MARDİN (AA) – HALİL İBRAHİM SİNCAR – Mardin Olgunlaşma Enstitüsünde Mardin ve Şırnak'a özgü geleneksel motifler çini sanatıyla buluştu.
Mardin Kalesi eteğindeki 700 yıllık Muzafferiye Medresesi'nin kalıntıları üzerinde, 11 Mayıs 1892'de Mekteb-i Rüştiye olarak inşa edilen yapıda hizmet veren Mardin Olgunlaşma Enstitüsünde, 13 yıldır unutulmaya yüz tutan el sanatlarını yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla tasarım ve üretim yapılıyor.
Enstitüsü bünyesindeki araştırma ekibi, Mardin ve Şırnak yöresinde cami, kilise, manastır ve medrese gibi tarihi taş yapılar ile kilim üzerine işlenen motiflerin tasarımlarını yapıyor.
Tasarımlar daha sonra atölyede usta öğreticiler tarafından çini sanatına nakşediliyor ve vazo, tabak, pano, saat gibi eserler ortaya çıkıyor.
– Eserlerden 15'i tasarım tescil belgeli
Geleneksel motiflerle hazırlanan eserlerden 15'i, Türk Patent ve Marka Kurumunca tescillendi, diğer ürünlerin tescil edilmesine yönelik çalışmalar sürüyor.
İl Milli Eğitim Müdürü Murat Demir, AA muhabirine, Mardin ve Şırnak yöresine ait motiflerin çini üzerine işlendiğini belirterek, çini sanatında farklı bir çalışma ortaya konulduğunu söyledi.
Kültürel motifleri gelecek nesillere aktararak kaybolmasını engellemek için çalışmaların süreceğini ifade eden Demir, şöyle konuştu:
"Bunu ulusal alana taşıyacağız. Sergileme ve fuar alanlarımızda da bunları göstereceğiz. Ürünlerin büyük bir kısmının tasarım tescil belgeleri de alındı. Çininin merkezi Kütahya, Nevşehir gibi iller. Mardin'de de böyle bir çalışmanın yapılması önemli. Bunu da devam ettirmemiz lazım. Çok güzel ürünler ortaya çıkıyor. Bunu daha da ilerleteceğiz."
– "Farklı kültürellerin motiflerini araştırıyoruz"
AR-GE biriminde görevli sanat tarihi öğretmeni Kübra Doğru da sanat tarihi, görsel sanatlar, grafik tasarım, Türk dili ve halk dili edebiyatında uzman 10 ekiple araştırmalar yaptıklarını bildirdi.
Mardin ve Şırnak'ın geleneksel el sanatlarını ve kültürel değerlerini araştırdıklarını anlatan Doğru, bu kültürel değerleri, asıllarını uygun yeni ürünler ortaya çıkarabilecek şekilde tasarladıklarını söyledi.
Doğru, "Herkesin çok beğendiği, aynı zamanda geleneği yaşattığımız çok güzel ürünler ortaya çıkarıyoruz. Daha sonra bu ürünleri yine AR-GE birimimizde arşivleyerek gelecek kuşaklara aktarmaya çalışıyoruz." dedi.
Farklı kültürlerin motiflerini araştırdıklarını ifade eden Doğru, şöyle devam etti:
"Örneğin bir çini tabak üzerine Mardin'in simgesi haline gelmiş Ulu Cami minaresindeki damla motifi ile yine Şırnak jirki kiliminde kullanılan her biri ayrı anlam ve duygu ifade eden kilim motiflerini işleyerek yeni bir ürün ortaya çıkarıyoruz."
– "Bazen birebir bazen de sentezleyerek işliyoruz"
İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Bölümü mezunu çini ustası Bekir Yıldız ise enstitüde yaklaşık 4 yıldır çini üzerinde çalışmalar yaptığını söyledi.
Çini sanatının sabır istediğini kaydeden Yıldız, daha çok taş ve kilim motifleri kullandıklarını dile getirdi.
Yıldız, "Bazen bire bir bazen de sentezleyerek işliyoruz. Tabak, saat, mücevher kutusu, bardak, aşurelik, vazo gibi ürünlere Mardin ve Şırnak yöresinin kültürler motiflerini işliyorum. Bu şekilde güzel ürünler elde ediyorum." ifadelerini kullandı.