İSTANBUL (AA) – Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, yaşanan dönüşümleri uzaktan izleyen değil, doğru zamanda, doğru teknolojiye yatırım yapan bir Türkiye’nin olduğunu belirterek, “5G ve ötesi teknolojilerle bağlantılı yaşam noktasında biz yol haritamızı hazırladık. Yol haritamızı yakın bir zamanda kamuoyuyla paylaşacağız.” dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayesinde, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) ve TÜBİTAK Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsünün (TÜSSİDE) desteğiyle Türk Telekom, Nokia ve Arçelik iş birliğiyle oluşturulan “Üretim Teknolojileri Girişim Hızlandırma Programı 5G@EndTech Demo Day” etkinliği Arçelik Çayırova kampüsünde gerçekleştirildi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın katılımıyla gerçekleştirilen etkinliğe, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, KOSGEB Başkanı Hasan Basri Kurt, Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu, Türk Telekom Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Kıraç, Nokia Türkiye Ülke Müdürü Erensoy Bilgin, Arçelik Strateji ve Dijitalleşmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Utku Barış Pazar, Arçelik Üretim ve Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nihat Bayız, TÜBİTAK TÜSSİDE Müdürü İsmail Doğan, Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Milli Teknoloji Genel Müdürü Zekeriya Coştu, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı İstanbul İl Müdürü Abdurrahman Aydın, İstanbul Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Erkam Tüzgen, Türkiye Açık Kaynak Platformu Yöneticisi Sertaç Yerlikaya ve çok sayıda şirket temsilcisi katıldı.
Bakan Varank, “5G@EndTech” kapsamında desteklenen teknoloji şirketlerinin (IQVizyon, robolaunch Cloud Robotics Platform, Meshine sürü teknolojileri, NaraXR, Link Robotics, BİB, Selvi Technology, SADELABS, beeNEO, Yongatek Mikroelektronik, Talisa Mühendislik, LNL Teknoloji, VSight) 5G teknolojileri ile geliştirdikleri çözümleri inceleyerek yetkililerden bilgi aldı.
Varank, etkinlikte yaptığı konuşmada, “Bakanlık olarak teknoloji tabanlı girişimlerimizin parçası olduğu, yerli ve milli üretimin ortaya konulduğu bu tarz etkinliklerden büyük bir keyif aldığımı, gururla bu tarz etkinliklere katıldığımı özellikle belirtmek istiyorum. Bu programın 5G teknolojisini kullanarak son kullanıcıya dönük nihai ürünler çıkarabilmemiz açısından vizyoner bir proje olduğunun altını özellikle çizmek istiyorum.” dedi.
Bir öneriyi de dile getirmek istediğini ifade eden Varank, “Buradaki herkesin ne üretirsek üretelim yerlileşmeyle ilgili bir ajandası olduğunu gayet iyi biliyorum. Bu manada belki önce bu programın ismini yerlileştirmemiz lazım. Programın isminde hiç Türkçe bir kelime yok, bunu biraz Türkçeleştirebiliriz. Hem konuşurken daha rahat ederiz hem de herkese ulaşmak açısından Türkçe bir isim daha güzel olabilir. Evet böyle havalı duruyor ama hava her şey değil, biraz da muhataplarımıza ulaşabilmek önemli.” diye konuştu.
– “5G teknolojisinde öncü ülkelerden bir tanesi olabilmek için hummalı çalışmalar yürütüyoruz”
Mustafa Varank, artık her şeyin birbiriyle bağlantılı ve etkileşim içinde olduğu bir dünyada, inovasyonun kriterlerinin önemli ölçüde telekomünikasyon sistemlerinin yaygınlığı, güvenilirliği ve hızına bağlı bir şekle bürünmüş durumda olduğunu söyledi.
