İSTANBUL (AA) – HATİCE ŞENSES – Yeni tip koronavirüse (Kovid-19) yakalanmasının ardından çoklu organ yetmezliği gelişen ve küçük bedeniyle ölümle yaşam arasındaki ince çizgide mücadele eden 10 yaşındaki Melek Aleyna Tatmaz, sağlık personelinin büyük çabası sonucu hayata ikinci kez "merhaba" dedi.
Bundan yaklaşık bir ay önce Kovid-19 teşhisi alan ve 5 gün boyunca yüksek ateşle mücadele eden Tatmaz, götürüldüğü hastanelerde boğaz enfeksiyonu tanısıyla tedavi edilmeye çalışıldı.
Ancak şikayetleri geçmeyen küçük kızın, ailesi tarafından getirildiği Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Sancaktepe Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan tetkiklerinde Kovid-19 sonrası gelişen kalp ve akciğer yetmezliği ile mücadele ettiği anlaşıldı.
Hızla tedavi altına alınan Tatmaz'ın minik kalbi, bu süreçte yaklaşık 5 dakika durmasına rağmen sağlık personelinin müdahalesiyle yeniden çalıştırıldı.
Bunun ardından kalp ve akciğer destek cihazı olarak bilinen ECMO'ya bağlanan küçük kızda, ekibin üstün gayretleri ve uygulanan güncel tedavilerle hızla iyileşme sağlandı.
Uygulanan tedaviyle kalp atışlarında çok belirgin düzelme gözlenen ve ECMO'dan çıkarılan Tatmaz, bir süre sonra da solunum cihazından ayrılarak kendi kendine nefes alır duruma getirildi.
Hastane personelinin aklına kazınan hastalardan biri olmayı başaran çocuk, şimdi hastaneden taburcu olacağı günü bekliyor.
– Küçük Melek'ten yaşıtlarına mesaj var
Önce küçücük bedeniyle çağın hastalığı Kovid-19 ile ardından da bunun kalp ve akciğerinde bıraktığı hasarlarla mücadele eden, tüm umutların kesildiği sırada tekrar hayata tutunan Melek, yeni yaşına da hastane odasında "hoş geldin" dedi.
Kendisini günlerdir hayatta tutma mücadelesi veren doktor ve hemşirelerin de katılımıyla doğum günü pastasını kesen Melek, hasta yatağından kalkacağı günlerin hayaliyle etrafına neşe dağıtıyor.
İkinci hayatına adım attığından habersiz doğum günü için gelen hediyeleri meraklı gözlerle inceleyen Melek, aynı zamanda yaşıtlarına Kovid-19'a karşı dikkatli olmaları çağrısında bulunuyor.
Onu yeniden hayata döndüren doktorlarına kendi elleriyle pasta yedirmeyi de ihmal etmeyen Melek, şimdi hastaneden çıkıp evine gideceği zamanı bekliyor.
Küçük kız, hayatta kalma mücadelesi verdiği günlerde uyguladıkları tedaviyle yaşama bağlanmasını sağlayan sağlık personeline olan sevgisini "Ben Şükran hemşireyi, Fatih hocayı, Cansu ablayı çok seviyorum." ifadeleriyle anlatırken, yaşıtlarına da "Sosyal mesafeyi koruyalım, maske takalım, ellerimizi bolca sabunla yıkayalım en az 20 saniye boyunca. Hayat eve sığar." mesajını vererek, farkındalık oluşturmak istiyor.
– "İnşallah daha nice çocuğun hayatına dokunmak nasip olur"
Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Sancaktepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Nurettin Yiyit, AA muhabirine yaptığı açıklamada, pandeminin başından beri çok yoğun ve yüksek rakamlı hasta yönettiklerini belirterek, bu süreçte özellikli işler de yapmayı sürdürdüklerini söyledi.
Doç. Dr. Yiyit, bunlar içinde de çocuk hastaların önemli bir yer tuttuğunu vurgulayarak, yaklaşık 2 ay önce Çekmeköy binalarında yoğun bakımı hizmete aldıklarını ve bu kısa sürede 100'ün üzerinde bebeğin, çocuğun hayata tutunmasına aracı olduklarını söyledi.
