İSTANBUL (AA) – Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Kadın ve Demokrasi Derneğinin (KADEM) 7 yıldır kadın girişimciliğinin önünü açabilmek için büyük bir gayret gösterdiğini belirterek, “Eğer Türkiye olarak girişimcilikte zirveyi hedefliyorsak sadece kamunun bu alanlara öncülük etmesi yetmez. Sivil toplum kuruluşlarının da bu işlere öncülük etmesi çok mühim. Bu manada, İnovasyonda Kadın Projesi’nin girişimcilik konusunda kritik bir görevi ifa ettiğini düşünüyorum.” dedi.
Varank, KADEM İnovasyonda Kadın Projesi 7. Girişimcilik Kampı’nın İstanbul’da gerçekleştirilen ödül töreninde yaptığı konuşmada, sivil toplum kuruluşlarının; toplumsal konuları, sorunları odağına alarak gönüllülük esasına göre çalışan girişimler olduğunu söyledi.
KADEM’in de “varoluşta eşitlik, sorumlulukta adalet” şiarıyla kadın ve aile için verdiği mücadeleyle örnek bir toplum inşası yolunda öncü olmaya gayret ettiğini aktaran Varank, “KADEM, 9 yıllık kısa geçmişine rağmen faaliyetleriyle toplumsal hayatın her alanında Türk kadınının temsil gücünü yükseltiyor. Bugün de bu çabalardan bir tanesine daha hep birlikte şahitlik ediyoruz. Kadınlarımızı girişimci olmaya teşvik eden bu güzel organizasyonun, ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.” diye konuştu.
– “Türk teknoloji şirketlerine yapılan yatırımlar büyük bir ivme kazandı”
Mustafa Varank, KADEM başta olmak üzere emeği geçen ve desteklerini eksik etmeyen İstanbul Kalkınma Ajansı, KOSGEB, Bilişim Vadisi, Yıldız Teknopark, TÜBİTAK Marmara Teknokent, İstanbul Teknoloji Transferi Ofisi, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Üsküdar Belediyesi ve diğer tüm paydaşlara şükranlarını sunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Burada fonlarımız var. Onları da unutmamamız lazım. Bu işin dinamosu olan fonlar, bu işte sürekleyiciler. Onlara da çok teşekkür ediyorum. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak girişimciliği, dijital çağda refah oluşturmanın en önemli aracı olarak görüyoruz. Milli Teknoloji Hamlesi rehberliğinde hazırladığımız 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejimiz’de bunu net bir şekilde ortaya koyduk. Stratejimizde en önemli hedeflerimizden bir tanesi 2023 yılına kadar ülkemizden en az 10 tane unicorn, yani milyar dolar değerlemeye ulaşan şirket çıkarmaktı. Bu hedefi koyduğumuzda ülkemizde bir tane bile unicorn yoktu. Bugün hamdolsun Türkiye’nin 6 tane unicorn’u ya da bizim tabirimizde Turcorn’u var. Bu sayının daha da artacağına eminiz.
Artık Avrupa’daki ekonomi çevreleri ne diyor, biliyor musunuz; ‘Türk girişimcilik ekosistemine yatırım yapmayan kaybeder.’ Şu anda bu sözü doğrularcasına, Türk teknoloji şirketlerine yapılan yatırımlar büyük bir ivme kazandı. 2021 yılında Türk girişimlerinin fonlardan aldıkları yatırım bir önceki yıla kıyasla 9 kat artarak 1,5 milyar dolara ulaştı. Bu yılın ilk 9 ayında geçtiğimiz yılın tamamındaki yatırım rakamlarını şimdiden yakaladık.”
– “Türkiye, girişimcilikte altın çağını yaşıyor”
Birçok etkileyici başarı hikayesine şahit olunduğunu ifade eden Varank, “Bunlardan bir tanesi, bugünkü törenin de anlamına uygun. Hande Çilingir’den bahsediyorum. Kurucusu olduğu Insider, bir yazılım şirketi olarak aldığı yatırımla Türkiye’den yazılım alanında ilk unicorn olmayı başardı. Kadınların girişimcilik alanında ne kadar başarılı olabileceğini de tüm Türkiye’ye göstermiş oldu. 2022 yılına baktığımızda dünya genelinde yapılan fon yatırımlarının, 2021 yılına göre yüzde 27 düştüğünü görüyoruz. Türkiye, bugün girişimcilikte altın çağını yaşıyor. Peki neden geçmişte değil de bugün bu altın çağı yaşıyoruz. Bunun da altını özellikle çizmemiz lazım. Bu konuda mütevazı olmayacağız. Bu başarıların bugün gelmesinin sebebi bizim iktidara gelir gelmez girişimcilik ekosistemine yapmaya başladığımız yatırımlardır.” değerlendirmesinde bulundu.
Varank, son 20 yılda güncel rakamlarla 2,2 milyar lira hibe desteği verdikleri teknoparkların sayısını 2’den 96’ya yükselttiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bakanlığımızca desteklenen AR-GE ve tasarım merkezlerinin sayısını 1.500’ün üzerine çıkardık. Bu merkezlerde şimdiye kadar 81 binin üzerinde projeyi destekledik. Girişimciliğin önündeki en büyük sorunlardan biri olan finansman konusunda son dönemde çok önemli adımlar attık. Bakanlık kaynaklarımızla büyüklüğü toplamda 1,3 milyar lira olan Teknoloji ve İnovasyon Fonu’nu, Bölgesel Kalkınma Fonu’nu ve Bilişim Vadisi Yatırım Fonu’nu hayata geçirdik. Hazine ve Maliye Bakanlığıyla beraber desteklediğimiz Tech-InvesTR programıyla kurulan 4 fon, şimdiye kadar 52 farklı girişime 572 milyon lira yatırım yaptı, bu yatırımlarına da hızlıca devam edecek. Yerelde kalkınma ajanslarımızla girişim sermayesi fonlarına 500 milyon lira katkı sağlıyoruz.
