AKSARAY (AA) – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Türkiye'de Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu ve Ege Bölgesi gibi çok tehlikeli ve riskli fayların bulunduğunu belirterek, "Her an 6-7 şiddetinde veya daha yüksek şiddette deprem üretecek bölgeler var. O yüzden ne yapıyorsak, bu depremsellik gerçekliğini bilerek hareket etmek durumundayız." dedi.
Özhaseki, Aksaray Belediyesi tarafından kentteki bir otelde düzenlenen Aksaray İstişare Toplantısı'nda iş insanları ve kanaat önderleriyle bir araya geldi.
Burada konuşan Özhaseki, Anadolu topraklarının en büyük dezavantajının depremsellik olduğunu söyledi.
Yerin altının çok hareketli olduğunu belirten Özhaseki, şöyle konuştu:
"Hareketli fay sayısı 500'ün üzerinde. Belirli bölgelerden yüzyıllar boyunca faylar kırıldı ve enerji dışarıya vuruldu. Ülkemizde, Kuzey Anadolu Fay, Doğu Anadolu ve Ege Bölgesi gibi çok tehlikeli ve riskli faylar bulunuyor. Her an 6-7 şiddetinde veya daha yüksek şiddette deprem üretecek bölgeler var. O yüzden ne yapıyorsak, bu depremsellik gerçekliğini bilerek hareket etmek durumundayız. Eğer bunu yapmaz da cami yaparken bile emekli ağabeylerin yaptırdığı, mühendisliğe ve bilim adamlarının söylediği şeylere dayanmadan yaparsak emin olun sevabı olmaz. Yarın bir gün yıkılır altında insanlar kalır. Evimizi yaptırırken 'Allah büyüktür' diyerek işin altından kalkamayız. Allah büyük evet, isterse her yerde korur. Ama bir de işin gerçeği var. Bizim hepimizin deprem gerçekliğini bilerek hareket etmemiz lazım."
– "'Gözünü yum, bir kat daha at, ne var ki' demeyeceğiz"
Bakan Özhaseki, son yüzyılda bu ülkenin denizlerinde ve karasında 6 ve üzeri büyüklüğünde meydana gelen deprem sayısının 231 olduğunu kaydetti.
Bu rakamın sadece yıkıcı deprem sayısı olduğuna dikkati çeken Özhaseki, "Bu depremlerde 130 bin insanımızı kaybetmişiz. Binlerce binalar yıkılmış. Son Kahramanmaraş merkezli depremde bile 850 bin bağımsız birim yıkıldı. Maddi hasar 104 milyar dolar. Biz bunları bilerek hareket edeceğiz. Kaçak yapıp belediyeyle kavga etmeyeceğiz. 'Gözünü yum, bir kat daha at, ne var ki' demeyeceğiz. Kendimiz için bunu demeyeceğiz. Ülkeye de çok büyük zararı oluyor. Bu ülkenin de böyle bir gerçekliği var. Bunu bilerek hareket ediyoruz." diye konuştu.
Özhaseki, bu ülkede fitne odaklarının da bir türlü bitmediğini bildirdi. Bir taraftan ülkeyi bölmek için ırkçı bir mücadele, din tarafından FETÖ ve örgütlerin hiç bitmediğini anlatan Özhaseki, "Bunları destekleyen ülkeler aynı ülkeler. Başta okyanus ötesindeki ülke, Avrupa Birliğinde dost gibi görünen medeniyetimize karşı olan ülkelerin hepsi bunlara destek veriyor. Dost gibi gözüküyorlar ama hepsi destek veriyor. Suriye ve Irak topraklarında PKK'yı eğitenler kimler acaba. Onlar silah ve teknoloji desteği verenler kimler arkadaşlar, bunlar işte. Onlarla da büyük bir mücadeleyi sürdürmeye devam ediyoruz." ifadesini kullandı.
– "Şehir hastaneleri tüm vatandaşlarımızın emrinde"
Özhaseki, vatandaşların desteğiyle AK Parti'nin 22 yıldır iktidarda olduğuna işaret etti. Ülkenin, bu 22 yıllık dönemde akla gelen her alanda diğer tüm dönemlerde yapılan hizmetlerden birkaç kat hizmet yapıldığını vurgulayan Özhaseki, şunları kaydetti:
"Enerji, sağlık, ulaşım ve her alanda yüzlerce iş yapıldı. Şimdi saymaya başlasam saatlerce sürer. O kadar çok iş yapıldı. Bizler zamanında hastanelerde kuyruklarda beklemiş insanlarız. Saatlerce ilaç yazdırmak için beklediğimizi hatırlarım. Çok şükür şimdi öyle bir şey yok. Şehir hastaneleri tüm vatandaşlarımızın emrinde. Allah'a hamdolsun."
– "Karşıdaki ittifak tarumar oldu, birbirlerini satıyorlar"
Özhaseki, Cumhurbaşkanı seçimlerinde vatandaşların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çok büyük bir destek verdiğini söyledi. MHP ile çıkılan yerli ve milli Cumhur İttifakı ile zafere ulaştıklarını aktaran Özhaseki, şöyle devam etti:
"Karşıdaki ittifak tarumar oldu, birbirlerini satıyorlar. Haklarında denilenleri duyduğumuzda hayretler içerisinde kalıyoruz. Bu kadar muhalifin bir araya geldiği ortamdan bir medeniyetin doğmayacağını biliyorduk. Sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan düşmanlığından bir araya gelmişlerdi. Yıkım ekibi gibi. Dünya görüşleri, sosyal olaylara bakış açıları ve askeri alandaki düşünceleri birbirlerine benzemiyordu. Çok şükür o günler geride kaldı. Şimdi yeni bir seçime gidiyoruz. Allah sonumuzu hayretsin. Geziyoruz, düşündüklerimizi söylüyoruz. İnşallah sonu da hayır olacak."