Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
--
--
--
--
Son Dakika Haberler

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, 15 Temmuz gecesini anlattı:73 defa okundu

kategorisinde, 15 Tem 2020 - 18:52 tarihinde yayınlandı
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, 15 Temmuz gecesini anlattı:

ANKARA (AA) – Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını, "Arkadaşlara dedim ki 'Sonuna kadar neyse öleceğiz ama teslim olmayacağız', devam.' " sözleriyle anlattı.

Oktay, A Haber yayınında, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi yaşananlar ile Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) karşı mücadeleden bahsetti.

O dönemde Başbakanlık Müsteşarı olarak görev yapan Oktay, akşam saatlerinde çalışma arkadaşlarıyla Çankaya Köşkü Yerleşkesi'nde İstanbul'da bir hareketlilik olduğu haberini aldıklarını, ardından Çankaya Köşkü üzerinden bir uçağın geçtiğini gördüklerini söyledi.

Oktay, "Bu saatte bu kadar alçak uçuş nedir?" diye etrafındakilere sorduğunu, etrafındakilerin de konuyla ilgili bir bilgisi olmadığını ifade etti.

Olayların ardından Çankaya Köşkü'nü kriz merkezi haline dönüştürdüklerini anlatan Oktay, o anda kimsede zerre bir ölüm korkusu görmediğini belirtti.

Oktay, o gece içeriye Muhafız Alayı'ndan hiç kimsenin alınmayacağı kararını verdiğine işaret ederek, şöyle konuştu:

"Muhafız Alayı, komando birliklerimiz ve son derece eğitimli erlerimizin, askerlerimizin olduğu ve ağır silahların olduğu bir yer. Bizde de öyle bir şey yok. O zaman o kadar kararlıyız ki, umurumuzda bile değil. Bizde bir şey var, yok, silahımız var, ağırdır, hafiftir hiçbir şey yok. 'Arkadaşlar, öleceğiz ama hiç kimse içeriye giremeyecek. Giriş çıkışları da kontrol altına alıyorsunuz şu andan itibaren.'"

O gece kuvvet komutanlarına, dönemin MİT Müsteşarına, İçişleri Bakanına ulaşamadıklarını ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile dönemin Başbakanı Binali Yıldırım'a ulaştıklarını belirten Oktay, uçakla Erdoğan'ın Ankara'dan İstanbul'a uçakla getiriliş sürecini de anlattı.

Oktay, şöyle konuştu:

"Görkem Bey kim? Cumhurbaşkanımızın pilotu tamam anladık da kim? Yani FETÖ'cü hainlerle alakalı mı, darbecilere mi daha yakın bize mi daha yakın, nasıl bileceğiz? Orada kimsede bilgi de yok. Meclis Başkanımız ile konuyu paylaşmaya çalışıyorum ama o kadar farklı konular var ki. Baktım konsantre olma durumu yok. Ben o zaman bizim arkadaşlara dedim ki, 'Bana kesin emin olmasanız bile yüzde 50'den hafif fazla, yüzde 51 bizden olabilir diyebiliyorsanız bu benim için yeterli. Düşünün uçak var, kaldırdınız, belki darbeciler aldı. Sonrasında belki Cumhurbaşkanımızı kurtarabileceğimiz tek aracımız olacak o da elden gitmiş olacak. Kritik bir karar veya 'Hayır bu bir oyun olabilir, darbeciler bunu istiyor olabilir, kaldırmamam lazım' dediniz ama belki de o Cumhurbaşkanımızı kurtarabilecek tek araç. O anki durumu bilmiyoruz, çok kritik bir şey."

Oktay, o gece TÜRKSAT'la nasıl iletişim kurduğunu da anlatarak, "Biz bir ara şuna karar verdik, eğer ki kaybedecek olursak TÜRKSAT'ı biz yok edeceğiz." dedi.

O geceye ilişkin A ve B planlarını da aktaran Fuat Oktay, şunları kaydetti:

"Ben de meydanlara çıkıyorum. Bazı vekil arkadaşlarımız da oradaydı. Eski Bakan arkadaşlarımızdan yine olanlar vardı. 'Sen çıkamazsın' diyorlar bana. Ben diyorum ki 'Nasıl çıkamam kardeşim yani, ölünecekse milletimle öleceğim. Çıkamayacaksın diye bir şey mi var yani.', 'Senin burada kalman lazım', 'Tamam burada kalalım da bütün millet meydanlardayken…' Meclise gidiyoruz, meydanlara gidiyoruz. O duygusal an zirvedeyiz. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri'ni aldılar, MİT Müsteşarını aldılar, şimdi de buraya geldiler. Çatışma sesleri geliyor, duyuyorum. O arkadaşlara dedim ki 'Sonuna kadar neyse öleceğiz ama teslim olmayacağız, devam. Ben çıkıyorum. Çıkıyoruz arkadaşlar ben meydanlara gidiyorum.' dedim. Eski bakanlarımızdan birisi bana dedi ki 'Burası çok kritik, burası harekat merkezi. Burası kale burayı boş bırakmamamız gerekiyor. Ben tekrar şöyle bir toparladım. 'Tamam peki buradayım' dedim."

Oktay, o gece Genelkurmay Başkanının görevden alınması ve Ümit Dündar Paşa'nın vekaleten atanması kararının da kırılma noktalarından olduğunu anlattı.

Haber Editörü : Tüm Yazıları
YORUM YAZ