İSTANBUL (AA) – AİŞE HÜMEYRA BULOVALI – Kemal Sunal ile oynadığı "Davaro" ve "Deli Deli Küpeli" filmlerinde aldığı rollerle tanınan, Türk sinemasının emektar isimlerinden Sırrı Elitaş'ın vefatının ardından 5 yıl geçti.
Bazı kaynaklara göre Adıyaman, bazı kaynaklara göre ise Erzurum'da dünyaya gelen Elitaş'ın doğum tarihi de birçok yerde 1 Ocak 1944 olarak belirtilirken, SinemaTürk'te yazılan bilgiye göre sanatçı 2 Ağustos 1938 yılında doğdu.
Çocukluk yıllarını İstanbul Üsküdar'da geçiren Elitaş'ın sinemaya girişinin de birçok kaynağa göre Öztürk Serengil'in kendisini keşfetmesiyle gerçekleştiği belirtiliyor.
Türk sinemasına 1956- 1957 yıllarında adım atan sanatçı, Yakup Sancı'ya verdiği röportajında ise beyazperdeye adım atış hikayesini şöyle anlatıyor:
"1956 model Chevrolet arabam ile Üsküdar'da şoförlük yaparken bir akşamüstü bir adam geldi yanıma. Arabayı kiralamak istedi. 125 lira ücret istedim. Adam 60 lira teklif etti. Sonra 'zaten bir saat işi var film çekiyoruz' deyince yelkenleri indirdim. Film deyince adamı tanıdım. Eski oyunculardan Sadri Karan, hem oyunculuk yapıyor hem de prodüksiyon amiri olarak çalışıyordu. 'Madem filmde kullanacaksınız o zaman 75 lira olsun' dedim. Arabaya binip sete gittik. Akşamüstü ışıkları yakmışlar, her taraf alev alev yanıyor. Cennet gibi geldi gözüme. O zamana kadar hiç sete gitmemiştim. Hiç film çekimi görmemiştim. Bir de baktım rahmetli Ayhan Işık var orada, o zamanın ünlü oyuncularından Pola Morelli, Kadir Savun hepsi oradalar.
Yemek paydosuydu. Bir adam geldi sen de yemeğini ye dedi. Sağ ol yemeyeceğim dedim. 'Olur mu? Sabaha kadar buradayız. Siz de ekipten birisiniz gelin yemeğinizi yiyin" deyince ben de gidip Ayhan Işık'a yakın bir yere oturdum. Mahalleli balkonlardan, pencerelerden bizi seyrediyordu. O zamanlar benim gençlik yıllarım. Set bizim mahalledeydi. Seyredenlerin içinde benim sevdiğim kız da vardı. Sevdiğim kıza hava atmak için Ayhan Işık'ın arkasına yanaştım ceketini hafifçe tuttum. Ayhan abi görmüyor beni. Ayhan Abi'nin ceketini tutarken nefesim kesildi. Heyecandan ölecektim.
Yemeğimizi yedik arabanın yanına geldim. Yanıma biri geldi. Filmde şoför olarak oynayacakmış ama araba kullanmasını bilmiyor. 'Abi bana araba kullanmasını öğret yoksa işi kaçıracağım figüran olarak geldim filmde oynamak için benim sıram geliyormuş ne yapacağım şimdi?' dedi. 'Araba kullanmak hemen öğrenilmez ki' dedim. Bir de baktım şoför arıyorlar. Şoför kaçmış. Rejisör arabanın yanında beni görüyor. 'Şu uzun boylu, bıyıklı çocuk oynasın şoförü' demiş. Sonra kabul ettim. Ne yapmam gerektiğini anlatıyor biri. Sahne başladı aynen dediklerini yaptım. Adama iyi bir yumruk attım. Ayhan abi nara atarak arkalardan geldi. Adamlar kaçtı. Sahne bitti. Rejisör Lütfü Akad, 'Sen hiç filmde oynadın mı?' dedi. 'Hayır oynamadım ama Muammer Karaca Tiyatrosu'nda oynadım' dedim. 'Peki sinemada oynar mısın?' diye sorunca, 'Oynarım tabii niye oynamayım' deyince 'bana adresini ver' dedi. Aradan bir iki ay geçti eve bir mektup geldi. 'Sayın Sırrı Elitaş, şu gün şu saate Uğur Film de ol.' diye…"
Siyah saçları, gür siyah bıyığı ve sert bakışı gibi dikkat çekici fiziksel özellikleriyle Türk sinemasının önemli figüran oyuncularından biri olarak gösterilen Elitaş, 1960'lı ve 1970'li yıllarda "Karacaoğlan", "Kır Atlı Efe", "Aslan Bey", "Ana", "Ezo Gelin", "Susuz Yaz", "Düğün", "Avşar Beyi" ve Yılmaz Güney ile birlikte rol aldığı "Aç Kurtlar" gibi Anadolu'da geçen hikayelerin beyaz perdeye aktarıldığı Yeşilçam filmlerinde rol aldı.
