TAHRAN (AA) – Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından İngilizce, Arapça, İspanyolca ve Sırpçanın ardından Farsçaya da çevrilen "Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı” kitabı 35. Uluslararası Tahran Kitap Fuarı’nda okuyucuyla buluştu.
Kitabın yazarı Yüksek Öğretim Kurulu Yürütme Kurulu Üyesi ve Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Bilgin, 35. Uluslararası Tahran Kitap Fuarı’na katılarak okuyucularıyla Türk ve İran mutfağı konulu söyleşi yaptı.
Türkiye'nin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından organize edilen söyleşide kitap değerlendirilerek katılımcıların soruları cevaplandı.
AA muhabirine açıklamada bulunan Bilgin, kitaba ilişkin bilgi verdi.
Bilgin, "Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı” kitabının Türkiye’nin yemek kültürünün, hem ülke içinde hem yurt dışında daha iyi tanınmasını sağlamak üzere hazırlandığını ifade etti.
Kitabın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde hazırlandığını aktaran Bilgin, “Kitabın ilk baskısı 2021 yılında Türkçe ve İngilizce olarak yapılmıştı. Ardından İspanyolca, Sırpça geçen yıl Arapçaya çevirisi yapıldı. Bu yıl da Farsçaya çevrildi." dedi.
Bilgin, kitabın Türk mutfağının farklı özelliklerini yansıttığını ifade ederek içinde yemek kültürünün tarihsel boyutuna da vurgu olduğunu dile getirdi.
Kitabın Farsçaya çevrilmesini önemli bir gelişme şeklinde değerlendiren Bilgin, Türk- İran mutfak kültürleri arasında çok belirgin yakınlık ve benzerliğin olduğunu 19. yüzyıla kadar yemek isimlerinin önemli bir kısmının Farsça olmasının da bunu yansıttığını söyledi.
İran’a gelmeden önce kitabı Türkiye’deki bir üniversitede görev yapan İranlı arkadaşına okuttuğunu aktaran Bilgin şöyle konuştu:
“Enteresan bir şekilde arkadaş kitabı okuduktan sonra çok ciddi düzeyde iki mutfak kültürü arasında ileri düzeyde benzerliklerin olduğunu söyledi. Benzerliklerden ziyade daha çok farklılıklar üzerinde durmayı tercih etti.
Birkaç farklılıktan söz edebildi. Onlardan en önemlisi İran'da zeytinyağlı kültürünün ve zeytinyağlı yemeklerin çok sayıda olmadığını dolayısıyla zeytinyağlılar diye bir kategorinin oluşmadığını söyledi.”