İSTANBUL (AA) – İstanbul Bilgi Üniversitesi Kütüphane ve e-Kaynaklar, 60. Kütüphane Haftası kapsamında "Yapay Zeka Çağı ve Kütüphanelerin Geleceği" başlıklı panel düzenledi.
Santralistanbul Kampüsü'nde gerçekleştirilen panelde, yapay zekanın yükselişi, akademi ve bilimsel çalışmalardaki kullanımı ele alındı.
BİLGİ Kütüphane ve e-Kaynaklar'dan Abdullah Turan'ın moderatörlüğünü üstlendiği panelde, BİLGİ Kütüphane ve e-Kaynaklar Direktörü Dr. Sami Çuhadar, "Dünya Ekonomik Forumu verilerine göre 2025 yılında teknolojik gelişime bağlı olarak bugün 85 milyon kişiye istihdam sağlayan meslekler ortadan kalkacak. Bunun yanında yapay zeka ile birlikte 97 milyon kişilik yeni iş oluşacak. Veri girişi, defter tutma gibi meslekler yok olacak. Diğer taraftan veri analizi, veri uzmanı, dijital pazarlama, süreç otomasyon uzmanı gibi meslekler ortaya çıkıyor." dedi.
– "Yapay zeka uygulamaları veri setlerine dayanıyor"
Yapay zekanın, mevcut veya gelecekte var olacak işleri makine ve teknolojiyle yaptırma sanatı olduğuna işaret eden Çuhadar, şunları kaydetti:
"Kütüphanelerin mutfağı olan kataloglama ve sınıflamada yapay zekanın epeyce etkisi olacak. Yapay zeka uygulamaları sayesinde bu işlemler artık kısa sürede yapılabiliyor. Eskiden manuel olarak yapılan koleksiyonlar değişti, artık saniyeler içinde koleksiyonlar hazırlanabiliyor. Ayrıca günümüzde dergi, kitap gibi yayınlar dijitalleşiyor ve dijital koleksiyonlara dönüşüyor ve takibi kolaylaşıyor. Veri setlerine dayanan yapay zekanın akademik bilgilerden beslenip beslenmediği konusu kütüphaneleri ilgilendiriyor. Yayıncı ve kütüphaneci arasındaki işbirliği sayesinde bir yayınevinin kitapları arasında kısa sürede istediğiniz bir konuda doğru bilgiler ışığında doğru esere ulaşabiliyorsunuz."
BİLGİ İletişim Fakültesi Medya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erkan Saka ise yapay zekanın 15-20 yıldır kompleks sistemlerde kullanıldığını belirterek, "Arama, kataloglama dahil bir sürü süreçte var. Yeni olan üretken yapay zeka denilen kısım. Artık yapay zeka araçlarını kullanarak görsel, metin gibi yeni şeyler üretebiliyoruz. Yapay zeka uygulamaları veri setlerine dayanıyor ve makine öğrenmesi ile sürekli gelişiyor. Bu veri setlerinin ne olduğuna göre çıkan sonuçlar değişebiliyor. Sonuçlar belli bir veriye dayandığı için mutlak doğru olarak algılanmamalı. Bu noktada bilgi okuryazarlığının altını çizmek gerekiyor. Kullanıcıların yanlış bilgiye ulaşma ihtimalini göz ardı etmemesi gerekiyor." diye konuştu.
Abdullah Turan ise "Kütüphanecilerin gelecekleri için korkacağı bir durum yok. Tam tersine iş süreçleri daha çok yoğunlaşıyor ve özellikle teknoloji konusunda yeni yeteneklere ihtiyaç var. Birçok çalışma yapılması gerekiyor. Bu kapsamda bilginin entegrasyonu, kaynak erişilebilirliği ve arama işlevselliği önemli konular. Yapay zeka gündemimizde kalmaya devam edecek. Hem bizim hem de yeni teknolojilerin gelişmesinde kendimizi nerede konumlandıracağımız konusunda çok büyük katkı sağlayacak." değerlendirmesinde bulundu.