Şu an için daha yüksek veri hızlarını, daha gelişmiş ağ kapasitelerini ve daha düşük gecikme sürelerini mümkün kılan en son teknolojinin 5G olduğunu vurgulayan Varank, “Bu manada önümüzdeki yıllarda 5G ve ötesi teknolojiler, küresel rekabet gücünde ve refah düzeyinin belirlenmesinde önemli bir role sahip olacak. Ses, veri ve görüntü iletimini ileri bir boyuta taşıyarak nesnelerin interneti, yapay zeka, artırılmış gerçeklik, robotik ve üretim teknolojileri gibi pek çok alanda yenilikleri bu sayede görmüş olacağız.” dedi.
Varank, otonom araç teknolojilerinin daha çok hayatta yer almaya başladığı bugünlerde, 5G sayesinde minimum veri ve zaman kaybıyla araç-araç ve araç-altyapı iletişiminin sorunsuz bir şekilde sağlanabildiğini belirterek, şunları kaydetti:
“2026 yılına kadar 3,5 milyar cihaz, hatta belki de daha da fazlası 5G’ye bağlanacak. Önümüzdeki dönemde her alanda olmazsa olmaz bir teknolojiden bahsediyoruz. Oluşturacağı ekonomik değere baktığımızda da çok büyük rakamlar söz konusu. 5G’nin 2035 yılı sonuna kadar küresel pazarda 3,8 trilyon dolar ekonomik değer ve 25 milyona yakın istihdam oluşturması bekleniyor. İmalat sektöründe geliştirilecek uygulamalar ise ortaya çıkacak bu değerin önemli bir kısmını oluşturacak. Bu manada biz de 5G teknolojisinde öncü ülkelerden bir tanesi olabilmek için hummalı çalışmalar yürütüyoruz.
Artık yaşanan dönüşümleri uzaktan izleyen bir Türkiye yok. Doğru zamanda, doğru teknolojiye yatırım yapan bir Türkiye var. İHA’larda, Togg’da yaptığımızı, 5G’de de yapacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bu doğrultuda 5G ve ötesi teknolojilerle bağlantılı yaşam noktasında biz yol haritamızı hazırladık. Biz bu yol haritasıyla 5G ve ötesi iletişim teknolojilerinin getireceği fırsatları değerlendirdik. Ekosistem geliştirme, mevzuat ve standartlar, teknolojik olgunluk, dikey sektörler boyutlarında stratejilerimizi şu anda belirledik. İnşallah yol haritamızı yakın bir zamanda kamuoyuyla paylaşacağız.”
– “5G altyapısının yerli ve milli olarak geliştirilmesine yönelik önemli mesafeler katettik”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, uygulama noktasında da çok daha önce projeleri başlattıklarını aktararak, “KOBİ’lerin, sanayinin ve üniversitelerin içerisinde olduğu, TÜBİTAK tarafından desteklenen uçtan uca yerli ve milli 5G haberleşme şebekesi projesiyle 5G altyapısının yerli ve milli olarak geliştirilmesine yönelik önemli mesafeler katettik. Gelinen aşamada, 7, 13 Ghz’lik radyolink sistemini, tamamen yerli ve milli 5G çekirdek şebeke yazılımını, 5G cihazları çekirdek şebekeye erişimlerini sağlayacak radyo erişim şebekesi yazılımını başarıyla tamamladık. 5G baz istasyonları için radyo frekans bileşenlerin, antenlerin ve vericilerin tasarımı tamamlandı ve bu manada şu anda saha testlerine geçildi. Ülkemizde 5G altyapısının kurulmaya başlamasıyla birlikte bu projenin çıktılarını da elbette sahada aktif olarak kullanmaya başlayacağız.” diye konuştu.
Bu programda paydaşlardan birinin Nokia olduğunu ve kendilerini rakip olarak görmediklerini belirten Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Nokia ile de nasıl iş birlikleri yapabiliriz, geliştirdiğimiz teknolojileri Nokia’nın ‘core’ şebekesine nasıl dahil edebiliriz, bunun derdindeyiz. Nokia ve başka şirketlerle de görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Yakın zamanda arkadaşlarımız Nokia’nın daveti üzerine bir ziyaret gerçekleştirecekler. Verdiğimiz 5G’ye dönük desteklerin somut çıktılarını sahada uygulayarak aslında hem bir manada güvenlik sorunlarını aşmış olacağız. Daha güvenli bir 5G networkünü elde etmiş olacağız. Aynı zamanda da global piyasaya ürünler üretmiş olacağız. Bu desteğin önemli olduğunu düşünüyorum ve bu projeyi de şimdiye kadar destekledik, (projeye) bundan sonra da Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızla birlikte desteğimizi devam ettireceğiz.
