ANKARA (AA) – BURCU ÇALIK – Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaşandığı gün Hatay'a giden Bilkent Şehir Hastanesi ortopedi uzmanı Prof. Dr. Ali Öçgüder'in ekibiyle hayatını kurtardığı 16 yaşındaki çocukla görev yaptığı hastanede yolları tekrar kesişti.
Prof. Dr. Öçgüder, Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaşandığı 6 Şubat'ta, Türkiye'nin dört bir yanından meslektaşları gibi depremzedeler için gönüllü olarak bölgeye gitti.
Bilkent Şehir Hastanesinde görev yapan ortopedi uzmanı Öçgüder, farklı branşlardan 4 hekimle organize olarak kendi imkanlarıyla Hatay'ın Dörtyol ilçesine ulaştı.
Bu süreçte yaşadıklarını AA muhabirine anlatan Öçgüder, aslen Hataylı olduğunu, İskenderun'da yaşayan ailesinin iyi olduğunu telefonla öğrendikten sonra hızla Hatay Dörtyol Devlet Hastanesine gittiklerini söyledi.
– "Sanki hayalet bir şehre girmiştik, gördüklerimize inanamadık"
Ankara'dan yola çıkarken Türk Ortopedi Birliği Derneği ve hastanelerin kendilerine çok sayıda cerrahi ekipman ve tıbbi malzeme tedarik ettiğini aktaran Öçgüder, "Hatay Dörtyol'a akşam vakti varabildik. Sanki hayalet bir şehre giriş yapmıştık, inanamadık gördüklerimize. Hastane ekibi bizleri kapıda çok sıcak karşıladı. Acil serviste boynumuza sarıldılar. Hızla çalışmaya başladık, hasta listelerini belirledik ve ameliyat süreçlerini başlattık." bilgisini verdi.
– "150 civarında ameliyata girdik"
Prof. Dr. Öçgüder, bu süreçte farklı hekimlerin de hastaneye ulaştığını, sayılarının 25'e kadar çıktığını belirterek, "Hastanede tıbbi malzemelerin var olması ve bizim getirdiğimiz malzemelerle işimiz kolaylaştı. Hemen hastalar için ameliyatlara başladık. Hastanede 6 gün kaldık ardından yeni gelecek ekip oluşturuldu ve onlara devrettik. Bu süreçte farklı illerden 25 kişilik ortopedi ekibimizle 150 civarında ameliyata girdik." diye konuştu.
– "Ampütasyon bir ortopedi uzmanının yapmak isteyeceği en son şey"
Deprem gecesi hastaneye daha çok depremden kaçmaya çalışırken düşen, kırıkları olanların, sonrasında ise enkazdan çıkarılan ciddi ezilme problemleri olan hastaların getirildiğini anlatan Öçgüder, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dördüncü günün sonunda enkazdan çıkarılıp getirilen hastalarımızda ise bir ortopedi uzmanının yapmak isteyeceği en son şey olan 'ampütasyon' dediğimiz ameliyatları yapmak durumunda kaldık. Bazı hastalarımızın bilinci kapalıydı, onama alamadığımız hastalarda 5 ortopedi uzmanının imzasıyla bu işlemleri gerçekleştirdik. Gerçekten çok zor durumlardı."
– "Vücudu buz gibi olan çocuğu ellerimizle ısıtmaya çalıştık"
Prof. Dr. Öçgüder, enkazdan 3 gün sonra çıkarılan bir çocukla ilgili anısını da unutamadığını dile getirdi.
Uyluk kemiğinde kırık olan 16 yaşındaki Mertcan isimli çocuğun acil ameliyata alınması gerektiğini aktaran Öçgüder, şöyle devam etti:
"Çocuğumuzu hemen ekibimizle ameliyata aldık. Fakat ameliyat bittiğinde de vücudu buz gibiydi, bir türlü ısınamıyordu. Hipotermi yaşıyordu. Onu ameliyat masasından sedyeye nakletmeden ısıtmaya çalıştık. Bazı arkadaşlarımız elleriyle çocuğun ayaklarını ısıtmaya çalışırken bazıları serum ısıtıyordu. Bir arkadaşımız üstündeki polar montunu çıkarıp çocuğumuzun üzerine örttü. Solunumu gitmek üzereydi, entübe ettik ve ardından yoğun bakım servisine aldık.
Çocuğumuzun dışarda bekleyen babasıyla yaptığım konuşma benim için en zor konuşmalardan biriydi. 'Oğlum nasıl' diye sorduğunda, gereken bütün müdahalelerin yapıldığını, yoğun bakımda olduğunu söyleyebildim. Durumu gerçekten çok ağırdı hatta yoğun bakımda da bir kere kalbi durmuş ama müdahaleyle tekrar hayata döndürülmüştü. Fakat mucize bir şekilde ikinci gün yoğun bakımda durumu çok iyileşti, ardından servise çıkarıldı."
– "Onu röntgeninden tanıdım, inanamadım"
Öçgüder, Ankara'ya döndükten sonra da Mertcan'ın aklından çıkmadığını hatta telefonlarını almadığı için üzüldüğünü belirterek, şunları kaydetti:
"Ankara'ya hastanemize döndüğümde, Hatay'dan bir telefon aldım, 'Bir hasta var Ankara'ya gelecek, takip eder misin' dediler. Ben de hastanın bilgilerini istedim. Telefonuma hastanın röntgeni geldi, bunu gördüğümde şok oldum. O çocuktu, 16 yaşındaki Mertcan'dı, röntgeninden tanımıştım, gerçekten inanamadım. Telefonunu almadığıma üzüldüğüm, durumunu merak ettiğim bir hastamı tekrar burada görmek beni çok mutlu etti. Şimdi klinikte yatıyor, tedavisini tamamlayacağız inşallah. Beni en çok etkileyen olaylardan biri budur."
Prof. Dr. Öçgüder, deprem sürecinde yaşanan dayanışmanın kendisini çok duygulandırdığını belirterek, "Türkiye'nin dört bir yanından herkes kenetlendi. Çok büyük bir dayanışma gösterildi. Katkısı olan, yardım eden bütün vatandaşlarımızdan Allah razı olsun." dedi.