Elitaş, 1961-1965 yıllarında da Öztürk Serengil'in hem şoförlüğünü hem de dublörlüğünü yaptı. 1981'de yönetmenliğini Kartal Tibet'in üstlendiği, başrollerinde ise Kemal Sunal, Şener Şen, Adile Naşit ve Ayşen Gruda gibi usta isimlerin yer aldığı "Davaro" adlı filmdeki performansıyla kariyerinde önemli bir noktaya ulaşan Elitaş, filmde yer almasının hikayesini ise şu ifadelerle aktarmıştı:
"Eşkiya rolü oynayacak birini arıyorlarmış. Bu adam hem sert hem de komik olacakmış. Ağayı oynayacak kişiler üzerinde konuşmuşlar. Biri Erol Taş olur demiş. Diğeri o çok sert olur. Sonra Hayati Hamzaoğlu üzerinde durmuşlar ondan da vazgeçilmiş. Sonra rahmetli İhsan Yüce demiş ki, 'Sırrı Elitaş diye bir adam var, hem sert hem komik tam bu role göre biri'. Sonra bir mekana gittim. Yine rahmetli Kemal Sunal ile Kartal Tibet oturuyorlar. Kartal Tibet dedi ki, 'Kemal'de çok güzel bir eşkıya rolü var oynar mısın?', 'Oynarım abi ne demek. Teşekkür ederim' dedim. Kemal Sunal ile bu filmle başladık çalışmaya sonra 20 kadar film yaptık. Kartal abiden Allah razı olsun. Çok iyi bir insan. Kafa rolleri hep o oynattı bana."
Kötü adam rolleriyle unutulmaz filmlere imza atan sanatçı, 1986 yılında Mesut Engin, Nilgün Bubikoğlu, Suna Pekuysal, İlhan Daner ve Kazım Kartal'ın oynadığı ve senaryosunu yazdığı "Yetimlerin Türküsü" adlı filmle ilk kez yönetmenliği denedi.
Yaklaşık 600'den fazla yapımda, 40'ın üzerinde de televizyon dizisinde ve birçok tiyatro oyununda rol alan sanatçı, yine bir röportajında Yeşilçam döneminde günde yaklaşık 2-3 filmde birden çalıştığını söyleyerek, "Yeşilçam'ın en iyi döneminde yılda yaklaşık 300 film çekiliyordu. Biri geliyor 'yarın bendesin', diğeri gelir 'yarın bendesin'. Kapanın elinde kalıyorduk. Biz de şaşırıyorduk yarın hangi filme gideceğiz diye. Bazı prodüksiyon amirleri işi garantiye alıp bizi akşamdan ayarlardı. Günde iki üç filmde çalışırdık. Sokak çok hareketliydi. Geçti o günler. Ölüp tekrar dünyaya geldiğimde, vali, paşa amir memur değil yine sinemacı, yine oyuncu olmak isterim." ifadelerini kullandı.
İki kez "Sinema Emek Ödülü"ne layık görülen Elitaş, aynı zamanda 30 yıl boyunca Oraloğlu Tiyatro Grubu'nda oyunculuk yaptı.
Evli ve 5 kız çocuğu sahibi olan Elitaş, 24 Temmuz 2010 tarihinde "Madende Tuzak" filminin çekimleri için geldiği Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde beyin kanaması geçirdi. Yoğun bakıma alındıktan sonra tedavisine Üsküdar'daki evinde devam edildi.
Daha sonra Üsküdar Çamlıca Erdem Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alınan Elitaş, 9 Ekim 2015 tarihinde vefat etti.
Usta oyuncunun rol aldığı bazı film ve diziler şöyle:
"Yılan Hikayesi", "Keloğlan", "Kır Çiçekleri", "Böyle mi Olacaktı", "Çiçek Taksi", "Talihsiz Bilo", "Hangimiz Eşek", "Gülcan", "Muallim Bey", "Karanlık Dünya", "Bu Devrin Kadını", "Beyaz Yaz", "Ana Yüreği", "Aile Pansiyonu", "Kader Böyle Yazdı", "Sosyete Şaban", "Şabaniye", "Zavallılar", "Yabancı", "Sonsuz Sokaklar", "Ortadirek Şaban", "Beş Kafadar", "Şalvar Davası", "Gecenin Sonu"