İZMİR (AA) – İzmir'de Türk Kızılayın kan verme noktalarında yoğunluk yaşanıyor.
Kentte yaşayanlar, merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi olan ve toplamda 10 ili etkileyen 7,4 büyüklüğündeki deprem sonrasında, deprem bölgesinde oluşabilecek kan ihtiyacının karşılanması için kan bağış noktalarına gitti.
Erken saatlerde Türk Kızılay Ege Bölge Kan Merkezi'ne gelen vatandaşlar, deprem bölgesine kan bağışlamak için sıraya girdi.
Türk Kızılay Ege Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. Barış Dolaş, AA muhabirine Türk Kızılay kan hizmetleri olarak afet bölgesindeki stoklar için kan sağlamak üzere bütün organizasyonu gerçekleştirdiklerini söyledi.
Acil bir stok sıkıntısı olmadığını kaydeden Dolaş, "Ancak deprem gibi afetlerde çok öngörülebilir bir yol haritası çizmek mümkün olmuyor. Bu anlamda vatandaşlarımızdan özellikle İzmir'de panik yapmadan stoklarımıza destek vermek üzere kan bağış noktalarımızı ve ekiplerimizi ziyaret etmelerini rica ediyoruz. İzmir'de 10, tüm bölgede 21 kan bağışı ekibimiz faaliyetlerini gösteriyor." dedi.
Dolaş, kan bağış noktalarındaki yoğunluk nedeniyle bağışçılardan da sabır beklediklerini ifade ederek, "Türkiye'nin en büyük kapasitesine sahip bölge merkezlerinden biri olmamıza rağmen her ekibin belli bir kapasitesi var. Bekleme süreleri biraz uzayabilir. Lütfen bu bekleme sürelerini geçirirken şunu tasavvur etsinler kafalarında: Şu an depremde göçüğün altında bekleyen insanlar var. Onlara yardım edebilmek adına sabırlı olsunlar. Kapasitemiz çok yüksek. Hiçbir şekilde bağış noktalarımızı, son bağışçıyı sedyelere almadan kapatmayacağız." diye konuştu.
– "Sabah 5'te bekleyen 15 kişi vardı"
İzmir'in, kan bağışı konusunda duyarlılığı en yüksek illerden olduğunu vurgulayan Dolaş, "Saat 5'te yaklaşık bir 15 kişi donasyon alanımızın kapısında bekledi. Açılışı öne çekmemize rağmen bir anda büyük bir kalabalıkla karşılaştık. İnanın ki tüylerimiz diken diken oldu. Buradan aldığımız her iyilik tohumu, her damla kan afetzedelerimize ulaşacaktır. Kan, acil değil sürekli bir ihtiyaçtır. Afetten sonraki özellikle ilk bir hafta çok önemli. İnsanlar hastanede ya da yoğun bakım servislerinde yatarken dahi bu aldığımız kan bileşenlerine ihtiyaç duymaya devam edeceklerdir." ifadelerini kullandı.
– "Korkularımız, üzüntülerimiz hepsi depreşti"
Kan bağışlayan ev hanımı Hilmiye Dalgıç (52) kızını okula göndermek için kalktığında depremden haberdar olduğunu kaydederek, "Korkularımız, üzüntülerimiz hepsi depreşti." dedi.
Bu nedenle ellerinden geleni yapmak istediklerini, ilk iş olarak eşiyle kan bağışına geldiklerini aktaran Dalgıç, "İzmir'de 2020'deki depremde Bayraklı'daydık. Burada yaşadık. Bizim evlerde bir hasar yoktu ama çevremizde yıkılan evler vardı. O depremi yaşadıktan sonra şimdi çok daha farklı bir gözle bakıyorsunuz. Tekrar geçmiş olsun." diye konuştu.
Ünal Oruçkan da (51) sabah radyodan deprem olduğunu öğrenmesinin ardından kan bağışı yapmaya karar verdiğini dile getirerek, bu zamanlarda yardım etmek ve destek olmanın çok önemli olduğunu vurguladı. İzmir'de 2020'de yaşanan ve 117 kişinin hayatını kaybettiği depremi de yaşadığını kaydeden Oruçkan, "O zaman da yapabileceğimiz bir şey varsa yapmaya çalıştık. Şimdi bu şekilde destek olmaya çalışıyoruz." ifadesini kullandı.