İSTANBUL (AA) – Dünyanın en büyük parçacık fiziği araştırma laboratuvarı ve bilimsel keşif merkezi Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'nde (CERN) yer alan Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'ndaki ATLAS Deneyi'nin resmi iş birliği üyesi olan İstinye Üniversitesi (İSÜ), konuya ilişkin bilgilendirme toplantısı düzenledi.
İSÜ, CERN'de yer alan Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'ndaki ATLAS Deneyi'nin resmi iş birliği üyesi oldu.
Üniversitenin CERN'deki yeni mevkiine ve ATLAS Deneyi dahilinde parçacık fiziğine yapacağı bilimsel katkılara dair düzenlenen bilgilendirme toplantısı İstinye Üniversitesi Vadi Kampüsü'nde gerçekleştirildi.
Toplantıya, İSÜ Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, İSÜ Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Muharrem Usta, ATLAS Deneyi İç Algıç Sistemi Enstitü Kurulu Başkanı ve İSÜ Temel Bilimler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serkant Ali Çetin, CERN Araştırma Direktörü Joachim Mnich ve ATLAS Deneyi Başkanı Andreas Hoecker'in yanı sıra akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
– "Yaptığımız iş en küçüğü anlamaya çalışarak evreni kavramak"
Program öncesi AA muhabirine konuşan Prof. Dr. Çetin, dünyanın en büyük uluslararası iş birliği yapan laboratuvarı CERN'de yürütülen Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nda yer alan en büyük iki deneyden biri olan ATLAS Deneyi'ne İSÜ'nün tam üye olarak kabul edildiğini söyledi.
Çetin, bugüne kadar Boğaziçi ve Ankara üniversitelerinin CERN'de Türkiye'yi temsil ettiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"İlk vakıf üniversitesi olarak İSÜ de gruba dahil oldu. Başarılar elde etmek üzere yola çıktık ve bu üyelikle ilk adımımızı attık. İSÜ çekirdek bir araştırma kadrosu oluşturdu. Yaptığımız iş en küçüğü, yani atom altını anlamaya çalışarak evreni kavramak. Bunlar kısa sürede yapılabilecek çalışmalar değil, ayları, yılları bulan çalışmalar. Bir iş birliği halinde, ülkeler bir araya gelerek çalışmalarını yürütüyor. Şu anda yapılan çalışmalar temel çalışmalar. Yapılan araştırmalar günlük hayatta hemen kullanılabilecek veriler değil. Ancak burada öğrenilen bilgiler, bugün farkında olmadığımız ama gelecekte birçok uygulama ve teknolojide kullanılabilecek bilgiler. Tomografi cihazından radyoterapiye, sınır güvenliğinden hastanelerde kullanılan pet cihazlarına kadar pek çok teknolojiye yüksek enerji fiziğiyle ilgili yapılan çalışmalar öncü oldu. Türkiye, 2015'ten beri CERN'in kısmi üyesi. Umarım yakın zamanda CERN'e tam üye de oluruz. Bu sayede ülkemizden katılım daha da yaygın olur."
– "CERN, dünyanın en büyük parçacık fiziği laboratuvarı"
Toplantıya katılan CERN Araştırma Direktörü Joachim Mnich de yoğun teknoloji çalışmalarına ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
CERN'in dünyanın en büyük parçacık fiziği laboratuvarı olduğunun altını çizen Mnich, şöyle devam etti:
"Bizim CERN'de yaptığımız ise kainatın ne olduğunu ve içindekilerin etkileşimlerini anlayabilmek için, büyük parçacık fiziği hızlandırıcıları ve dedektörleri inşa etmek. Bu sebeple, birçok farklı yerden bize kaynak olacak yoğun teknolojiye ihtiyacımız var. Bu teknoloji içindeyse hem hızlandırıcı ve dedektör hem de buralardan elde edilen verilerin analizi için ihtiyaç duyulan bilgisayar teknolojisi var."
Mnich, CERN'de icat edilen önemli teknolojilerden bir tanesinin bugün herkesin kullandığı World Wide Web olduğuna işaret ederek, "Aynı zamanda, yöntem de geliştiriyor olduğumuzu vurgulamak isterim. Özellikle tıpta halen kullanılan teknoloji bunun en önemli örneklerinden. Söz konusu çalışmalara özellikle tıp alanında da önemli araştırmalar yürüten İSÜ'nün de katkı sunacağına inancımız tam." diye konuştu.
– Yeni parçacık türlerinin anlaşılması için önemli bir bilimsel basamak
Evrenin sırlarının çözülmesi için bir araya gelen farklı ülkelerden binlerce saygın bilim insanının mesai ortaklığı ve tecrübe paylaşımının ürünü, dünyanın en büyük hacimli algıç sistemini barındıran ATLAS Deneyi ile CERN Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nda erişilen en yüksek enerjili proton çarpışmalarının verileri, ileri analiz yöntemleriyle incelenerek yorumlanıyor.
Bu analizler sonucunda, "Standart Model" olarak bilinen "parçacık fiziği" disiplinindeki bilgilerin hassas ölçümlerinin yanı sıra "standart model" ötesinde yer alan kuramların testleri de araştırma konusu yapılarak, yeni bir paradigma kurulmasının zemini oluşturuluyor.
ATLAS Deneyi, başlangıcı üzerinden geçen yaklaşık 15 yılın ardından, farklı enerjilerde temel parçacıklara dönük bilgilerin yenilenmesi ve yeni parçacık türlerinin anlaşılması için çok önemli bir bilimsel basamak niteliğinde bulunuyor.