ANTALYA (AA) – SÜLEYMAN ELÇİN – İlkokul arkadaşıyla iddialaşma sonucu gazetedeki fotoğrafları keserek biriktirmeye başlayan 50 yaşındaki karikatürist Yıldırım Yıldırımöz, çoğu maçlarda giyilmiş formalardan oluşan koleksiyonu ile spor tarihine yolculuğa çıkartıyor.
Antalya'da yaşayan karikatürist Yıldırımöz, koleksiyona henüz ilkokul yaşlarında merak saldı. Beşiktaş taraftarı arkadaşıyla "Gazetelerden en fazla fotoğraf kim toplayacak" iddiasıyla gazete, spor dergisi, poster koleksiyonu yapmaya başlayan Yıldırımöz, ardından formalara da ilgi duymaya başladı.
İlk formasına 17 yaşında sahip olan Yıldırımöz, o günden bu yana çoğu maçlarda giyilmiş orjinal formalar toplamaya başladı.
Yıldırımöz, fanatik taraftarı olduğu Galatasaray formalarının yanı sıra, A Milli Takım, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor ve Anadolu kulüpleri ile farklı ülkelerdeki futbol takımlarının da formalarını temin etti.
Koleksiyonunda futbolcuların imzalı formaları da yer alan Yıldırmöz, bugüne kadar çoğu maçlarda giyilmiş bine yakın forma edindi. Yıldırımöz'ün koleksiyonunda hakemlere ile bisiklet sporuna ait 49 yıllık formanın yanı sıra, bir döneme damga vuran George Hagi, Zoran Simovic, Sergen Yalçın, Hayrettin Demirbaş, Fernando Muslera, Saffet Sancaklı gibi futbolcuların da formaları yer alıyor.
– Yıldırımöz: "Formalarım bir odayı tamamen kaplıyor"
Evinin bir odasını formalarına ayıran Yıldırımöz, AA muhabirine koleksiyon merakını anlattı.
Yıldırımöz, çocuk yaşlarda forma sahibi olma hayalinin bulunduğunu söyledi.
İlk orjinal formasını 17 yaşındayken giydiğini, 18 yaşındayken de Galatasaray forması temin ettiğini ifade eden Yıldırımöz, geliştirerek eşine az rastlanacak bir koleksiyona sahip olduğunu belirtti.
Önemli bir spor dergisi, spor gazetesi, poster ve flama koleksiyonunun da bulunduğunu dile getiren Yıldırımöz, "1995 yılında Saffet Sancaklı'ya çizimini hediye etmiştim. O da bana milli takım formasını hediye etti. Bir futbolcudan aldığım tek formadır. Onun dışında formaları hep farklı kişilerden topladım. Bine yakın formam var. Çoğunluğu maçlarda giyilmiş 400 Galatasaray forması, 250 A Milli Takım formasına sahibim. Formalarım bir odayı tamamen kaplıyor." dedi.
– "Fatih Terim'in jübilesinde giyilen, o maça özel yapılan forma var"
Galatasaray'ın çocukluk aşkı olduğunu aktaran Yıldırımöz, "İnsanın sevdiği renklerle, takımla özdeşleşmesi çok güzel. Koleksiyonumdaki formalar, posterler, takıma olan aidiyetimi artırıyor. Eski maçları izlerken futbolcuların giydiği formayı koleksiyonumdan çıkartıp giyiyorum. Bu beni mutlu ediyor. Galatasaray Müzesi kurulurken benden forma istemişlerdi. Müzeye 4 forma verdim. Bu sayede takımla yolculuk yaptım, Florya tesislerini gezdim. Galatasaray dergisinin kapağında formalarla ilgili adım yer aldı. Bunlar beni çok mutlu etti." diye konuştu.
Koleksiyonunda çok eski formaların da bulunduğunu anlatan Yıldırımöz, "1974 yılına ait Bisiklet Milli Takımı'mızın forması var. A Milli Futbol Takımı'na ait 1976 ve 1979 yıllarına ait formalar var. Bu formalar kazak gibi merserize kumaştan üretilmiş. 1985 yılında Fatih Terim'in jübilesinde giyilen, o maça özel yapılan forma var. Özellikle efsaneleşmiş futbolcuların formalarını toplamak beni heyecanlandırıyor. Euro 2008'de Nihat Kahveci'nin giydiği, yine bir çok ünlü futbolcunun kullandığı formalar koleksiyonumda mevcut." ifadelerini kullandı.
– "En büyük korkum hırsızlar"
Koleksiyonunu bir odada tuttuğunu aktaran Yıldırımöz, şöyle konuştu:
"Tabii ki en büyük korkum hırsızlar. Böyle bir koleksiyona sahip olursanız, korumak için de çaba sarf etmeniz gerekiyor. Arkadaşlarıma 'Eve geldiğinizde her odaya girebilirsiniz ama forma odasına giremezsiniz.' diyorum. Oranın özel bir anahtarı var. Orijinal ve değerli formalar oldukları için güzel bir ortamda saklamaya çalışıyorum. Hepsine özel askılar yaptırdım. Böyle bir arşivi koruyabilmek ve insanların görmesini sağlamak da çok önemli. Elimdeki aslında bir tarih. Üzerindeki kumaşlar, desenler, armalar o tarihi yaşatıyor. Bunları sergilemek çok önemli. Bir gün güzel bir ortamda bu formaları sergilemek istiyorum. Böyle bir hobiniz varsa, para harcamanız gerekiyor. Böyle bir merakım olmasaydı belki daha iyi bir araba sahibi olur, kiralık dairede değil de kendi evimde otururdum. Yine de hiç pişman değilim. Bence paradan çok insanın mutlu olması önemli."