Özellikle 5G altyapısının üretimde kullanılmasıyla ilgili sektörden gelen taleplerin farkındayız. Böyle bir test altyapısı oluşturulmasaydı biz bu projeyi uygulayamazdık. Bu manada sanayi sektörleriyle, temsilcileriyle, Arçelik’le görüşmelerimizi yapıyoruz. Bunun kullanım ve uygulama alanlarıyla ilgili de Bakanlık olarak elimizden ne destek gelirse bunu vermeye devam edeceğiz. Diğer taraftan, yine Bakanlığımızla ilişkili 5G teknolojisi alanında neler oluyor diye baktığımızda, şu anda teknoparklarda 5G alanında proje yürüten aktif firma sayısının 91 olduğunu görüyoruz. KOSGEB destek programları kapsamında 5G teknolojisiyle ilişkili 393 işletmeye şimdiye kadar 8 milyon liraya yakın destek ödemesi yaptık. TÜBİTAK burs ve destek programları kapsamında 5G alanında 91 projeye 550 milyon lira, sanayiye yönelik destek programları kapsamında ise 68 projeye 470 milyon lira destek verdik.”
– “Çok kısa süre diyebileceğimiz bir zaman zarfında önemli çıktılar elde ettik”
Mustafa Varank, “5G@EndTech” programının 5G alanında faaliyet gösteren teknoloji tabanlı yerli girişimlerin üretimde geliştirdikleri uygulamaları desteklemek amacıyla kamu-özel sektör iş birliğiyle tasarlandığını bildirdi.
Bakanlık olarak bu projenin içerisinde yer almaktan büyük bir mutluluk duyduklarını ifade eden Varank, “Programın lansmanı haziran ayında yine burada gerçekleşmişti. Başvurular sonrasında 13 girişim bu programdan faydalanmaya hak kazandı. Bu girişimler programın koçlarıyla yüz yüze görüşme imkanına sahip oldular, farklı mentorluk destekleri aldılar. Uygulama geliştirme çalışmaları burada yapıldı. Bilgilendirme seminerleri gerçekleştirildi. Dünyanın en büyük girişimcilik etkinliklerinden Slush’a, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin destekleriyle bu firmalarımızdan bazıları katılım sağladı. 4 girişim KOSGEB’den de yaklaşık 1,5 milyon lira destek aldı.” ifadelerini kullandı.
Firmaların fikirlerinin ürünleşmesi, ticarileşmesi noktasında her türlü desteği sağladıklarını aktaran Varank, “Tüm bu destekler sayesinde 10 firma uygulama geliştirme süreçlerini tamamladı. Çok kısa süre diyebileceğimiz bir zaman zarfında çok önemli çıktılar elde ettik. Girişimlerimiz, kullanım senaryolarının bir kısmının sunumlarını da gerçekleştirdi. Örneğin bu kullanım senaryolarından bir tanesinde 5G bağlantılı yapay zeka destekli otonom drone’larla ürün ve malzeme sayımı gerçekleştirilebiliyor. Bunun gibi farklı örnekleri biraz önce arkadaşlarımız bize sundular.” diye konuştu.
