İSTANBUL (AA) – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na, Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle verilen 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına ilişkin, ''Hiç kimse, hiçbir güç Ekrem İmamoğlu'nu İstanbul'a hizmet etmekten alıkoyamaz. Görevini onuruyla ve şerefiyle yapacaktır." dedi.
Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesince dün İmamoğlu hakkında mahkumiyet kararı verilmesinin ardından Saraçhane'deki belediye binası önünde ''Millet, iradesine sahip çıkıyor'' başlığıyla miting düzenlendi.
Mitingde, İmamoğlu tarafından sahneye davet edilen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, düşüncelerini 11 madde halinde paylaşacağını belirterek, bugün kendilerini buraya getirenin adaletsizlik olduğunu, adaletin geleceğini söyledi.
Adaleti dağıtacak kişinin, hukukun üstünlüğü ve vicdani kanaatine göre karar vermek zorunda olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Bu yapılmadığı takdirde adaletsizlik olur. Adaleti dağıtacak kişi, kralın sofrasına, sultanın sofrasına, sarayın sofrasına asla oturmayacak. Çünkü sofraya oturan alimin verdiği fetva yanlıştır ve doğru olmaz." dedi.
Kılıçdaroğlu, egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğunu vurgulayarak, milletin iradesine bugün darbe vurulduğunu söyledi.
Kemal Kılıçdaroğlu, "16 milyon İstanbullunun iradesine bir yargıç aracılığıyla darbe vurulmuştur. Biz milli iradeyi yeniden inşa edeceğiz. Bugün yaşadığımız Türkiye'de adalet artık temel bir Türkiye sorununa dönüşmüştür. Çünkü sokakta herhangi bir vatandaşa sorun, 'Bu ülkede adalet var mıdır?' diye, emin olun büyük bir kısmı 'Bu ülkede adalet yoktur.' diyecek. Biz altılı masa olarak adalet konusunda kararlıyız ve adaleti bu ülkeye mutlaka ama mutlaka getireceğiz." diye konuştu.
Yargıyı itibarsızlaştıranlar olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, ağacın kurdunun kendi içinde olduğunu, adalet ağacının içindeki kurtları tek tek temizleyeceklerini kaydetti.
Kılıçdaroğlu, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen karar asla ve asla kabul edilemez. Toplumun vicdanını yaralamıştır. Toplumun vicdanı kanamaktadır. Şunu herkes çok iyi bilsin. Ekrem başkan hakkında verilen karar bize bir milimlik dahi geri adım attırmayacaktır. Biz kararlılıkla başkanın arkasında duracağız." ifadelerini kullandı.
Her belediye başkanının halka hizmet ettiğini ve halka hizmetin Hakk'a hizmet olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Biz kuralı böyle biliriz. Açık ve net ifade edeyim. Hiç kimse, hiçbir güç Ekrem İmamoğlu'nu İstanbul'a hizmet etmekten alıkoyamaz. Görevini onuruyla ve şerefiyle yapacaktır." dedi.
– Akşener: "Buradan ayrılma, senin için buradayız"
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de bir büyük haksızlığın iadesi için toplandıklarını belirterek, dün İBB'den ayrıldığında arabasını çeviren Kıymet isimli genç bir kızın İmamoğlu’na vermesi için kendisine atkı verdiğini anlattı.
Bu atkıyı Ekrem İmamoğlu'nun emanet gibi saklayacağını söyleyen Akşener, İmamoğlu'na da "Buradan ayrılma, senin için buradayız." dedi.
Yüzyıl önce olduğu gibi bugün de "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" diyenlerin Saraçhane'de olduğunu dile getiren Akşener, bu sesi duymayanların saraylara kapandığını kaydetti.
