MARDİN (AA) – Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, "Dünyanın dört bir tarafında yaptıkları araştırmalar dolayısıyla siyonist baskılar karşısında bulunan bütün bilim adamı dostlarımıza çağrı yapıyoruz. Türkiye'nin kapısı, bilimle uğraşan, gayret eden her türlü bilim adamına açıktır ve siyonist baskıdan kaçanlar bilimsel faaliyetlerini burada sürdürebilirler. Hoş gelsinler, sefalar getirsinler." dedi.
Mardin Artuklu Üniversitesi'nde düzenlenen "24. Uluslararası Beytülmakdis Akademi Sempozyumu", "Gazze Şüheda Defteri Proje Tanıtımı" ve "Cesaret Ödülü Takdim Töreni"ne katılan Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, Yahudi olmalarına rağmen siyonizm karşıtı söylemleriyle öne çıkan yazarlardan örnekler vererek, siyonist baskıya, örtmelere ve perdelemelere rağmen bu yazarların ortaya çıkarak görüşlerini ifade edebildiğini söyledi.
Harvard Üniversitesi ve Pensilvanya Üniversitesi (UPenn) rektörlerinin Filistin yanlısı, Netanyahu ve hükümeti karşıtı gösterilere izin verdikleri için baskılar sonucu istifa etmek mecburiyetinde bırakıldıklarını anımsatan Kurtulmuş, "Hani fikir özgürlüğü, hani akademik özgürlük? Dünyanın en saygın üniversitelerinden ikisinden bahsediyorum. UPenn ve Harvard'ın rektörleri bu katliama sessiz kalamadıkları, vicdanları el vermediği için bu anlamda siyonist, bu baskı rejiminin yaklaşımlarını reddettikleri için istifa ettirildiler. Maalesef dünyanın gözünün içine baka baka bu gerçekleştirildi." ifadelerini kullandı.
Yunanistan'ın eski bakanlarından Yanis Varoufakis'in bir üniversitedeki konuşmasında, Batı'ya seslenerek, "Siz geçmişinizle, dedelerinizin yaptıklarından utanıyorsunuz, utandığınız için suçluluk psikolojisiyle siz bugünkü rejimine bugünkü siyonist rejime destek oluyorsunuz." dediğini aktaran Kurtulmuş, bunu söyleyen eski bakanın Berlin Üniversitesi'nde konferans vermesinin yasaklandığını belirtti.
Ünlü filozof Nancy Fraser'in akademide yaşanan yanlışlıkları anlatmak üzere Köln Üniversitesi'nde vereceği derslerin iptal edilerek üniversitedeki görevine son verildiğini de belirten Kurtulmuş, Fraser'in İsrail'in yaptığı zulümlere karşı çıkan bir tavır içerisinde, bir metni imzalamasının da gerekçe olarak ifade edildiğini kaydetti.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Bu süreçte gördüğümüz şudur. Meselenin akademik alanda tartışılmasının önlenmesi için akademideki serbest fikir tartışma ortamı ortadan kaldırılmıştır. Siyonizmin, İsrail'de bugün gerçekleştirilen katliamların, soykırımın aleyhine söylenecek olan sözlerin hepsinin üstünün örtülmesi için Batı'daki üniversitelerde gösteri ve fikir beyan edilmesi önlenmiştir. Bu gösterilere katılan öğrenciler teşhir edilmiş, tehdit edilmişlerdir. Aynı şekilde, Filistin'e destek veren etkinlikler önceden haber alındığında iptal edilmiş, etkinlik alanları güvenlik güçleri tarafından boşaltılmıştır."
– "Bilim dünyasında siyonist hegemonya kendisini göstermektedir"
Beytülmakdis Araştırma Merkezi'nden bahsedildiğini, böyle bir araştırma merkezinin bugün Batı'daki herhangi bir üniversitede açılmasının mümkün olmadığını dile getiren Kurtulmuş, "Hani bilim özgürlüğü, hani dünyada bilimde öncülüğü siz yapıyorsunuz. Batılılara da sesleniyorum. Maalesef bu anlamda bilim dünyasında da teknoloji dünyasında da sanat dünyasında da siyonist hegemonya kendisini göstermektedir. Araştırma ve yayınların engellendiği onlarca örnekle karşı karşıyayız." diye konuştu.
Kurtulmuş, kültürde, sanatta ve akademi dünyasında yaşanan bu baskıların, yıldırmaların, örtmelerin ve perdelemelerin mutlaka bütün dünyaya anlatılması gerektiğini vurguladı.
"Haklı bir davanın sahibi olanlar niçin kendilerine karşı bir söz söylenmesini engeller, örter ya da bir şekilde baskıyla susturmaya çalışır?" ifadesini kullanan Kurtulmuş, bunun da insanlığın ortak vicdanında yer almaya başladığını gördüklerini söyledi.
Kurtulmuş, sanat dünyasında, artık kırmızı halıların üstüne de yansıyacak şekilde Filistin davasına destek verenlerin, İsraillilerin gerçekleştirdiği siyonist katliamların önüne geçmek için söz söyleyenlerin varlığını da bildiklerini kaydetti.