– “Girişimcilerimizi yeşertmek için destekler veriyoruz, onlar başarılı girişimcilerimizi çökertmek için gayret gösteriyorlar”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Her gün taş üstüne taş koyulması için çabalıyoruz ve bunlarla ilgili neler yapabiliriz, sektörlere nasıl daha fazla destek verebiliriz, bunun derdinde gayret gösteriyoruz. Birileri de çıkıp bu kazanımları yıkmaktan bahsedebiliyor. Biz girişimcilerimizi yeşertmek için destekler veriyoruz, onlar başarılı girişimcilerimizi çökertmek için gayret gösteriyorlar, hesap sormaktan bahsediyorlar. Bütün ülkelerin İHA alabilmek için sıraya girdiği, ülkemiz için önemli bir değer yaratan bir firmamızı, dünyaca ünlü TB2 SİHA’larımızın mimarı Bayraktar’ı tehdit eden siyasiler piyasaya çıkabiliyor.
Ben endişe ediyorum ki şimdi Arçelik’e 2 ayda ikinci gelişim, şimdi o siyasi çıkıp da ‘devlet burada çok fazla boy gösteriyor, biz oraya da dokunacağız’ diyebilir. İşin latifesi bir tarafa, ‘Türkiye’de katma değerli üretimle nasıl kalkınırız’ bunun derdinde olan bir iktidarız. Bunun için de siyasi anlayışlarına, dünya görüşlerine bakmadan, Türkiye’de taş üstüne taş kim koyuyorsa onlara destek veriyoruz. Bütün firmalarımızla iç içeyiz, beraberiz. Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak senenin yarısında mutlaka alanda yer alıyorum, fabrikaları, teknoparkları, AR-GE merkezlerini ziyaret ediyorum. Buraları ziyaret ederken de bunların siyasi görüşü neymiş, hangi düşünce tarzındaymış, buna emin olun, bakmıyorum. Çünkü bizim derdimiz bu ülkede kazanımlar elde edebilmek, katma değer üretebilmek. Bu işe böyle bakmazsanız zaten başarılı olma şansınız yok. Siyasi saiklerle Türkiye’nin en başarılı firmalarından bir tanesini, hatta şunu da söyleyeyim bizim desteklerimizden en az faydalanan firmalarından bir tanesini, maddi hiçbir desteğimizden faydalanmayan bir firmamızı tehdit ederseniz bunun cevabını da siyasiler size verir ama en önemli cevabı millet verir. Son dönemde milletimizin ortaya koyduğu tepkiyi de görebiliyorsunuz.”
– “Çip yatırımı yapmak Arçelik’e yakışır”
Firmaları desteklemeye devam edeceklerini bildiren Varank, “Geçen gün buraya geldiğimde bu kürsüden bir çağrı yaptım. Dedim ki ‘çip yatırımı yapmak Arçelik’e yakışır.’ Şu anda Arçelik bununla ilgili görüşmeler yapıyor, firmalarla iletişimleri var. Tekrar söylüyorum, çip yatırımı yapmak Arçelik’e yakışır. Çünkü bunun en önemli kullanıcılarından bir tanesi. Burada da bize düşen ne varsa Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak elimizi taşın altına koyarız. Yeter ki bu ülkede yatırım yapılsın, istihdam, ihracat, katma değer oluşsun. Bu manada da ben kendilerine gerçekten çok teşekkür ediyorum. İnşallah mutlu haberlerinizi de beklediğimizi tekrar ifade etmek istiyorum.” dedi.
Varank, verdikleri desteklerle burada oluşturulmuş altyapının, girişimcilerin buradan gelip istifade etmesine katkı sağladığını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu manada verdiğimiz desteklerin karşılığını görüyor olmak da yine bizim açımızdan çok önemli. 5G teknolojisi önemli bir teknoloji. Bu alanda desteklerimizi vermeye devam edeceğiz. Sadece 5G alanında değil, üretim sektörlerinin tamamında inovasyona dönük hangi çalışma varsa onları desteklemeye devam edeceğiz. Pandemiyle birlikte Türkiye, dünyada önemli bir alternatif üretim üssü olarak ön plana çıktı. Bu fırsatı bizim iyi değerlendirmemiz lazım. “5G@EndTech Demo Day” gibi etkinlikleri, üretime dönük inovasyon faaliyetleri de bizim açımızdan fark oluşturacak, rekabetçiliğimizi artıracak işler. Bakanlık olarak bu desteklerimize devam edeceğiz, bunun gibi programların sayısını arttıracağız.”
