ANKARA (AA) – BURCU ÇALIK – Depreme lösemi tedavisi gördüğü Malatya'da hastanede yakalanan ve tedavi sürecinin aksamaması için hızla Ankara'da LÖSEV'in Lösemili Çocuklar Köyü'ne getirilen 4,5 yaşındaki Turna ve ailesi, yaşadıkları zor günlerin izlerini silmeye çalışıyor.
Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerin ardından Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı (LÖSEV), bölgede kanser tedavisi gören 11 bin aile ile iletişime geçti ve ihtiyaçlarını belirledi.
Deprem bölgesinden şu ana kadar 250 aile Ankara'ya getirilirken, 50 aile de Lösemili Çocuklar Köyü'nde konaklıyor. Bu ailelerden biri de Malatya'da yaşayan ve 4,5 yaşındaki kızları Zelal Turna Kılıç'a 7 ay önce lösemi teşhisi konulan Nurgül ve Sedat Kılıç çifti.
Lösemili Çocuklar Köyü'nde AA muhabirinin sorularını yanıtlayan anne Nurgül Kılıç, kızının 7 aydır Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yatarak tedavi gördüğünü, 4 çocuğunun bulunduğunu anlattı.
– "Tam kök hücre nakli olmaya hazırlanırken depremi yaşadık"
Hastanede sürekli kızıyla kaldığını, diğer çocuklarına ise bu süreçte kız kardeşinin baktığını aktaran Kılıç, "Turna, kemoterapinin ikinci küründen sonra tedaviye yanıt vermemeye başladı. Bunun üzerine kök hücre nakli olmasına karar verildi, çok şükür iki ablasının iliği uyumlu çıktı. Tam kök hücre nakli olmaya hazırlandığımız süreçte depremi yaşadık." dedi.
Kızı Turna'nın normalde 6 Şubat Pazartesi sabahı diş ameliyatına gireceğini, bundan sonra kök hücre nakliyle ilgili hazırlıkların başlayacağını belirten Kılıç, deprem gecesi yaşadıklarını şu sözlerle dile getirdi:
"Deprem anını unutmamız mümkün değil, bu deprem değil daha büyük bir felaketti. Kızımla hastanedeydik, çocuklarım ablamda kalıyordu, eşim de kendi evimizdeydi. Sarsıntı başladığında kızımı alıp hastane odasındaki buzdolabının dibine sığındım. Sonra hemşirelerimiz gelip takılı serumları çıkararak, bizi tahliye etti. Turna'yla birlikte bir kişinin arabasına sığındık, onların da evlatları enkaz altında kalmıştı. Çok kötüydü. O geceyi biraz dışarda biraz bulduğumuz arabaların içinde geçirdik."
– "Bina yıkıldı, evlatlarım gitti diye düşündüm"
Anne Kılıç, bu süreçte eşi, diğer çocukları ve yakınlarından haber almaya çalıştığını vurgulayarak, "Ablam Malatya'da TOKİ binasında 10. katta oturuyordu. O bina kesin yıkıldı, evlatlarımın hepsi gitti diye düşündüm. Fakat çok şükür o evlere hiçbir şey olmadı, çocuklarımın iyi olduğunu, eşimin evden çıkabildiğini öğrendim." diye konuştu.
Bir süre sonra hastaneye tekrar girdiklerini ama bu sefer de ikinci depreme yakalandıklarını söyleyen Kılıç, "Hastanenin onkoloji bölümünün yanında müstakil bir kafe vardı. Tüm onkoloji hastalarını oraya aldılar ve doktorlarımız orada çocuklarımızın almaları gereken tedavileri uyguladılar. Kendi evlatlarını bırakıp bize koşan doktorlar vardı." dedi.
– "Depremle kızımın iyileşeceği umudunu da yitirmiştim"
Ardından LÖSEV'in devreye girdiğini ve kızının LÖSANTE Hastanesinde tedavi görmesinin kararlaştırıldığını aktaran Kılıç, Ankara'ya TSK'ye ait nakil uçağıyla getirildiklerini söyledi.
Anne Kılıç, 12 gündür Lösemili Çocuklar Köyü'nde kaldıklarını, kızının tedavisinin de LÖSANTE Hastanesinde sürdüğünü vurgulayarak, "Deprem esnasında kızımın iyileşeceği umudunu da yitirmiştim, her şey bitti demiştim. Oysa deprem gibi bir felaket, bizim tedavi için Ankara'ya gelmemize vesile oldu. Şu an her şey yolunda, inşallah ilerleyen süreçte yavruma burada ablasından kök hücre nakli yapılacak." diye konuştu.
– "Ailem daha aramamışken LÖSEV bizi aradı"
Baba Sedat Kılıç da pide salonunu bir süre önce kapatmak zorunda kaldığını, işsiz olduğunu ve depremin öncesinde de kızının hastalık süreciyle birlikte zor günler geçirdiklerini vurguladı.
Kılıç, depremin yaşandığı gece çocuklarının iyi olduğunu öğrendikten sonra hızla hastaneye gittiğini anlatarak, şunları kaydetti:
"Deprem sonrası biz daha hastaneyken, ailem bile henüz aramamışken LÖSEV'den telefon aldık. Durumumuzu sordular. Biz 2 gece Malatya'da dışarıda kaldık. Sonrasında LÖSEV sayesinde kızımın tedavisi için Ankara'ya geldik. Sağ olsunlar, her şey yolunda. Gerçekten böyle bir ilgi göreceğimizi tahmin etmemiştik. Hem kalacak yerimiz var hem çocuğumuz tedavisini oluyor, daha ne isteyebiliriz."
4,5 yaşındaki Turna da kaldıkları yeri çok sevdiğini, burada zaman zaman palyaçolarla oynayıp, dans etmekten hoşlandığını dile getirdi.