Akşener, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bir tiyatroya, bir haksızlığa kara cübbelerini saranlara buradan seslenen İstanbullular diyorsunuz ki 'Saray sizinse Saraçhane bizimdir.' Diyorsunuz ki 'Zulüm sizinse, haksızlık sizinse, sandık bizimdir.' 16 milyon İstanbullunun iradesi burada, millet burada. Demokrasi, milletin iradesi burada ve Ekrem kardeşimin yanında. Gençler diyor ki 'Yaşasın hürriyet, kahrolsun istibdat.' İşte bu sese kulaklarını kapatsalar da size, bize 'terörist' deseler de haksız yere Ekrem kardeşimi yargılasalar, cezalandırsalar da bu ses, bu yürek, bu cesaret, bu iyilik, bu demokrasi aşkı, bu sandıkta verilecek cezanın ortaya konduğu irade gösteriyor ki artık 16 milyon İstanbullunun dışında 85 milyon Türkiye'nin de senin yanında olduğunu Saraçhane'den görüyoruz. Hiçbir haksızlık sonsuza kadar sürmez. Hele aziz milletimizde hiç sürmez. Geldikleri gibi, sizin iradenizle gidecekler."
– İmamoğlu: ''Sizinle ne alıp veremedikleri var?''
Mitingde kalabalığa seslenen İmamoğlu da 31 Mart'ta yapılan İstanbul seçiminin iptal edildiğini, kamu bankalarından İBB'ye kredi imkanı sağlanmadığını, taksi konusunda kararların İstanbul'dan verilmediğini ve Gezi Parkı'nın mülkiyetinin İBB'den alınıp bir vakfa devredildiğini söyledi.
Hakkındaki mahkumiyet kararına işaret eden İmamoğlu, "Onlar sizin seçtiğiniz belediye başkanını görevden alıp hapsetmek için mahkemeden karar çıkarttılar. Üstelik, baktılar mahkemenin hakimi istedikleri gibi karar vermeyecek, onu sürüp başka bir hakim getirerek çıkarttılar bu kararı. Allah aşkına, bu ülkeyi yönetenlerin ey vatandaşlarım sizinle ne dertleri, sizinle ne alıp veremedikleri var?" diye konuştu.
İmamoğlu, İstanbul'u 3,5 yıldır vicdana ve mantığa dayanan bir adalet anlayışıyla yönettiklerini dile getirerek, bu yüzden kendilerinin istenmediğini savundu.
Cumhuriyet'in, bu topraklarda yaşayan herkes bir ve eşit olsun, özgür ve onurlu yaşasın diye kurulduğunu dile getiren İmamoğlu, katılımcılardan, milletin egemenliğini kayıtsız şartsız kabul edenlerin yanında durmalarını istedi.
İmamoğlu, "İşte ben de tam bunun için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, 16 milyonun yetki verdiği bir hemşehriniz, bir kardeşiniz olarak söylüyorum ki altılı masanın en çalışkan neferi olacağım. Bütün genel başkanlarımızın huzurunda, hepinizin huzurunda söz veriyorum. Türkiye'nin işte buna çok ihtiyacı var. Ben ortak akla, ortak aklın iradesine inanıyorum. Toplumun birlikte barış içinde, ortak bir geleceği inşa edebileceğine inanıyorum. Onlardan ve onların dikte ettirdiği yok hükmündeki kararlardan asla korkmuyorum." diye konuştu.
Altı liderin birlikte ortaya koydukları iradenin Türkiye için ne kadar hayati, ne kadar değerli olduğunu gördüğünü vurgulayan İmamoğlu, bu nedenle kendilerine saygı duyduğunu ve şükran hissettiğini kaydetti.
Öfkeye kapılmayacaklarını ama hep birlikte kararlı olacaklarını ifade eden İmamoğlu, "Çünkü bu dava bana açılmış bir dava değil. Çünkü bu dava parti davası değil. Bu dava ülke davası. Bu dava adalet davası. Bu dava eşitlik davası. 2023 çok güzel olacak, yalnız benim ya da senin için değil, hepimiz için çok güzel olacak." ifadelerini kullandı.
