ANKARA (AA) – Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Hayatın büyük oranda dijital mecralarda geçtiği bir dünyada İslam'ın hayat tasavvurunu, bilgi ahlakını ve iletişim kıstaslarını uygun bir yöntemle insanlığa yeniden izah etmeliyiz. Bilişim çağı, bu bakımdan bizlere büyük fırsatlar sunmaktadır." dedi.
Erbaş, Türkiye Diyanet Vakfınca (TDV) Kocatepe Camii Fuar Alanı'nda "Medya ve Bilinç" temasıyla düzenlenen Devr-i Alem 9. Gençlik Fuarı'nın açılışında konuştu.
Tarih boyunca medyanın fert ve toplum üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu söyleyen Erbaş, "İletişim teknolojilerinin gelişmesine paralel bir şekilde ve oldukça hızlı bir ilerleme göstererek çeşitlenen medya, bugün çok daha farklı bir boyut kazanmıştır. Dijitalleşmeyle birlikte sürekli gelişen erişim, etkileşim ve paylaşım gibi imkanlar, medyanın etkisini her geçen gün daha da artırmaktadır." diye konuştu.
Dünyanın internet teknolojileri sayesinde, zaman ve mekana dair sınırların kalktığı, sanal ile gerçek arasındaki çizginin neredeyse silindiği bir yapıya büründüğünü dile getiren Erbaş, "Gelinen noktada medya, sadece bilgiye kolay ulaşmanın en hızlı yolu değil bununla beraber bilginin nasıl sunulacağına dair de güçlü bir etki alanına sahip olmuştur. Birçok hususta olduğu gibi algı ve düşüncelerin değiştirilmesinde ve yönlendirilmesinde önemli roller üstlenebilecek dinamik bir güce kavuşmuştur." açıklamasında bulundu.
Özellikle yeni medya mecralarında algının çoğu zaman hakikatin önüne geçtiğini, sanal olanın gerçeği baskıladığını vurgulayan Erbaş, "Algı yönetimiyle insanların fikirlerini ve olaylara bakış açılarını değiştirmek mümkün olabilmektedir. Nitekim bugün bireysel ve toplumsal ilgi ve algıların medya vasıtasıyla yönlendirilebildiği ve hatta toplum mühendisliği yapılarak kitlelerin mobilize edilebildiği yadsınamaz bir gerçektir." ifadelerini kullandı.
Görselliğin öne çıkarıldığı bir dünyaya tanıklık edildiğini ifade eden Erbaş, "Burada görmek, izlemek ve görünmek adeta var olmanın gayesi haline getirilmektedir. Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşananların karşı konulamaz etkisiyle kültürlerarası bütün sınırların ortadan kalktığı bir dönemde medya, egemen kültürlerin alabildiğine özendirildiği bir sürecin ana mecrası haline gelmektedir. Bu da yeryüzünde hayatın öznesi kılınan insanoğlunu dijital çağın nesnesi olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Denetlenmeyen medya mecraları konusunda bilinçlenmeye ihtiyaç olduğunu vurgulayan Erbaş, şöyle devam etti:
"Medyada sunulan bilgileri ve maksatlı mesajları sorgulama kabiliyeti kazanmak ve iyi birer dijital okur yazar olmak gerekmektedir. Özellikle gençlerimizin doğru bilgiye, doğru yöntem ve sorularla ulaşmalarını sağlayacak bir imkan oluşturmak daha da önemli hale gelmektedir. Davranışlarımıza yol gösteren, rehberlik eden inançlar ve kurallardır. Bu kuralları ihata eden İslam ahlak ve adabı, elbette sadece gerçek hayatta ve toplumsal ilişkilerde değil, sanal ortamda da geçerlidir."
Değerlerine sahip çıkamayan ve onları gelecek nesillere taşımak için gayret göstermeyen toplumların tarih boyunca maddi ve manevi büyük yıkımlar yaşadığını söyleyen Erbaş, şunları kaydetti:
"Medya araçları vasıtasıyla hayatımızın tam anlamıyla kuşatıldığı böylesi bir dönemde, yüce dinimiz İslam'ın evrensel değerlerinden daha fazla söz etmeliyiz. Medya araçlarını mutlaka bilinçli, planlı ve etkin bir şekilde kullanmalıyız. Hayatın büyük oranda dijital mecralarda geçtiği bir dünyada İslam'ın hayat tasavvurunu, bilgi ahlakını ve iletişim kıstaslarını uygun bir yöntemle insanlığa yeniden izah etmeliyiz. Bilişim çağı, bu bakımdan bizlere büyük fırsatlar sunmaktadır."
Erbaş, konuşmasının ardından fuarın açılış kurdelesini kesti, alandaki stantları tek tek gezerek gençlerle sohbet etti.