DİYARBAKIR (AA) – Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Kaynakları halkın ihtiyaçları, hizmetleri için değil, başka amaçlar için kullananlar ideoloji kalıplarına belediyeyi alet haline getirenler, Diyarbakır halkına hizmet edemezler. Gerçek belediyecilik yapamazlar." dedi.
Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Diyarbakır'da İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Türkçe, Kürtçe ve Zazaca vatandaşları selamladı.
Diyarbakır'ın bölgenin göz bebeği ve cazibe merkezi olduğunu belirten Yılmaz, Diyarbakır'ın bugün bulunduğu durumu aslında hak etmediğini ve çok daha iyi bir yerde olması gerektiğini kaydetti.
Geçmişte huzur ve güven ortamı tam oluşmadığı için Diyarbakır'ın potansiyellerinin harekete geçirilemediğini dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu:
"Terörün, güvenlik problemlerinin bütün milletimize bir bedeli oldu, ama en büyük bedellerden birini Diyarbakır ve Diyarbakırlılar ödedi. Terör demokrasinin de kalkınmanın da düşmanıdır. Terörün olduğu yerde ne demokrasi olur ne temel hak ve hürriyetler yaşanır ne de kalkınma olur, gelişme olur. Tam tersi de geçerli. Huzurun, güvenin olduğu yerde de hem demokrasi gelişir, insanlar rahat ve huzurlu bir şekilde temel hak ve hürriyetlerini kullanır hem de ekonomi gelişir, kalkınma olur. Gençler başta olmak üzere toplumun refahı artar."
Şimdi hiçbir dönemde olmadığı kadar huzur ve güven içinde olduklarını belirten Yılmaz, bunun da kıymetini çok iyi bilmeleri gerektiğine işaret etti.
Huzura, güvene, birliğe, beraberliğe ve kardeşliğe sahip çıkılması gerektiğini aktaran Yılmaz, "Diyarbakır üzerinde ameliyatlar yapmaya çalışanlara müsaade etmemek lazım. Önümüzde bir seçim var, bu seçimde oyunuzu kendinize verin. Diyarbakır'a verin. 31 Mart'ta Diyarbakır'ın huzuruna sahip çıkmaya, kalkınmasına, demokrasisine sahip çıkmaya evet diyor muyuz?" ifadelerini kullandı.
Yerel seçimin hizmetlerle ilgili bir seçim olduğunu belirten Yılmaz, bir belediye başkanının gerçek belediye başkanlığı yapabilmesi için kaynakları halkın ihtiyaçları doğrultusunda kullanması gerektiğini vurguladı.
Yılmaz, şöyle devam etti:
"Kaynakları halkın ihtiyaçları, hizmetleri için değil, başka amaçlar için kullananlar, ideoloji kalıplarına belediyeyi alet haline getirenler, Diyarbakır halkına hizmet edemezler. Gerçek belediyecilik yapamazlar. Bakın önümüzdeki dönem çok değerli bir adayımız var. Halis kardeşimiz. Bir taraftan Toplu konut, AFAD, belediye, bürokrasi tecrübesi var. Diyarbakır'da geçtiğimiz 90'lı yıllarda belediyede çalışmış, belediye tecrübesi var. Diyarbakır'ın öz evladı Halis beye, AK Parti'ye, Cumhur İttifakı'na vereceğiniz her oy Diyarbakır'a ve kendinize verilmiş demektir. İşte bunu inşallah bu seçimlerde göreceğiz. Diyarbakır ezberleri bozmalı, birilerinin aracı haline getirilmesine engel olmalı. Bu yerel seçimler bir fırsattır. Halis bey ekibiyle birlikte geldiğinde biz de merkez idare ve hükümet olarak elimizden gelen tüm gücümüzle, imkanlarımızla yanında olacağız, hizmetlerine destek olacağız."
