İSTANBUL (AA) – Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kişilikli ve kimlikli politikaları olan Türkiye bazılarını rahatsız ediyor. Türkiye geliştikçe, büyüdükçe onlar rahatsız oluyorlar. İnşallah çalışmalarımız devam edecek, onların korktukları başlarına gelecek ve biz hedefimize ulaşacağız." dedi.
Akar, Beyoğlu Belediyesince düzenlenen "Terörle Mücadele ve Hudut Güvenliği Konferansı"nda yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin kişilikli ve kimlikli politikalarıyla uluslararası ortamda bir özne haline geldiğini belirtti.
Türkiye'nin etki ve ilgi alanının genişlediğini, bunun da sorumluluklarını artırdığını ifade eden Akar, "Artık eski Türkiye yok. Herkesin bunu görmesi, anlaması ve buna göre kendini uyarlaması lazım." diye konuştu.
Büyük ve güçlü Türkiye için çalışmalarını sürdürdüklerini vurgulayan Akar, ülkenin bekası ve refahına yönelik faaliyetlerin kararlılıkla devam ettiğini söyledi. Bu yöndeki çalışmaları engellemek için gayret gösterenler olduğunu aktaran Akar, şunları söyledi:
"Çünkü bu şekliyle Türkiye onların istedikleri gibi değil. Türkiye artık söz dinleyen değil, sözü dinlenen bir Türkiye. Onlar sözü dinlenen değil, söz dinleyen Türkiye istiyor, söz dinleyeceklerine söz verenleri destekliyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kişilikli ve kimlikli politikaları olan Türkiye bazılarını rahatsız ediyor. Türkiye geliştikçe, büyüdükçe onlar rahatsız oluyorlar. İnşallah çalışmalarımız devam edecek, onların korktukları başına gelecek ve biz hedefimize ulaşacağız."
Türkiye’nin önüne çıkarılan engellerin arasında terörün de yer aldığını ifade eden Akar, "Irak ve Suriye’nin kuzeyinde Mehmetçiğin nefesi teröristlerin ensesinde. Mehmetçik tek tek oradaki sığınakları barınakları iğneyle kuyu kazar gibi arıyor, inlerini teröristlerin başlarına yıkmaya devam ediyor." ifadelerini kullandı.
Terörle mücadelenin en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar devam edeceğini vurgulayan Akar, "Terör örgütüne katılım sıfır, kaçışlar azami. Belalarını buldular, bulacaklar. Tek çareleri var, adalete teslim olmak. Aksi halde bulundukları yere gömülecekler." dedi.
Suriyeli sığınmacıların topraklarına dönmesi konusuna da değinen Akar, bölgedeki şartlar normalleştikçe Suriyelilerin evlerine döndüğünü söyledi.
Bazılarının bu konuyu istismar etmeye çalıştığına dikkati çeken Akar, "Bu bir süreç meselesi. Usulüne uygun şekilde, insani değerlere uygun şekilde Suriyeliler evlerine, topraklarına dönecekler." diye konuştu.
Akar, 6 Şubat depreminin ardından 80 bin civarında Suriyelinin topraklarına döndüğünü belirtti.
Moskova’da Suriye konusunda üçlü ve dörtlü formatta savunma bakanları ve istihbarat başkanlarının katılımıyla yapılan toplantıları hatırlatan Akar, bölgenin sulhu, sükunu ve hayatın normale dönmesi için yaptıkları çalışmaları bu toplantılarda aktardıklarını anlattı.
– "5 yılda 3 milyondan fazla kişi engellendi"
Türkiye’nin Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve egemenlik haklarına saygılı olduğunu, TSK’nın Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki faaliyetlerinin uluslararası hukuka uygun olduğunu dile getiren Akar, 40 yıldır milletin başına musallat olan terör belasından halkı kurtarmaktaki kararlılıklarını dile getirdi.
Hudutların Cumhuriyet tarihinin en yoğun önlemleriyle korunduğunu belirten Akar, "Bazıları başka ülkelerin hudutlarında olan görüntüleri bizim hudutlarımızda olmuş gibi göstererek yorumlarla, açıklamalarla kamuoyunu yanıltmaya çalışıyorlar. Bunları da her seferinde yalanlıyoruz." dedi.
Hudut güvenliğinin günlük politik tartışmaların dışında tutulması gerektiğini vurgulayan Akar, 5 senede hudutlardan yasa dışı geçiş teşebbüsünde bulunan 3 milyon 300 bin kişinin Mehmetçik tarafından engellendiğini söyledi.
Büyük Türkiye’nin, 85 milyon asil milletin, tek yürek, tek yumruk olduğunu ifade eden Akar, milletin arasına fitne sokmaya çalışanlara müsaade etmeyeceklerini belirtti.
Akar, yarınki seçimlerde Recep Tayyip Erdoğan'ın tek rakibinin rehavet, "nasıl olsa kazanırız" anlayışı olduğunu söyleyerek, vatandaşlardan sonuna kadar tek oyun dahi peşinde koşmalarını, sandığa gitmelerini istedi.