Yiyit, Melek'in kovid sonrası kalbi ve akciğerleri ileri derecede etkilenmiş bir hasta olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Bu hastayı biz yoğun bakımda solunum cihazına bağlı yönettik ama bir noktadan sonra yetersiz kaldık ve ECMO dediğimiz kalbin ve akciğerin yerine geçen bir cihaza bağladık. Yetişkinde bu konuda tecrübe var ama çocukta çok tecrübe yok. Hatta kovid sonrası tabloda da kullanılması ve özellikle çocuklarda kullanılması çok bilinen ve yaygın bir şey değil. Allah'a çok şükür biz bu hastamızı şu an odasına aldık ve tekrar ailesiyle bir araya gelebilir konuma getirdik. Bu kızımız gibi birçok çocuğumuzun hayata tutunmasına yoğun bakımımız ciddi katkılar ve kazanımlar sundu. Yetişkin hastalarda da çok iyi işler yapıyoruz ama çocuk hastada yapmış olduğumuz katkı bize her hastadan bir kat daha fazla mutlu ediyor. İnşallah Melek kardeşimiz gibi daha nice çocukların hayatına dokunmak nasip olur."
– "Bir sabah kalbinde 5 dakika süren geçici bir durma söz konusu oldu"
Melek'in tedavisini sürdüren ekipte yer alan Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Sancaktepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Fatih Varol da şu bilgileri verdi:
"Melek hastaneye geldiğinde geçirilmiş bir Kovid-19 sonrası vücudunda çoklu organ etkilenmesiyle karşı karşıyaydı. Bu etkilenimden de en fazla nasibini alan kalp ve dolaşım sistemiydi. Kalp atışları oldukça zayıftı ve bu yüzden bir sabah 5 dakika süren kalbinde geçici bir durma söz konusu oldu. Canlandırma işlemi uygulandı. Bu işlem sonrasında ECMO dediğimiz yapay dolaşım cihazına alındı. Bu sistem artık ülkemizde pek çok merkezde uygulanabilen çok ileri bir teknoloji. Bizim ünitemiz de yaklaşık 75 gün açılmış bir ünite olmasına rağmen tam donanımlı bir ünite olduğu için donanıma erişimimiz oldu. ECMO bize zaman kazandırmak için yapılan bir tedaviydi. Güncel tedavilerin ışığında kalp atışlarında çok belirgin düzelme gözlenmesi üzerine cihazdan çıkarıldı. Daha sonra solunum cihazından da çıkarıldı ve şu anda sonuç gördüğünüz gibi. Şu anda organlardaki etkilenmelerle ilgili bütün belirtilerde gerileme var. Şu anda en önemlisi nörolojik olarak da kalıcı bir sorunumuz olmadığı için çok mutluyuz."
Varol, Kovid-19'un çocuklarda da çok ciddi sorunlara neden olabileceğini dile getirerek, erken teşhisin önemini vurguladı.
– "20 gün ne yaşadığımı bir ben, bir Allah biliyor"
Melek'in annesi Meryem Tatmaz da çok kritik bir dönem geçirdiklerini ifade ederek, "Her an elim kalbimdeydi. Çünkü doktorlar da 'umut vermek istemiyoruz' dedi ama ellerinden geleni yaptılar. Tekrar çocuğumu bana nasip ettiler." diyerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Benim çocuğum tek çocuk, bu rahatsızlığı geçirdiği zaman 5 gün ateşliydi. Biz başka doktorlara götürdüğümüzde sadece boğaz enfeksiyonu dendi. İlhan Varank'ta teşhis konuldu. Burada doktorlarımız, hemşirelerimiz çok ilgilendiler. Benim çocuğumu tekrar bana bağışladılar, bir mucize yani. Anneler, babalar çok dikkatli olsunlar. 'Bana bulaşmaz, bende olmaz, çocuğa geçmez' diyenler lütfen akıllarınca konuşmasınlar. Ben yaşadım, başka anne baba yaşamasın. Şuradan herkese sesleniyorum hiçbir zaman kimseyle temas etmeyin, bayram oluyor tamam istiyorlar gidip görmeyi ama sağlık çok önemli. Ben şu an mesela 'Çocuğun mu ailen mi?' deseler, ben çocuğum derim. Çünkü 20 gün ne yaşadığımı bir ben, bir Allah biliyor."