İSTANBUL (AA) – Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, KKTC'nin yurt dışında üstün potansiyele sahip bir diasporasının olduğunu belirterek, "Şu anda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin nüfusundan daha fazla bir nüfus, Kıbrıs Türk diasporası olarak yurt dışında ikamet etmektedir. Diasporamızın faaliyetleri, etkinlikleri kurmak istedikleri ilişkiler Kıbrıs konusu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne ve Kıbrıs Türk halkına uygulanan izolasyon ve ambargolar nedeniyle çeşitli problemler yaşanmaktadır." dedi.
Cumhurbaşkanlığı himayesinde gerçekleştirilen ve Türk diasporasının önemli isimlerini bir araya getiren Dünya Türk İş Konseyi 10. Kurultayı, Haliç Kongre Merkezi'nde ikinci gününde devam ediyor.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından organizasyonu, Ticaret Bakanlığınca koordinasyonu gerçekleştirilen kurultayda "Dost Diasporalar ile Güç Birliği" başlıklı panel düzenlendi.
Türk-Alman Üniversitesi Öğretim Üyesi Enes Bayraklı'nın moderatörlüğünü yaptığı panele Azerbaycan Cumhuriyeti Diaspora İşleri Devlet Komitesi Başkan Birinci Yardımcısı Valeh Hacıyev, Dünya Ahıska Türkleri Birliği Türkiye Temsilcisi İbrahim Agara, Aliya İzzetbegoviç Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Sabina Berberoviç İzetbegoviç, KOBIA Yönetim Kurulu Başkanı, Orhan Mammadov katıldı.
Panelin açılışında konuşan KKTC Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, etkin lobicilik kavramını diaspora diplomasisiyle harmanlama konusunda uzman olan Dünya Türk İş Konseyi'nin bu kurultayının Türkiye Cumhuriyeti'ne ve Türk devletleri teşkilatına üye kardeş ülkelere fayda sağlayacağına ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin haklı davasının tüm dünyaya duyurulmasına vesile olacağına inandığını söyledi.
İzolasyon tedbirleri, ambargolarla uluslararası platformun Kıbrıs Türk halkına kapatılmaya çalışıldığını belirten Ertuğruloğlu, "Neredeyse 60 yıl süren Birleşmiş Milletler nezdindeki sayısız müzakerelerden sonra iki tarafın siyasi eşitliğine dayalı iki bölgeli ve toplumlu federasyon çerçevesinde bir anlaşmaya varma çabaları Kıbrıs Türk tarafının göstermiş olduğu sürekli iyi niyet ve yapıcı yaklaşıma rağmen Rum tarafının uzlaşmaz tutumu nedeniyle hiçbir bir sonuç vermemiştir.
Bu uzlaşma stokunun temelinde yatan neden Rum tarafının anlaşılmaz bir şekilde Kıbrıs Adası'nı bir 'Helen' adası olarak görmesinde yatmaktadır." şeklinde konuştu.
– "Kıbrıs iki eşit halkın ortak adasıdır"
Ertuğruloğlu, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs Cumhuriyeti denen bir Rum devletinin azınlığı olmadığını dile getirerek, "Bize uygulanan hakimiyetçi Rum zihniyetinin hiçbir tarihi ve gerçeklik dayanağı yokken adanın 300 yılı aşkın bir süre Osmanlı toprağı olduğu tartışılamaz.
Ama biz 300 yılı aşkın bir süre Osmanlı toprağı olmuş olmamızdan dolayı bütün ada bizim kontrolümüzde olması gerekir, Rumlar bizim bize tabii bir toplum olması gerekir diye bir politikayı gündeme getirmiyoruz. Tam tersine diyoruz ki Kıbrıs iki eşit halkın ortak adasıdır." ifadelerini kullandı.
Anavatan Türkiye Cumhuriyeti'nin desteğiyle Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayrağı ile Türk Devletleri Teşkilatı'na gözlemci üye olduklarını kaydeden Ertuğruloğlu, bu durumun uluslararası alanda KKTC için her şeyin normal yaşandı anlamına gelmediğini ve hala çeşitli problemler ile karşı karşıya olduklarını aktardı.
