? Saraylardaki şatafata son vereceğiz. Devleti yöneten adam kendisi ve ailesiyle örnek olacak topluma. 50 bin avroluk çantayla gezerseniz, devlete güven vermezsiniz.”
(Sürecek)