İSTANBUL (AA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “15 Temmuz’un 7’nci seneidevriyesinde bir kez daha ilan ediyorum; Değil üzerinden 7 yıl, 70 yıl da geçse 15 Temmuz’un unutulmasına ve unutturulmasına izin vermeyeceğiz. Evlatlarımızın kanını akıtan alçaklara olan öfkemizi diri ve dinç tutacağız. Hiçbir sinsi senaryonun birlik ve beraberliğimizi bozmasına müsaade etmeyeceğiz.” dedi.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, İstanbul Valiliği ve Üsküdar Belediyesi işbirliğinde Beylerbeyi Stadyumu’nda düzenlenen “Türkiye Yüzyılı’nın Kahramanları” programında konuşan Erdoğan, Bosna-Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç’in “Unutulan soykırım tekrar yaşanır.” dediğini, şair Mehmet Akif Ersoy’un ise “İbret almayanlar için tarihin tekerrür edeceği” ikazında bulunduğunu dile getirdi.
Erdoğan, acılardan süzülüp gelen bu uyarıların kulak ardı edilemeyeceğini vurgulayarak, “Eğer 15 Temmuz’u unutursak şehitlerimizin aziz ruhlarını muazzep etmiş, masumların hakkını çiğnetmiş oluruz. Unutursak, abdestini alarak ihanet çetelerinin karşısına dikilen her yaştan kahramana mahcup oluruz. Unutursak, Allah korusun, benzer felaketlerin tekrar yaşanmasına yol vermiş oluruz. Sadece bununla kalmaz, yeni ihanet teşebbüslerini cesaretlendirir, daha büyük sıkıntılara düçar oluruz.” ifadelerini kullandı.
“Unutulan soykırım gibi unutulan ihanetin de çok daha kalleş, daha sinsi bir şekilde bizi sırtımızdan vuracağını aklımızdan çıkarmamalıyız.” diyen Erdoğan, bu amaçla 15 Temmuz’u Demokrasi ve Milli Birlik Günü olarak ilan ettiklerini dile hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her 15 Temmuz’da ülke genelinde düzenledikleri çeşitli programlarla bu günü tarihteki yerine uygun bir şekilde idrak ettiklerini, bugün Türkiye’nin dört bir yanında 15 Temmuz’u, şehitleri andıklarını çünkü onları unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını vurguladı.
Gazilere minnet duygularını ifade ettiklerini, o gece kanla yazılan destanı tekrar hatırladıklarını ve hatırlattıklarını söyleyen Erdoğan, “Pusuda bekleyen odaklara hep beraber net bir mesaj yolluyoruz. 15 Temmuz’un 7’nci seneidevriyesinde bir kez daha ilan ediyorum; Değil üzerinden 7 yıl, 70 yıl da geçse 15 Temmuz’un unutulmasına ve unutturulmasına izin vermeyeceğiz. Evlatlarımızın kanını akıtan alçaklara olan öfkemizi diri ve dinç tutacağız. Hiçbir sinsi senaryonun birlik ve beraberliğimizi bozmasına müsaade etmeyeceğiz.” diye konuştu.
– “15 Temmuz, milli iradenin deklarasyonu, istiklal beyannamesidir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletlerin tarihinde bazı dönüm noktaları bulunduğunu, 15 Temmuz’un kendileri açısından böyle bir kilometre taşı olduğunu ifade etti.