Bakan Ertuğruloğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 23 üniversitesi ile bölgede yüksek eğitimin merkezi haline geldiğini belirterek, "65 ülkeden akademisyen ile 154 ülkeden gelen 120 bin öğrenciye yüksek kalitede eğitim imkanı sunmaktadır.
Ülkemiz ayrıca temiz sahilleri, doğası ve iklimiyle bir turizm merkezidir. 23'ü beş yıldızlı olmak üzere toplam 26 bin yatak kapasiteli 164 konaklama tesisi, konferans salonları, yat turizmi için marinası bulunan ülkemizi hava ve sınır kapılarında yılda 8 milyona yakın kişi ziyaret etmektedir." diye konuştu.
– " Diasporamızın faaliyetleri engelleniyor"
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin yurt dışında üstün potansiyele sahip bir diasporasının olduğuna işaret eden Ertuğruloğlu şunları kaydetti:
"1963-1974 yılları arasında adadaki Rum mezalimi nedeniyle vatanlarından göç etmek zorunda kalan Kıbrıs Türk Halkı, başta Anavatan Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere Birleşik Krallık, Avustralya ve Kanada gibi ülkelere yerleşmiştir.
Şu anda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin nüfusundan daha fazla bir nüfus, Kıbrıs Türk diasporası olarak yurt dışında ikamet etmektedir. Diasporamızın faaliyetleri, etkinlikleri kurmak istedikleri ilişkiler Kıbrıs konusu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne ve Kıbrıs Türk halkına uygulanan izolasyon ve ambargolar nedeniyle çeşitli problemler yaşanmaktadır.
Devletimizin kalkınması, haklı davamızın duyulması ve Türk diasporasının güçlenmesi için bu nüfusumuzun kardeş ülke diasporaları ile işbirliği içerisinde verimli şekilde çalışmasına büyük önem vermekteyiz. Bugüne kadar Kıbrıs Türk halkının her daim yanında olan Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile Türk devletleri teşkilatına üye diğer ülkeler dünya genelinde 20 milyonun üzerinde büyük ve etkin bir sahiptir. Bu büyük potansiyelin ülkelerimiz için sosyal, ekonomik ve siyasi alanlarda önemli faydalar sağlayabileceği yadsınamaz bir gerçek ve gerekliliktir.
Kıbrıs Türk diasporası bu kıymetli birliğin bir parçası olmaktan onur ve mutluluk duymaktadır. Diasporamızın bölgesel ve küresel refahın sağlanması için ayrılmaz bir parçası olduğu Türk diasporası ile birlikte örgütlü olarak çalışmaya her zaman hazır olduğunu vurgulamak isterim."
Moldova Cumhuriyeti Gagauz Yeri Özerk Bölgesi Başkanı Evghenia Guțul ise Türkiye'nin son 30 yıl içerisinde kendilerine bir çok yardım yaptığını bildirerek, " Türkiye'nin yardımı ile içme suyu sistem bağlantısı yapıldı.
Yaşadığımız topraklarda sıkça kuraklık oluyor. Bu sebeple su Gagavuz halkı için çok önemli. Türkiye hastanelerin, okulların, kültür merkezlenmesine yapılmasında ve yenilenmesinde büyük destek verdi. Gagavuz bölgesinin her bir köyünde, kasabasında yaşayan her aile bu yardımlar için seviniyor." ifadelerini kullandı.
Artık Türk Birliği'nin olduğunu ve Türk devletlerinin uluslararası meselelerde aktif rol alacağına dikkati çeken Gutul, "Zengin kültürümüzü konuşmak ve geliştirmek, ekonomik iş birliğini geliştirmek, güçlendirmek, çocuklarımıza uygar ve gelişmiş bir dünya bırakmak için ülkelerimize ve halklarımıza çok güçlü potansiyelimiz var." dedi.