– "Enflasyonun da Allah'ın izniyle belini kıracağız"
Ekonominin, ihracatın büyüdüğünü ve istihdamın arttığını kaydeden Yılmaz, "Nerede sorunumuz var? Fiyatlarda. O konuyu da önceledik. Enflasyonun da Allah'ın izniyle belini kıracağız. Bu senenin ikinci yarısından itibaren göreceksiniz düşüşler başlayacak. İkinci yarıda bir şekilde enflasyon düşecek. Sonra daha hızlı bir şekilde büyümeye, arttırmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
AK Parti iktidarlarında hiçbir dönemde olmadığı kadar bölgeye hizmet olduğunu ifade eden Yılmaz, son 20 yılda bölgede üniversitelerden yollara, toplu konutlardan altyapıya, hastanelere, eğitim kurumlarına kadar hizmetler yapıldığını bildirdi.
Yılmaz, "Ama bir konuda eksik kaldık. O neydi? Özel sektör yatırımları. Bakın huzurun, güvenin olmadığı yerde bir ile, özel sektör yatırımcısı gelmez. Turist gelmez. İşte şimdi bu fırsatı değerlendirmemiz lazım." ifadelerini kullanarak, bölgeye 6. bölge teşvikleri verdiklerini ve altyapıyı hazırladıklarını belirtti.
Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Birliğimizi, kardeşliğimizi bozmaya çalışanlara fırsat vermeyelim. Bu toplumun değerleriyle hiçbir alakaları olmadığı halde bu toplumun temsilcisi gibi kendisini konumlandıranlara fırsat vermeyelim. Bu toplumun gerçek evlatlarına bu toplumun değerlerini yakışır bir şekilde taşıyan, örfünü, geleneğini bilen, bu toprakların gerçek çocuklarına ve evlatlarına sahip çıkalım. Bunu yaptığımızda Diyarbakır'a da bölgemize de sahip çıkmış oluruz. Diyarbakır'ı kaba ve katı ideolojilere, militan yaklaşımlara kurban etmeyelim, bu şehre yazıktır. Diyarbakır'ın huzuruna, kalkınmasına, gelişmesine sahip çıkalım. Son dönemlerde görüyorsunuz. Sanayide önemli gelişmeler oluyor. 15-20 bin gencimiz şimdiden tekstilde, sanayide iş buldu, çalışıyor. Niye daha yeni yeni fabrikalar kurulmasın, gençlerimize yeni istihdam imkanları oluşmasın. Daha fazlası olacak inşallah."
Silvan Projesi'nin devreye girdiğinde 100 binlerce insana aş, iş ve refah olacağını aktaran Yılmaz, tarımdaki üretim artışını, sanayiyi, ticareti de besleyeceğine işaret etti.
Hiçbir zaman bir bölgeyi diğerinden ayırt etmediklerini, insanları ötekileştirmediklerini belirten Yılmaz, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Mazlumların yanında olacağız. Buradan Diyarbakır meydanından Gazze'deki mazlum kardeşlerimize de selam gönderiyoruz. İnşallah Türkiye olarak elimizden gelen tüm gayreti sarf ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'mız, bakanlarımız, kurumlarımız her türlü gayreti sarf ediyoruz. Bundan sonra da yapacağız. Elimizden gelen tüm gücümüzle Gazzeli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Diyarbakır, Gazze'nin kardeşidir. Oradaki acı bizim acımızdır. İnşallah bu zulmün bittiğini hep birlikte göreceğiz. Zulümle abat olunmaz. Bir süre devam eder, ama sonra Allah'ın izniyle bunlar biter. Mazlumların günü gelir. Buna da inanıyoruz. Bölünmeden, parçalanmadan aynı şemsiye altında toplanmamız lazım. Bu anlamda bütün diğer partilerin tabanlarındaki kardeşlerimize de sesleniyoruz. Bir ve beraber olalım. Birlik içinde gücümüze güç katalım. Zalimlerin merhametine güvenemeyiz. Gazze'de yaşananlara dünyanın nasıl seyirci kaldığını görüyoruz. Biz bir olmak, güçlü olmak, kardeş olmak zorundayız. Bu manzaralardan dersler çıkarmak zorundayız."