Biz bunları yaparken, muhalefetten hiçbir zaman destek beklemedik ama inanın böyle bir konuda köstek olacaklarını da hiç tahmin etmiyorduk. Kılıçdaroğlu, geçmişte ‘tefeci, faizci’ dediği ülkelerden bugün para aramaya çıkmış durumda. Ne diyor? ‘Gençler sizin için para buldum.’ Bunlar gerçekten hiç utanmıyorlar. Gençler için para aramaya gittiğini iddia eden Kılıçdaroğlu’nun partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, yakın dönemde bizim kalkınma ajanslarıyla girişim sermayesi fonlarını desteklemek için çıkardığımız mevzuatı iptal ettirmek için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Türkiye’deki girişim fonlarının önünü kesmeye çalışacaksınız, sonra çıkıp gençlerden bahsedeceksiniz. Hani bir laf var ya, ‘Bu ne perhiz? Bu ne lahana turşusu?’ Kılıçdaroğlu şunu iyi bilsin ki milletimiz onun oynadığı tiyatrolara asla inanmıyor, YouTuberlara özenip çektiği videolarla da kimseyi kandıramıyor. Girişimcilik görmek istiyorsa gelsin KADEM’in organizasyonuna katılsın.”
– “İnovasyonda Kadın Projesi, girişimcilik konusunda kritik bir görevi ifa ediyor”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, KADEM’in 7 yıldır kadın girişimciliğinin önünü açabilmek için tüm paydaşlarla beraber büyük bir gayret gösterdiğini belirterek, “Yıldan yıla buradaki başarıların da nasıl geliştiğini görebiliyoruz. Eğer Türkiye olarak girişimcilikte zirveyi hedefliyorsak sadece kamunun bu alanlara öncülük etmesi yetmez. Özel sektörün de aksiyon alması, elini mutlaka taşın altına koyması gerekiyor. Sivil toplum kuruluşlarının da bu işlere öncülük etmesi çok mühim. Bu manada, İnovasyonda Kadın Projesi’nin girişimcilik konusunda kritik bir görevi ifa ettiğini düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
İnovasyonda Kadın Projesi’ne şimdiye kadar 2 binden fazla kadının başvuruda bulunduğunu ve 200’den fazla kadının girişimcilik eğitimi aldığını bildiren Varank, şunları kaydetti:
“Bu programdan ödül alan kadın girişimcilerimiz, birbirinden farklı alanlarda büyük başarılara imza atıyorlar. Örneğin Aleyna Yıldız, İnovasyonda Kadın Girişimcilik Kampı sonrası bizden ödül aldı, TÜBİTAK desteğiyle şirketleşti ve bu sırada da ilk yatırımını aldı. Geliştirdiği biyosensörleri ve elektronik bileşenleri daha ileri noktaya taşımak için KOSGEB İleri Girişimcilik Desteği alarak elektronik parça ve ekipmanların imalatı için bir serigrafi baskı üretim alanı kurdu. Aynı şekilde Duygu Yılmaz, İnovasyonda Kadın Girişimcilik Kampı sonrası ödül alan kadın girişimcilerimizden bir tanesi. 30 milyon dolar değerleme üzerinden Vestel Ventures’dan yatırım alarak tamamen doğal biyoplastik granüller üreten bir biyoteknoloji girişimi kurdu.
Yine bir başka örnek Başak Demir, İnovasyonda Kadın Girişimcilik Kampı’nda yer aldı, ödül aldı. KOSGEB, AR-GE, ÜR-GE ve İnovasyon Destek Programı’yla ürettiği drone sistemlerini şu anda daha ilerilere taşıyor. Samsun’da, bölgesinde bulunan firmalara ve çiftçilere hizmet veriyor. Türkiye’de girişimcilik adına atılan her bir adım aslında birbirini destekliyor. İnovasyonda Kadın Projesi’nde eğitim alanlar daha sonra kamu destekleriyle işletmelerini kuruyorlar ya da ürünlerini geliştiriyorlar. Girişim sermayesi fonlarından aldıkları destekle de işletmelerini büyütüyorlar.”
Varank, adeta sıfırdan inşa ettikleri girişimcilik ekosisteminin şu anda tıkır tıkır işlemeye başladığını aktararak, “Bundan sonra da ekosistemin paydaşlarının artmasıyla çok daha başarılı işlere hep beraber imza atacağız. Türkiye Yüzyılı’nı değerli girişimcilerimizle birlikte inşa edeceğiz. İnşallah, İnovasyonda Kadın Projesi’ne katılan kadınlardan bir unicorn çıkacak, buna yürekten inanıyorum. İnsanımızda bu potansiyel var. Yeter ki biz imkanlarımızı onlarla paylaşalım, buradaki ekosistem doğru çalışsın. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 20 yılda adeta sıfırdan inşa ettiğimiz bu ekosistemi şu anda güzel bir şekilde çalıştırıyoruz. Türkiye’nin ikinci yüzyılında, önümüzdeki yüzyılda bunun getirilerini de inşallah çok daha güzel bir şekilde almaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.