– Akademisyenlere Türkiye çağrısı
Batı'nın, ecdatlarının yaptıklarıyla utandığını, utandıkları için bugün Netanyahu ve çetesine destek verdiklerini belirten Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bize ecdadın yaptıklarıyla iftihar ederek açık bir şekilde de elimiz rahat bir şekilde yakın tarihi değerlendiriyoruz. 1933 yılı Hitler Almanya'sı bütün önde gelen Yahudi bilim adamlarını toplama kamplarına koyuyorlar. Soykırımın böyle en zirvede olduğu tarihlerden birisi. Onlarca bilim adamı kaçarak Türkiye'ye geliyor. Atatürk zamanında. Mustafa Kemal Atatürk, Avrupa'dan gelen özellikle Almanya'dan gelen bilim adamlarına ülkemizin kapılarını sonuna kadar açarak Türkiye'nin bilim hayatına katkı vermelerini sağlıyor ve burada Yahudi bilim adamları, bilimlerine devam ediyor. Bir kısmını bizim de kitaplarından tanıdığımız, özellikle İstanbul ve Ankara Üniversitesi'nin tıp ve hukuk fakültelerindeki önemli Alman Yahudisi bilim adamlarının Türk bilim hayatına önemli katkıları olmuştur. Onların hiçbirinin değerli katkılarını unutmadık. Onların birçoğu da aynen biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi Türkiye topraklarında yaşadılar ve Türkiye'ye olan sevgi ve bağlılıklarıyla hayatlarının son günlerine kadar yaşadılar. Buradan herhalde bir şeyi daha söylemek boynumuzun borcudur. Dünyanın dört bir tarafında yaptıkları araştırmalar dolayısıyla siyonist baskılar karşısında bulunan bütün bilim adamı dostlarımıza çağrı yapıyoruz. Türkiye'nin kapısı, bilimle uğraşan, gayret eden her türlü bilim adamına açıktır ve siyonist baskıdan kaçanlar bilimsel faaliyetlerini burada sürdürebilirler. Hoş gelsinler, sefalar getirsinler. Geçmişi temiz olanların bugün de söyleyecek sözleri vardır. Biz bu anlamda dört asır bütün Filistin topraklarında hakkı, hakikati, egemen kılmış olan bir milletin çocukları olarak dünyanın dört bir tarafındaki bilim adamlarına da rahatlıkla seslenebilme cesaretini gösteriyoruz. Türkiye bu anlamda kapılarını sonuna kadar açmaya hazırdır."
– "Yeni bir dünya sistemi kuracaksak birinci şartı insanların eşitliğidir"
Siyonist ideolojiyle Nazi ideolojisinin birbirinin ruh ikizi olduğunu söyleyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Her ikisinin de ortak noktası dayandıkları etnik yapının seçilmiş olduğuna inanmalarıdır. Birinci sınıf insanlar, güçlü insanlar. Onlar insan, geri kalanlar parya. Hitler zulmünü yaparken Yahudileri parya olarak görüyor. Şimdi siyonist rejim, Netanyahu ve hükümeti zulmünü yaparken onlar da oradaki Arapları, Müslümanları ve Hristiyanları parya olarak görüyor, onları insan olarak görmüyor. Yeni bir dünya sistemi kuracaksak birinci şartı insanların eşitliğidir. 7,5 milyar insanın herhangi birisinin bir diğerinden ayrıcalığı yoktur."
Devletlerin egemenlikte eşit olduğunun altını çizen Kurtulmuş, konuşmasını şöyle tamamladı:
"İnsanların yaratılışta eşitliği, devletlerin egemenlikte eşitliği prensibi üzerinden yeni bir dünya kurulacaktır, başka çaresi yoktur. Şu anda Gazze'de devam eden bu katliam, bu büyük insanlık suçları aslında bir taraftan da maşeri vicdanı, insanların insanlık hasretlerini çok ciddi şekilde motive ediyor, provoke ediyor ve yeni bir küresel sistemin kurulması için çok ciddi bir gücü ortaya çıkarıyor. Yeter ki çalışalım. Yeter ki güçlü bir şekilde birlik ve beraberlik içerisinde, hakka hakikate destek olmak isteyen kim olursa olsun işbirliklerimizi güçlendirerek yolumuza devam edelim. Doğru sözün sahipleri, kınayanın kınamasından korkmazlar. Burada kilit, burada şifre korkmamaktır, yılmamaktır, dağılmamaktır, geri adım atmamaktır."
– Notlar
Mardin Artuklu Üniversitesinin Filistin etkinlikleri tanıtım videosunun yer aldığı sempozyumda, Mardin Valisi Tuncay Akkoyun ile Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar konuşma yaptı.
Gazze Şüheda Defteri'ne ilişkin tanıtım videosunun yayınlanmasının ardından Dr. Stephen Sizer ve Anas Al-Sharif'e cesaret ödülü verildi.
Kurtulmuş, sempozyumun ardından "VAV'dan Esintiler Sergisi"nin açılışını gerçekleştirdi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, daha sonra Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özcoşar'ı makamında ziyaret ederek, çalışmalarına ilişkin bilgi aldı.
Sempozyuma, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, AK Parti Mardin Milletvekilleri Faruk Kılıç ve Muhammed Adak, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı da katıldı.
(Bitti)