İSTANBUL (AA) – Evrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali (US3F) kapsamında "Görsel Efektlerle Bilim ve Sanat" başlıklı söyleşi gerçekleştirildi.
Uluslararası Bilim ve Sanat Yaratıcıları Derneği tarafından, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğünün destekleriyle bu yıl ilk kez düzenlenen festival, film gösterimleri ve söyleşilerle devam ediyor.
Akademi Beyoğlu'nda ilgilileriyle buluşan festivalin idari direktörü Filiz Dağ'ın yönettiği söyleşide, üç boyutlu çizimler ve animasyon teknikleri üzerine çalışan sektörden isimler tecrübelerini aktardı.
Yönetmen Onur Şentürk, lise ve sonrasında güzel sanatlar alanında eğitim aldığını ve resim bölümünden mezun olduğunu belirterek, "Ben aslında sürekli bir şeylerden kaçmak için kendimi hep kağıdın karşısında bulan bir insandım. Eğitim alırken biraz daha sanatın geleneksel formları üzerine çalıştık. Benim lisedeki hayatım boyunca hayalimdeki tek şey çizdiğim şeyleri hareketli görebilmekti." dedi.
Okulda animasyon kelimesinin Türkçe karşılığının canlandırma olarak öğretildiğine işaret eden Şentürk, lise ve üniversite eğitimini ve ders aldığı hocaları anlattı.
– "Yapay zeka ile sanat yapılıyor"
Bütün sektörel değişimlerin dijitale kaydığını dile getiren Şentürk, "Ben rasyonel bir yerden yaklaşacağım. Yaptığım filmlerde, şu anda hayat felsefem de aynı şekilde, 'en kötü ihtimalle yolu katırlarla gideceğiz.' gibi bir anlayışla yaklaştığımız için manuelini öğrenmek her zaman insanda bir şey, artı oluşturuyor ama bunun dışında süreci hızlandırabilmek adına teknik bilgilere de vakıf olmak gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu.
Şentürk, bütün bu çalışmaların bir hikaye anlatma ihtiyacından doğarak teknoloji ve sanata dönüştüğünü ve yapay zekayla dahi sanat yapıldığını belirterek, "Yani sadece bir şeyler yazarak sanat yapabiliyoruz. Tabii bunların etik tartışılabilir yerleri var. Ben bunların tamamını bir araç olarak görüyorum." değerlendirmesini yaptı.
Söyleşiye video konferans yöntemiyle bağlanan sanat direktörü Onur Can Çaylı da güzel sanatlar ve geleneksel sanatlar üzerine farklı disiplinlerde eğitim aldığını, bu süreçte bilgisayar oyunlarını ve görsel efektleri merak ettiğini söyledi.
Üç boyutlu animasyonlar, görsel efektler ve bunların hazırlanmasında kullanılan programlara ilgisinin artmasıyla bu alanda çalışmaya karar verdiğini anlatan Çaylı, "Sonrasında üniversitede bilgisayar teknolojisini kullanabileceğim bir bölüm arayışı içerisine girdim. Birçok üniversitenin güzel sanatlar fakültesi var, grafikte karar kıldım ve bilgisayar programlarıyla ilk tanışmam orada oldu." ifadesini kullandı.
Çaylı, teknolojiyi daha etkili bir şekilde kullanıp hikayeler anlatmak ve sanatını daha geniş kitlelere ulaştırmak için çabasının devam ettiğini ve bunun için stratejik planlar yaptığını kaydetti.
– "Gelenekselin dijitale dönüşüyor olma süreci çok güzel"
Dijital sanatçı Atilla Erkmen ise lisede güzel sanatlar okuduğunu belirterek, "Gelenekselin dijitale dönüşüyor olma süreci çok güzel. Lisedeyken temelden o boya kokularını almak, kömürlere dokunmak da çok güzeldi. Orada bir arayış içerisindeydim ve sürekli çizgi roman okuyan, onları tekrar çizmeye çalışan, okuduğum fantastik romanları ve karakterleri gözümde canlandırmaya çalışan biriyken, son sınıfa gelmek üzereyken animasyona ilgim başladı." dedi.
Metaverse teknolojisinin 1980'li yıllara dayanan ciddi bir arka planının bulunduğuna dikkati çeken Erkmen, şunları kaydetti:
"Metaverse gerçekten etrafımızı saracak, böyle bir yere doğru gidiyoruz. Bugün, yarın hemen olmayacak ama yakın bir gelecekte olacağını düşünüyorum. Her şey aslında fikirle başlıyor. Teknik bir sürü şeyi çözebilirsiniz ama en değerli olan şey oradaki temel fikir. Bir Mario hikayesini ataride oynadığınız dönemi belki hatırlayanlar vardır ama daha sonrasında oyunun gerçekten içinde olduğunuzu ve o atmosferi etrafınızda yaşadığınızı düşünmek bir hayaldi. Bu bir süreç, işin doğalında gelişen ve gelişmekte olan bir şey. Tabii ki beni çok heyecanlandırıyor ama işin temelindeki o hikaye kendini koruyor."
Erkmen, oyun senaryolarının kendi temel hikayelerinden ya da bir fikirden yola çıktığını, insanları hayal kurmaya yönelten ve peşinden koşturan şeylerin de bunlar olduğunu sözlerine ekledi.
Söyleşi, konuşmacıların etkinliğe katılan gençlerin sorularını cevaplaması ve hatıra fotoğrafı çektirmesiyle sona erdi.
– Festival hakkında
Evrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivalinin yönetmenliğini Gülşah Elikban, koordinatörlüğünü Melis Kalkan, kreatif tasarımcılığını ise Atilla Erkmen üstleniyor.
BKM Mutfak Genel Müdürü Ferhat Bilgin, yapımcı ve yönetmen Biket İlhan, Seattle Türk Film Festivali Direktörü Demet Kitis, Prof. Dr. Derya Umutmaz ve avukat Kadir Kurtuluş'un danışma kurulunda yer aldığı festivalin senaryo jürisi de Sevin Okyay, Mehmet Yılmaz Ak, Bülent Turgut, Barış Müstecaplıoğlu ve Ömür Kurt'tan oluşuyor.
Gösterimleri Yeşilçam Sineması, Beyoğlu Fitaş ve Kadıköy'de gerçekleştirilen festival, 6 Ekim'e kadar sürecek.