İSTANBUL (AA) – MUSAB TURAN – İstanbul Teknik Üniversitesi ARI Teknokent şirketlerinden Areka Filtrasyon Genel Müdürü ve Medikal Tekstiller Ar-Ge Merkezi (Mediteks) Koordinatörü Doç. Dr. Ali Kılıç, nano teknolojiyle kumaş üretimi yapan makineler geliştirdiklerini ifade ederek, "Günlük en az 30 bin FFP3 standardında koruyucu maske üretim kapasiteli 150 cm eninde Nanolif Üretim Makinesi'nin imalatı devam ediyor. Haziran ayında seri üretime geçilmiş olacak." dedi.
Kılıç, AA muhabirine medikal tekstiller alanında yaptığı çalışmaları anlatarak, maskelerde kullanılan ham maddelerin testleri hakkında bilgi verdi.
İTÜ'de Tekstil Teknolojieri ve Tasarımı Fakültesi bünyesinde öğretim üyesi olarak çalıştığını aktaran Kılıç, 2012 yılında ABD'de bulunan North Carolina State University'de elektrostatik filtreler, teknik tekstiller üzerine doktorasını bitirdiğini söyledi.
İTÜ'de hem öğretim üyesi hem de teknokent bünyesinde yer alan Areka Filtrasyon şirketinde iş insanı olarak faaliyet gösterdiğini ifade eden Kılıç, "Tekstil sektörü ülkemiz için gerek üretim, gerek istihdam anlamında kritik önemde. Daha donanımlı, daha bilgili, daha vizyoner tekstil mühendislerinin yetiştirilmesi sektörün geleceğini belirleyecek. Bu anlamda elimizden geldiğince emek vermekteyiz." diye konuştu.
– "Ürettiğimiz bilgilerin katma değere dönüştüğü bir şirket yapısı kurmayı hedefledim"
Kılıç, İTÜ Çekirdek Big Bang'te üçüncülük ödülü alan projeleriyle patent aldıklarını belirterek, "Öğrencilerimle yazdığımız proje Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından desteklendi ve Areka Filtrasyon şirketi kuruldu. Areka'yı aslında öğrencilerim kurdular. Birlikte patentini de aldığımız yenilikçi lif üretim sistemleri üzerine… Bunlar şu anda oldukça önem kazanan filtre maske üretimi için gerekli kumaşların makinaları… 1,5 sene kadar öğrencilerim sürdürdü. Fakat o dönemde fazlaca bir iş hacmi oluşturamadığımızdan bana devrettiler. Ürettiğimiz bilgilerin somut katma değer sağlayan ürünlere dönüştüğü bir şirket yapısı kurmayı hedefledik." ifadelerini kullandı.
İlk başlarda "Parayla uğraşan bir akademisyenlik mi… Bilim mi para mı.." diye düşünürken sonraları fikrini değiştirdiğini anlatan Kılıç, şunları kaydetti:
"Üniversitede üretilen bilginin yarara dönüşmesi bazı felsefi yaklaşımlarda eleştirilse de saplanıp kaldığımız orta gelir tuzağından kurtulmamız, herkesin ağzına sakız ettiği 'katma değeri' gerçekten üretmemiz için önemli bir strateji olabilir.
Örneğin, Stanford gibi bir üniversitede 2 akademisyenden biri firma sahibidir. Laboratuvarda üretilen bir bilgi, bir emek günün, dönemin sonunda çöpe atılmaz… Hayata sunulur… Biz de iyi ki devam ettirmişiz."
– "İlk nanolif filtre üretim makinemizi Hong Kong'a gönderdik"
Kılıç, 2017 yılında şirketi devraldığında işletmenin finansal durumunun çok iyi olmadığını belirterek, maaşını şirket masraflarına harcadığını söyledi.
Ortak AB projeleri yazmak için şirketin faaliyetlerini anlatmak üzere bir YouTube videosu yayınladığını anlatan Kılıç, "Videoda altyapımızı, yeteneklerimizi görürler; ortada buluşmadan da proje yazabiliriz diye düşünmüştük. O videomuzu Hong Kong'tan izlemişler. İlk nanolif filtre üretim makinemizi oraya, Hong Kong'a gönderdik. Hatta bu genel anlamda ilk satışımızdı. İlk satışımız ihracat oldu. Hem de Hong Kong'a… Daha sonrasında birçok farklı ülkeye ihracatla birlikte ülkemizde de geliştirdiğimiz sistemlerin satışını gerçekleştirdik. Benden çok öğrencilerim mutlu oldu. Laboratuvarda yaptıkları çalışmalara daha çok inandılar." değerlendirmesini yaptı.
– "Nanolif üretiminde elektropsinning'den 30 kat daha etkili teknoloji geliştirdik"
Kılıç, inovatif tekstil malzemesi üreten makineler geliştirerek, bunların seri üretimini yaptıklarını ifade ederek, müşterilerinin yüzde 60'ını İngiltere, Çekya, Filipinler ve Suudi Arabistan gibi ülkelerdeki alıcıların oluşturduğunu kaydetti.