– “Türkiye, bir üs haline geldi”
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu da dünyada dönüşümlerin ve değişimlerin kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak, tarih boyunca bu şekilde gerçekleştiğini ifade etti.
Son dönemde ise dikkati çekenin, bu dönüşümün, değişimin hızı olduğunu aktaran Dağlıoğlu, “Baktığımız zaman son 20 yılda da dünya çok hızlı dönüşümler yaşadı. Bu dönüşümler ticareti, sanayiyi, bütün ekonomiyi çok etkiledi. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde, uyguladığımız politikalarla bu 20 yıllık süreçte ülkemizi bu dünyadaki dönüşüme, trendlere adapte ettik, etmeye devam ediyoruz. Ülkemizin rekabetçiliğini küresel ölçekte koruduk ve rekabetçiliğimizi arttırdık. Birçok sektörde şirketlerimiz küresel tedarik zincirlerine entegre oldu ve AR-GE, inovasyon yoluyla bu değer zincirlerinde daha katma değerli noktalara ulaştılar.” diye konuştu.
Dağlıoğlu, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için yaşanan dönüşüm ve dijitalleşmenin çok sık konuşulan iki dönüşüm olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:
“Bu ‘ikiz dönüşüm’ denen süreci de yine Sayın Cumhurbaşkanımızın, ilgili kurumlarımızın, Bakanlığımızın liderliğiyle en iyi şekilde yönettiğimizi, yöneteceğimizi düşünüyoruz. 5G önemli. Türkiye; geldiği konumda, artık dünyada bölgesel bir merkez haline gelmiş, AR-GE, tasarım yapabilen, ürün ticarileştirebilen, satın alma merkezlerinin, üretim merkezlerinin, bölgesel lojistik merkezlerinin, bölgesel yönetim merkezlerinin olduğu gerçek bir üs haline geldi. Biz bu rekabetçiliği korumaya devam etmek adına 5G dönüşümüne de adapte olmak durumundayız.
Burada, bu program kapsamında doğrudan uygulamaların yapılmış olması bizim için çok kıymetli, çok kritik. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi olarak hem uluslararası şirketlerin 5G’ye yönelik uygulamaların teknolojilerini yerelleştirmelerini destekliyoruz hem de Türk girişimcilerini bu teknolojileri üretmesine, yerelleştirmesine, dünya ölçeğinde rekabet edebilir ürünler ve hizmetler ortaya koymasına katkı sağlıyoruz. Buradaki girişimlerimizin özellikle uluslararası girişimcilik platformlarında temsil etmesini sağladık, sağlamaya da devam edeceğiz. Özellikle teşekkür etmek istediğim, Sayın Sanayi ve Teknoloji Bakanımız… Böyle bir programa liderlik etmek, böyle bir programı himaye etmek Türk sanayisi adına çok kıymetli, çok önemli. Geleceğe önemli bir bakış açısı sağlamış oluyor. Programın tüm paydaşları çok kıymetli. Yatırımcılarımızın, girişimcilerimizin her zaman hizmetindeyiz. Tüm enerjimizle, tüm ekibimizle faaliyetlerimize devam edeceğiz.”
Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu ise 5G’de iş birliğinin önem taşıdığını belirterek, 5G@EndTech gibi platformların desteklenmesini kıymetli gördüklerini söyledi.
Sonuçları itibarıyla kıymetli bir etkinliği kısa sürede tamamladıklarını aktaran Ebiçlioğlu, “Bu yaratmış olduğumuz ekosistem bundan sonra da yine tüm startup şirketlerimize açık olacak. Sonraki dönemde de bu inovasyon merkezini paydaşlarımızla birlikte açmaya devam edeceğiz.” dedi.
“5G@EndTech Demo Day” etkinliği, günün anısına fotoğraf çekimi ve yapılan sunumların ardından sona erdi.