MANİSA (AA) – AHMET BAYRAM – Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Öztürkcan, sedef hastalığının tedavisinde kullanılan bazı ilaçların bağışıklık sistemini baskıladığını belirterek, hastalara yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde bu ilaçları bırakmaları gerektiği önerisinde bulundu.
Aynı zamanda Manisa Sedef Hastalığı Derneği Başkanı olan Prof. Dr. Öztürkcan, AA muhabirine, sedefin kızarık plaklar üzerinde beyaz kepeklerle kendini gösteren bir hastalık olduğunu, sıklıkla 15-35 yaş aralığında herhangi bir cinsiyet yoğunluğu olmadan görüldüğünü ve kişinin yaşam kalitesini bozduğunu anlattı.
Her yıl 29 Ekim'in Dünya Sedef Hastaları Günü olarak belirlendiğini, hastalığa karşı farkındalık oluşturulmasının amaçlandığını aktaran Öztürkcan, sedef hastalığının bulaşıcı olmadığını, toplumda bu konuda yanlış yargılar bulunduğunu kaydetti.
Bulaşıcı olduğu kaygısı nedeniyle bazı hastaların dışlandığını, bunun psikolojik sorunlara da neden olduğunu belirten Öztürkcan, bu hastalığın eklem tutulumu, kalp hastalıkları, yüksek tansiyon ve şeker gibi rahatsızlıklara da eşlik edebileceğini söyledi.
Sedefin daha çok diz ve dirsekteki döküntülerle ortaya çıktığını, avuç içlerinde ve ayak tabanlarında aşırı kızarıklık ve kepeklenmelerin görülebildiğini kaydeden Prof. Dr. Öztürkcan, hastalığın nedeninin kesin olarak bilinemediğini ancak stres, genetik faktörler, travmalar, vurma ya da çarpma gibi nedenler, enfeksiyonlar, bazı ilaçlar veya sigara kullanımının etkili olabileceğinin düşünüldüğünü bildirdi.
Öztürkcan, bazı hastalarda psikolojik sorunların depresyon hatta intihar eğilimine kadar gittiğini, hastaların sosyalleşmesi için dernek çatısı altında bir araya geldiklerini aktardı.
– Kovid-19 salgını döneminde sedef tedavisi
Prof. Dr. Serap Öztürkcan, koronavirüs salgını döneminde sedef tedavisinde birtakım tedbirler aldıklarına da işaret ederek, şöyle konuştu:
"Tedavide kullandığımız bazı ilaçlar bağışıklık sistemini baskılıyor yani zayıflatıyor. Bu nedenle hastaların Kovid-19 tedbirlerine daha çok dikkat etmeleri gerekiyor. Ülkemizde 2 milyon sedef hastası olduğunu tahmin ediyoruz. Bu nedenle pandemi döneminde hastalarımıza bazı önerilerde bulunduk. Bunların başında bağışıklığı baskılayan ilaçların kullanılmamasını önerdik ve bu ilaçlarla tedaviyi pandemi döneminde kestik ancak diğer grup ilaçları devam ettirip hastalarımızın kendilerini çok iyi korumalarını tembih ettik. Çok şükür bu dönemde sedef hastalarımızdan Kovid-19 vakası çıkmadı."
– "Onları çiçeğim olarak seviyorum"
Sedef hastası Belma Gündüz (63) ise 35 senedir sedefle mücadele ettiğini belirterek, bu süreçte çok büyük zorluklar yaşadığını, sonuçta hastalıkla barışık yaşamayı öğrendiğini anlattı.
Tedavi döneminin başında bazı arkadaşları tarafından dışlandığını vurgulayan Gündüz, "Bulaşıcı olmadığını söylediğim halde kaçtılar, ben hiç saklamadım döküntülerimi, ben onları çiçeğim olarak seviyorum. Ben bir şeye üzüldüğümde hemen beni uyarıyordu ve belirti veriyordu. Sedeflerim bana her şeye üzülmemem gerektiğini öğretti." ifadelerini kullandı.
Gündüz, hastalığın tedavisinde hasta ile doktor arasındaki iletişimin de önemli bir etken olduğunu, iyi bir doktorla kurulabilen sağlıklı iletişimle tedavinin başarılı olduğunu sözlerine ekledi.