LAHEY (AA) – Hollanda'nın idari başkenti Lahey'de 16-18 Ekim'de 16 ülkeden 80'in üzerinde delegenin katılımıyla 9. Dünya Lale Zirvesi gerçekleştirildi.
Zirvenin ilk iki gününde, yerli ve yabancı uzmanlar ile bilim insanları bildiri sundu. Üçüncü gün Hollanda'nın dünyaca ünlü lale bahçesi Keukenhof ve çevresindeki lale tarlalarına gezi düzenlendi.
İkinci akşam düzenlenen ödül töreni ve galaya, Lahey'deki Türkiye Büyükelçisi Selçuk Ünal, ABD Büyükelçisi Shefali Razdan Duggal, Çin Büyükelçisi Tan Jian, Belçika Büyükelçisi Anick Van Calster, İsviçre Büyükelçisi Corinne Ciceron Bühler, Kanada Büyükelçisi Lisa Helfand ve İngiltere Elçi-Müsteşarı Keith Allan katıldı.
Ayrıca Hollanda Gıda ve Tüketici Ürünleri Güvenliği Kurumunda (NVWA) Genel Müfettiş Gerard Bakker, lale üreticileri, iş adamları ve çok sayıda sanatçı ile bilim insanı zirveye iştirak etti.
Amsterdam Yunus Emre Enstitüsünden Bülent Enver, programdaki sunumunda, lalenin tarihçesini, Osmanlı'dan Avrupa'ya gelişini, Türkiye'nin lale kültürünü ve İstanbul lalesinin özelliklerini anlattı.
– "Lale, Türk-Hollanda ilişkilerinin en önemli sembolü"
Büyükelçi Ünal da Türk-Hollanda ilişkilerinin yaklaşık 500 yıllık geçmişine değinerek, "İttifak, dostluk ve ticaretin yanı sıra bu ilişkilerin dikkat çekici kültürel sembolleri var. Bu kültürel semboller arasında Leiden'de dokunmaya başlanan Ankara tiftik yünü ve Türk halılarının sadece Avrupa sanatında değil, özellikle Hollanda ve Flaman resim sanatında yarattığı etki yer alıyor. Ancak en önemli sembol elbette lale." ifadelerini kullandı.
Lalenin her iki ulus için de kültürel doku haline geldiğini belirten Ünal, "Orta Asya kökenli lale, Osmanlı İmparatorluğu'nun bahçelerinde gelişerek zenginlik ve güzelliğin sembolü haline geldi. Özellikle klasik Türk şiiri, ifade amacına ulaşmak için laleyi kullandı. Canlı desenleri ve formları, zarif seramiklerden değerli tekstillere kadar sayısız Türk sanat eserine ilham verdi ve zengin bir kültürel mirası somutlaştırdı." diye konuştu.
Zirvenin kapanış galasında Büyükelçi Ünal, Amsterdam Yunus Emre Enstitüsü adına, Türk ebru sanatçılarının eserlerini diğer büyükelçilere ve Genel Müfettiş Bakker'a hediye etti.