15 Temmuz’un, üzerinde yaşadıkları Anadolu topraklarını 1000 yıllık vatan yapma ve 200 yıllık beka mücadelelerinin en önemli safhalarından biri olduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir kez daha hatırlatmak isterim ki biz 15 Temmuz gecesi sadece kanlı ve kalleş bir darbe teşebbüsünü püskürtmekle kalmadık, aynı zamanda milletçe nesilden nesle, şanla, şerefle, gururla anlatılacak büyük bir destan yazdık. Bunu hep beraber yazdık. Milli iradenin tankla, topla, tüfekle, sivillerin üzerine bomba yağdıran uçaklarla teslim alınamayacağını tüm cihana deklare ettik. Türkiye’nin geçilmez olduğunu, işgalcilere ve piyonlarına hem de çok net bir şekilde yeniden hatırlattık. Millet olarak kıyama nasıl kalkılacağını, nasıl birlik olunacağını, nasıl tek yürek haline gelineceğini tüm dünyaya gösterdik. Her yaştan, her zümreden, her siyasi görüşten insanın bağımsızlığı söz konusu olunca bir gecede nasıl kenetlenebileceğini ortaya koyduk. 15 Temmuz bizim onurumuzdur, haysiyetimizdir, şeref madalyamızdır. 15 Temmuz milli iradenin deklarasyonu, istiklal beyannamesidir.”
– “Aziz milletimiz tek cephe olarak hainlere canı pahasına ‘Dur’ demiştir”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 81 vilayetin tamamının eşine az rastlanan bir direnişe sahne olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Bu, temiz alınlarına dayanan namlulara aldırmayıp, ülkesi ve milleti için canından geçenlerin direnişidir. Bu, ömürlerinin baharında tankların, tüfeklerin, kurşunların karşısına hiç düşünmeden geçenlerin direnişidir. Bu, çoluk çocuğunun rızkını, tarlasının bir yıllık hasadını, kamyonunun, traktörünün lastiğini yakıp, darbecileri durdurmaya çalışanların direnişidir. Bu, minarelerimizden yükselen selalarla sokaklara akın edip, meydanlarda demokrasi nöbeti tutan milletimizin direnişidir. Bu, istiklal ve istikbalini terör örgütlerinin insafına, tasarrufuna bırakmamak için can verenlerin, şehadet şerbetini içenlerin direnişidir. Bu, yüzünü Türkiye’ye dönmüş, kalbini Türkiye’ye açmış, ümidini Türkiye’ye bağlamış mazlumlara umut aşılayan yüce gönüllerin direnişidir. Gayesi, vicdanı, sevinmesi, acısı bir olan aziz milletimiz, tek cephe olarak hainlere canı pahasına ‘dur’ demiştir.”
– “İstanbul’dan Ankara’ya, ay yıldızlı al bayrağı kefeni yapanların vatan aşkını unutamayız”
Mehmet Akif Ersoy’un, “Değil mi cephemizin sinesinde iman bir/Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir/Değil mi sinede birdir vuran yürek yılmaz/Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz.” dizelerini okuyan Erdoğan, şöyle konuştu:
“Mehmet Akif’in dediği gibi bu cephe asla sarsılmayacaktır. Çünkü bu cephede 85 milyonun maşeri vicdanı vardır. Bıyığı daha yeni terlemiş pırıl pırıl gençlerin samimiyeti vardır. Hanımlar, unutmayın burada Nene Hatun’ların, Şerife Bacı’ların, Kara Fatma’ların fedakarlığı vardır. Ben sizleri böyle görüyorum. Şehit polis Cennet kızımızı böyle görüyorum. Onlar yılmadılar ve şehadete yürüdüler. ‘Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda, canı cananı bütün varımı alsın da Hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.’ Ellerine bayraklarını almış, hainlere karşı koyan kadınlarımızın cesaretini unutamayız. Şehit olacağını bile bile tek başına darbecilere direnen yiğitlerin imanını unutamayız. Ölüm kusan silahlara göğüslerini siper eden kahramanların azmini unutamayız. İstanbul’dan Ankara’ya, ay yıldızlı al bayrağı kefeni yapanların vatan aşkını unutamayız. Siyasi farklılıklarını bir yana bırakıp, omuz omuza verenlerin basiretini unutamayız. Türkiye’yi bir işgal girişiminden kurtaran bu cephe var oldukça Allah’ın izniyle kimse milletimizin iradesine zincir vuramaz. Kardeşlerim, ben sizlere inanıyorum. Sizlerle beraber biz bu yolda çok daha emin adımlarla yürüyeceğiz.”
(Sürecek)