– Davutoğlu: "Bizim meselemiz siyaset üstü bir meseledir"
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da bugün bu meydanda meselelerinin sadece İmamoğlu'nun hak ettiği bir makamı korumak olmadığını söyledi.
Meselelerinin, İstanbul seçmeninin iradesini, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik değerlerini korumak olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Dün yargı bir kez daha siyasallaştı ama bizim meselemiz siyaset üstü bir meseledir. Altı genel başkan olarak buradayız, farklı siyasi partilerdeyiz ama hepimiz aynı gür sesle insan onuru, temel hak ve özgürlükler, demokratik hukuk devleti diyoruz." şeklinde konuştu.
Davutoğlu, altılı masanın dağılmayacağını vurgulayarak, makam, mevki peşinde olmadıklarını, meselenin Türkiye'nin geleceği olduğunu söyledi.
– Babacan: "Olanları kabul etmiyoruz''
Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da devletin gücünü elinde tutanın zulmettiğini savunarak, "Hepimiz çok öfkeliyiz. Olanları kabul etmiyoruz. Bu haksızlığı, hukuksuzluğu reddediyoruz. Ekrem İmamoğlu kardeşime yapılan bu hukuksuzluğu reddediyorum. Daha evvel Canan Kaftancıoğlu'na yapılan hukuksuzluğu reddediyorum, Demirtaş'a yapılan hukuksuzluğu reddediyorum. İktidarın seçimi kaybettiği belediyelere atadığı kayyumlarla rövanşlaşmasını reddediyorum." dedi.
Farklı fikirlerden, farklı kimliklerden korkmayan bir Türkiye istediklerini ifade eden Babacan, "Nasıl bir Türkiye'de yaşayacağımızı bu meydan belirleyecek, bu meydan ilk seçimde karar verecek. 85 milyon 1'den büyüktür, Türkiye 1'den büyüktür." ifadelerini kullandı.
– Uysal: ''Hep beraber 'Yeter, söz milletin' diye haykırıyoruz''
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, tarihi bir günde burada olduklarını, Türk milletinin tarihi yürüyüşünde tarihi kilometre taşının yer aldığı noktada bulunduklarını söyledi.
Büyük üzüntü içerisinde olduğunu dile getiren Uysal, "Bu büyük ülke, bu büyük millet, bu kadar kötülüğü hak etmiyor. Yekvücut oluyoruz. Hep beraber 'Yeter söz milletin' diye haykırıyoruz." dedi.
Uysal, İmamoğlu hakkındaki mahkumiyet kararına ilişkin, "Bilsinler ki bu kararın nokta kadar milletin vicdanında bir karşılığı yoktur. Bu kararı alanları, aldıranları biliyoruz." ifadelerini kullandı.
– Tekir: "Bu kararı kamu vicdanı asla hukuki olarak kabul etmemiştir"
Saadet Partisi Genel Başkanvekili Sabri Tekir ise Genel Başkan Temel Karamollaoğlu'nun küçük bir sağlık sorunu nedeniyle programa katılamadığını söyledi.
İmamoğlu hakkındaki mahkumiyet kararına değinen Tekir, şöyle konuştu:
"Bu kararı kamu vicdanı asla hukuki olarak kabul etmemiştir. Bu karar, kamu vicdanında siyasi bir karar olarak algılanmıştır. Tıpkı yıllar önce yine aynı yerde, aynı makamda bulunan kişi için okuduğu bir şiir nedeniyle verilen kararın algılandığı gibi. Dünden bugüne, adalet mekanizmasına kişisel ve siyasi hesaplarla müdahale edenler mutlaka zaman içerisinde kaybetmişlerdir. Buradan açıkça ilan ediyoruz. Birileri hukuksuzluk yaparken, adaleti çiğnerken, biz hukukun dışına asla çıkmamaya kararlıyız. Hukukun sınırları içinde kalmaya devam edeceğiz."