Kılıç, nanolif üretiminde elektrospinning işleminin çok yaygın olduğunu belirterek, bu sisteme nazaran 30 kat daha etkili olan çözeltiden üfleme (aerospinner) teknolojisini geliştirdiklerini söyledi.
Kılıç, "Sistem elektrostatik kuvvetler yerine yüksek basınçlı havanın çekim kuvvetlerinden yararlanıyor. Bu sayede üretim hızı artıyor." ifadelerini kullandı.
Kılıç, şu bilgileri verdi:
"Günlük en az 30 bin EN149 standardına uygun koruyucu maske üretim kapasiteli 150 cm eninde Nanolif Üretim Makinesi'nin imalatı, Endüstriyel Boyutta Nanolif Üretimi İçin Çözeltiden Üfleme Sistemi'nin tasarımı, simülasyonu ve imalatı isimli TÜBİTAK projemiz kapsamında devam ediyor.
Haziran ayında seri üretime geçilmiş olacak. Haziran ayında işleme alacağımız bu yeni sistemlerle firmalarımıza, kurumlarımıza, standartlar konusunda hiçbir soru işareti bulunmayan nanolif yapılı maske üretebilecek makinelerimizi yerli imkanlarla geliştirmiş olacağız. Geliştirdiğimiz diğer makinelerde olduğu gibi Nanolif Üretim Makinesi'ne de yurt dışından bol talep geleceğini düşünüyoruz."
– "AREKA AirTriple ürünümüz seri üretime hazır"
Kılıç, Areka Filtrasyon firması olarak maske ve filtre kumaş ve makinelerinin dışında Air triple hava temizleme makinesi de geliştirdiklerini söyledi.
Hava temizleme makinesini projelendirmeye başladıklarında koronavirüs salgının henüz ortada bulunmadığını hatırlatan Ali Kılıç, şöyle devam etti:
"0,5-5,0 mikrometre arası aerosollere doyurulmuş odada testini yaptık… Bu sistemde hastane ameliyathanelerinde kullanılan HEPA filtreler kullandık. Testlerini de yaptık.
AREKA AirTriple'daki HEPA filtre havadaki virüsleri yüzde 99,95 oranında tutar. Biz akabinde de bir UV lamba ve fotokatalitik filtre koyarak hem sistemin hem de geçiş ihtimali olan virüslerden havanın sterilize edilmesini sağladık. Yüzde 95 oranında yerli ürünler kullanmaya önem gösterdik.
Şirketlerin ticari kaygılarını anlıyorum, fakat bizim için bu ikincil sırada. İnsanımızı doğru yönlendirmek ve bilinçlendirmek için en reel ortamlarda testlerini yapmaktayız. Parçacığa doyurulmuş 50 metreküp hacimli bir odayı 0,5 µm parçacıklar için 1 saat sonunda yüzde 81; 1,0 µm parçacıklar için 1 saat sonunda yüzde 93 temizleme verimi gözledik. AREKA AirTriple ürünümüz de seri üretime hazır."
– Maske testlerini Mediteks yapıyor
Kılıç, özellikle sağlık çalışanlarının, kritik ortamlarda çalışan vatandaşların takmaları zorunlu olan koruyucu maskeler üzerine testleri, İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) desteğiyle kurulan Medikal Tekstiller Ar-Ge Merkezi olarak kendilerinin yaptığını söyledi.
Kılıç, maske üretimlerinin testlerine ilişkin şu bilgileri verdi:
"Ülkemizde maske üretip tedarikçi olmak için önemli bir seferberlik var. Dolayısıyla devlet kurumları, firmalar İTÜ'den bu maskelerin testini talep etmekte. Son üç ayda sanırım 500'e yakın numuneyi test ettik. Bu testler neticesinde pek çok firmanın gönderdiği numunelerden standartlara uygun olanları, olmayanları raporlamaktayız. Bunun neticesinde bu firmalar Ar-Ge çalışmalarını bu doğrultuda ilerlettiler.
Hala pek çok firmadan malzeme numuneleri geliyor bize test için. Biz de yaptığımız testlerle firmaları uygun nitelikte ham madde kullanmaları için uyarıyor, yönlendiriyoruz."
Mediteks Arge Merkezi bünyesinde özellikle sağlık çalışanlarımızın ihtiyacı olan malzemeler üretmekteyiz. Bir anlamda güzel bir tıp-mühendislik iş birliği oldu. Dinlediğimiz, gözlemlediğimiz sorunlara kendi yetkinlik ve kabiliyetlerimiz içinde yanıt vermeye çalışıyoruz. Örneğin, standartlara uygun konfor ve fonksiyonel özellikleri iyileştirilmiş önlükler ürettik. Bunlardan İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı hastanelerimizde görevli 100 sağlık çalışanımıza temin edip, değerlendirmelerini istedik. Leke, kir, kan gibi kontaminasyonlardan uzak tutacak şekilde tasarladık. Gayet olumlu dönüşler olmakta.
Gerek sağlık çalışanlarının çalışırken, gerekse de hastaların hastanede kalış sürecinde yaşadıkları problemlere yönelik çözümler üretmeye çalışmaktayız."