İSTANBUL (AA) – Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, "İstanbul Finans Merkezi, finansal kuruluşlar için eşsiz özelliklere sahip bir yerleşke olmanın yanı sıra küresel bir sektörel etkileşim ve inovasyon merkezi olarak da finansal piyasalarımızın gelişmesini ve derinleşmesini hızlandıracaktır. Bu güçlü ekosistem, yeni yatırımcıların ülkemize gelmesinde ve finansman maliyetlerinin düşmesinde de pay sahibi olacaktır." dedi.
Türkiye Varlık Fonu sahipliğinde ve Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı koordinasyonunda tamamlanan İstanbul Finans Merkezi'nin bankalar etabının açılışı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Açılış töreninde konuşan Bakan Nebati, bu gece mübarek Kadir Gecesi'nin idrak edileceğini anımsatarak, 1000 aydan hayırlı olan Kadir Gecesi’nin, millete, İslam alemine ve tüm insanlığa birlik, bereket ve hidayet getirmesini diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önderliğinde ülkeye ve İstanbul'a eserler kazandırılmaya devam edildiğine dikkati çeken Nebati, "Türkiye'de herkes çok iyi bilir. Ülkemizde Recep Tayyip Erdoğan demek, her yeni gün asırlık eser ve hizmetleri milletimize kazandırmak, ülkemiz için durmadan ve yorulmadan çalışmak demektir. Recep Tayyip Erdoğan demek, sözünün eri olmak, başladığı her işi sonuna kadar götürmek, mutlak surette zaferi göğüslemek demektir. İşte bugün de burada, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, adeta dünyanın kalbinde yer alan kadim şehrimiz İstanbul'umuza ve ülkemize devasa bir eser daha kazandırmanın heyecanı içindeyiz." diye konuştu.
– "Yepyeni fırsatlar ve geniş ufuklar açacağına da gönülden inanıyorum"
Bakan Nebati, küresel iddialar taşıyan bir sektörel kümelenme projesi olan İstanbul Finans Merkezi’nin, hayırlar getirmesini temenni ederek, şunları kaydetti:
"Ekonomimize sunacağı önemli katkıların yanında önümüzde yepyeni fırsatlar ve geniş ufuklar açacağına da gönülden inanıyorum. İstanbul Finans Merkezi, finansal kuruluşlar için eşsiz özelliklere sahip bir yerleşke olmanın yanı sıra küresel bir sektörel etkileşim ve inovasyon merkezi olarak da finansal piyasalarımızın gelişmesini ve derinleşmesini hızlandıracaktır. Bu güçlü ekosistem, yeni yatırımcıların ülkemize gelmesinde ve finansman maliyetlerinin düşmesinde de pay sahibi olacaktır."
İFM'nin, finansal kuruluşların dijital finansal hizmetler ve sürdürülebilir finansman gibi alanlarda atılım yapması için önemli bir platform teşkil edeceğine işaret eden Nebati, "Uluslararası sürdürülebilir fonların ülkemize getirilmesi ve reel sektörümüze yeşil finansman sağlanması bakımından önemli bir sinerji kaynağı da olacaktır. İstanbul Finans Merkezi'nin bir diğer önemli katkısı da İstanbul’umuzun, katılım finans ve İslami bankacılık alanında da küresel bir merkeze dönüşmesini sağlayacak olmasıdır." dedi.
– "Finansal kaynakların Türkiye'ye akışını kolaylaştıracak dönüşüm sürecini başlattık"
Bakan Nebati, söz konusu hedeflere ulaşmak için finansal hizmetlerin tümüne yönelik sürdürülebilir ve katılımcı yaklaşımlar benimseyerek İFM’nin kuruluş çalışmalarını tamamladıklarını ve bugün, merkezi devreye alarak, finansal kaynakların Türkiye'ye akışını kolaylaştıracak dönüşüm sürecini de başlattıklarını dile getirdi.
Bu dönüşüm sürecinde bankalar, sermaye piyasası kuruluşları, katılım finans şirketleri, finansal yatırım ve portföy yönetim şirketleri ile sigorta şirketleri gibi geniş yelpazedeki finansal kurum ve kuruluşları İFM çatısı altında tek bir konumda birleştirdiklerini bildiren Nebati, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ayrıca uluslararası finansal hizmetler sektörü içerisinde faaliyet gösteren portföy yönetimi, servet yönetimi ve proje finansmanı gibi alanlara da odaklanacağız. Öte yandan, bu finansal faaliyetleri destekleyecek danışmanlık, bilgi işlem, telekomünikasyon ve teknoloji şirketleri başta olmak üzere geniş bir ekosistem oluşturacağız. Ortaya çıkacak bu dev ekosistemin, ülkemizin finansal hizmet ihracatına da önemli katkılar yapacağı aşikardır. 2036 yılı itibarıyla, İFM’nin ülkemizin toplam finansal hizmet ihracatını yaklaşık 3 kat arttıracağını ve 15 yıl içerisinde gayri safi yurt içi hasılaya yapacağı toplam katkının da yaklaşık 130 milyar dolar olacağını öngörüyoruz. Bu 15 yıl içerisinde, merkezin toplamda 102 bin ek nitelikli istihdam oluşturmasını da hedefliyoruz."
