GİRESUN (AA) – Giresun'un Dereli ilçesinde 22 Ağustos'ta meydana gelen selde ev ve iş yerleri kum, toprak ve taşla dolan vatandaşların temizlik çalışmalarına 130 AFAD gönüllüsü de destek oluyor.
AFAD yetkililerinden alınan bilgiye göre, Türkiye genelinde AFAD gönüllüsü olmak için 150 bin kişi başvuru yaptı. Bu kişilere online olarak temel afet eğitimi veriliyor, eğitimlerini sürdürmek isteyenler ise bulundukları illerde destek afet eğitimine katılabiliyor.
Yıl sonuna kadar AFAD gönüllüsü sayısının 200 binin üzerine çıkmasının hedeflendiği, afet durumunda ne yapacaklarını bilen bireyler yetiştirilmesinin amaçlandığı vurgulandı.
Türkiye genelinde aidiyet duygusu yüksek, sertifikalı, ne yaptığını bilen, sürekli ilgililerle temas halinde olan AFAD gönüllüleri yetiştirilmesinin önemine işaret eden yetkililer, afet durumunda can ya da mal kayıplarını en aza indirme noktasında profesyonellere yardımcı olabilecek insanlar yetiştirmeyi arzuladıklarını kaydetti.
Giresun'da meydana gelen afetin yaralarını sarmak için Ordu ve Trabzon'dan 130 AFAD gönüllüsü de sahada çalışmalarını sürdürüyor. Gönüllüler sahada dönüşümlü olarak ev ve iş yerlerinden hafriyatın boşaltılmasına yardımcı oluyor.
Bazı gönüllüler de sokak hayvanları için ilçede belirli noktalara düzenli olarak mama bırakıyor.
– "Yapıların içinde çok fazla hasar var"
AFAD gönüllüsü Raziye Açıkalın Onur ile eşi Oğuz Onur da Ordu'dan, Dereli'ye gelerek çalışmalara katkı sağladı.
Memur Raziye Açıkalın Onur, AA muhabirine, eşi ile üç gündür ilçede temizliğe yardımcı olmaya çalıştıklarını söyledi.
Onur, 5-6 yapının içindeki kumun boşaltılmasına yardımcı olduklarını belirterek, "Yapıların içinde çok fazla hasar var. Onları düzenlemek, vatandaşa destek vermek için geldik. Elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz." dedi.
AFAD gönüllülük sistemine 3 yıl önce kaydolduğunu, ardından da hem teorik hem de pratik eğitim aldığını aktaran Onur, ilk defa sel felaketinde görev aldığını, bundan sonraki çalışmalar için tecrübe edindiğini dile getirdi.
Onur, herkesi duyarlı olmaya ve AFAD gönüllülerine katılmaya davet ederek, iyi insan olmanın önemine vurgu yaptı.
Raziye Açıkalın Onur, çalışmaları sırasında düzenli olarak yanlarına gelerek hem teşekkürlerini ileten hem de ihtiyaçlarını soran İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu'na teşekkür etti.
Oğuz Onur da gönüllülerle koordine olarak afetzedelerin yaralarını sarmak için eşi ile Dereli'ye geldiklerini söyledi.
İnsanlara yardım etmenin güzel bir duygu olduğunu vurgulayan Onur, "Herkese tavsiye ederim. Biz eşimle ortaklaşa böyle bir şeyin içerisinde olmak için karar verdik ve harekete geçtik. Eşimin yanımda olması, beraber çalışmak daha güzel." diye konuştu.
Lise öğretmeni Hüsnü Ayar da çeşitli yaş gruplarından gönüllülerle bir arada görev yapmanın mutluluğunu yaşadığını dile getirdi.
Gönüllülerin her birine teşekkür eden Ayar, "İnsanlar yaş vesaire düşünmesinler. Burada çocukları olan annelerimiz, emekli subay arkadaşımız var ve hep birlikte genç arkadaşlarımızla yarışırcasına performans gösteriyorlar." ifadesini kullandı.
– "Bunu ömrün bir zekatı olarak değerlendiriyorum"
Trabzon'da bir hastanede sivil savunma amirliği yapan Elmas İmamoğlu da evlerini taşınma aşamasında olmalarına rağmen eşi Ali İmamoğlu ile bir gün de olsa afetzedelere yardım etmek Dereli'ye gelme kararı aldıklarını söyledi.
Bireylerin kendilerini afetlere karşı yetiştirmesi gerektiğinin altını çizen Elmas İmamoğlu, dünya çapında afetlerin yaygınlaştığını, bu nedenle herkesin bu duruma hazırlıklı olması gerektiğini anlatarak, "Böyle kurumların daha da ilerleyebilmesi için bilinçli arkadaşların özellikle gelip buralarda yardımcı olmalarının katkı sağlayacağını düşünüyorum." dedi.
Ali İmamoğlu ise herkesin gönüllü olarak bu işe katılması gerektiğine işaret ederek, "Bu bir sosyal sorumluluk aynı zamanda ben bunu ömrün bir zekatı olarak değerlendiriyorum. Zorunlu olarak katılmaları gerekiyor çünkü herkesin başına gelebilir." diye konuştu.
Yaşanan afet anının ve sonrasında insanın evinin üçte ikisinin kumla dolmasının zor bir durum olduğuna dikkati çeken İmamoğlu, "Kimse böyle bir şey yaşamak istemez elbette. Böyle zor durumda kalmış insanlara yardım etmek huzur veriyor, rahatlatıyor. Bunun maddi olarak bir karşılığı yok, manevi olarak insan huzur buluyor. Bu da yeterlidir." sözlerine yer verdi.