– "Çeşitli indirim, istisna ve vergi avantajları da sağlıyoruz"
Bakan Nebati, İFM'yi rekabetçi kılmak için çeşitli indirim, istisna ve vergi avantajları da sağladıklarını dile getirerek, bu teşviklere ilave olarak, ekosistemin tamamlayıcı unsurlarını kapsayan Katılım Finans Strateji Belgesi’ni de yayımladıklarını, ayrıca İstanbul'un bir finans merkezi olmasında katılım finans kuruluşlarının etkisini artırmak adına Katılım Finans Kefalet Anonim Şirketi’nin kuruluşunu da geçen ay sonu itibarıyla tamamladıklarını söyledi.
"Dijitalin Yüzyılı" hedefleri doğrultusunda, İFM’nin ana vizyonlarından birisini de dijitalleşen dünyada sektöre yeni açılımlar kazandıran finansal teknoloji ekosistemini geliştirmek olarak belirlediklerini aktaran Nebati, finteklerin iş fikirlerini geliştirmelerine destek olmak amacıyla merkez bünyesinde kuluçka ve ön kuluçka modellerini sunduklarını söyledi.
– "Son 21 yıllık dönem kelimenin tam anlamıyla bir atılım dönemi olmuştur"
Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, son 21 yıllık dönemin kelimenin tam anlamıyla bir atılım dönemi olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bizler 'Türkiye Yüzyılı' vizyonumuza sımsıkı sarılarak her alanda yolumuzda inançla ilerlemeyi sürdürüyoruz. 'Yapamazsınız' dedikleri her icraatı yaparak ilerliyoruz. İstanbul Finans Merkezi projesi de biz bu projeyi inşa ederken birileri her zamanki alışkanlıklarıyla ‘Ne gerek var? İstanbul finansın merkezi mi olacak?’ şeklinde bazı ifadeler kullanmışlardır. Malum bu ifadeler hepimizin bildiği, tanıdığı ifadeler. Üçüncü köprüye de aynı ifadeleri kullandılar. Hemen yanı başımızdaki Sabiha Gökçen için ‘ne ihtiyacımız var?’ diye sordular. Avrasya aynı şekilde itirazlar oldu. Şehir hastanelerine itirazları oldu.
Malum şu anda büyük bir keyifle kullandığımız Togg otomobilleriyle ilgili de aynı şeyleri yaptılar. Temeli atılırken de yan gözle baktılar. Binalar yükselirken de ‘bu binalarda bir şey yok’ dediler. Makinalar kurulduğu zaman aynı hikayelerle bize döndüler. İlk araç tanıtımı yapıldığı zaman 'bunun arkası yok' dediler. Seri üretime başladık dediğimiz zaman ‘bunlar İtalya'dan geliyor’ dediler. Üretildiklerini gördükleri zaman otomobillerin ve caddelere çıktığını gördükçe 'bir otomobili bütün bakanlar kullanıyor' dediler. Sonra bütün bakanlarımız araçları kullanmaya başladığında ‘bu aracın egzozu nerede?’ diye sormaya başladılar. Bunlar bu şekilde maalesef bizim yolumuza çıkıyorlar ama elhamdülillah ve çok şükür 21 yıldır bu ülkenin bir idarecisi var."
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, önce Başbakan sonra da Cumhurbaşkanı olarak kendilerine liderlik yaptığını ifade eden Nebati, sözlerini şöyle tamamladı:
"Her türlü hayalimizden, aklımızdan geçirdiğimiz ne varsa da bunları hızlı bir şekilde yerine getirmeye imkan sağlıyor. Sadece bu ülkede Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde öylesine bir potansiyel var ki şöyle aklımızdan geçip de 'bunu yapsak' dediğimiz bir şeyin ikinci kelimesi yok, başlamış oluyoruz. Çünkü vizyon sahibi, geleceği gören, ülkenin potansiyeline hakkıyla sahip olan, ülkeyi seven, vatanı seven, milleti seven, bayrağı bayrak bilen bir liderimiz, bir genel başkanımız, bir Cumhurbaşkanımız var. Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğiyle ülkemize her yeni gün asırlık eserler kazandırmaya, milletimize hizmet yolunda durmadan ve yorulmadan çalışmaya devam ediyoruz, devam edeceğiz."