BEYRUT (AA) – İDRİS OKUDUCU – Son dönemlerde artan banka baskınları Lübnan sokağını ikiye ayırdı. Bazı vatandaşlar söz konusu baskınları doğru bulurken, bazıları da bunun doğru bir çözüm yolu olmadığını savunuyor.
Lübnan’da 2019’da patlak veren ekonomik kriz sonrası Lübnan Merkez Bankası döviz rezervlerinin erimesini önlemek için ülkedeki tüm döviz mevduat hesaplarını dondurdu.
Aradan 3 yıl geçmesiyle daha da derinleşen ekonomik kriz nedeniyle zor durumda kalan bazı vatandaşlar, bankalara baskınlar düzenleyerek zorla paralarını çekmeye başladı.
Banka baskınlarının artması ve devletin gerekli güvenlik tedbirlerini almaması nedeniyle Lübnan Bankalar Cemiyeti, ikinci bir duyuruya kadar bankaların hizmet vermeyeceğini ve kapılarının kapalı olacağını duyurdu.
Başkent Beyrut’taki Lübnanlılar, artan banka baskınlarına yönelik yaklaşımlarıyla ilgili AA muhabirine konuştu.
– “Halk, kirli siyasetçilerin oyununa gelip bankalara saldırmamalı”
Banka baskınlarının arkasında siyasi partilerin bulunduğunu iddia eden Robert Hayek, halkın siyasetçilerin kurduğu bu kirli oyunun bir parçası olmaması gerektiğini söyledi.
Ülkedeki siyasilerin, “Lübnan’da kaos var, Batı bize para ver” mesajını vermek için baskınlara göz yumduğunu savunan Hayek şunları ifade etti:
“Halk, kirli siyasetçilerin oyununa gelip bankalara saldırmamalı. Medeni bir şekilde hareket edip beklemeleri gerekiyor. 2 yıldır bekliyoruz. 3-4 ay sonra bu oyun bitecek. Yolsuzluk içerisine girmiş siyasi tabakadan kurtulmak için uluslararası toplumun Lübnan halkına yardım etmesi gerekiyor.
Bugün Lübnan’ı yöneten siyasiler dün milislerin komutanıydı. Ellerinde silah vardı. Batı bir müddet siyasetçilere para verdi ancak şu anda durması gerekiyor.”
– “Bu doğru bir yöntem değil”
Lübnanlı Fırat Hüseyin de banka baskınlarının doğru bir yöntem olmadığı görüşünde.
Hüseyin, “Bu doğru bir yöntem değil. Banka ve müşteriler arasında bir anlaşmanın yapılması gerekiyor. Banka baskınları farklı olayların meydana gelmesine yol açabilir. Baskınlar ileride terör olaylarının da meydana gelmesine neden olabilir. En başında söylediğim gibi kesinlikle baskın doğru bir çözüm arayışı değil.” değerlendirmesinde bulundu.
– “Zorla paraya el konuldu ve zorla da alınmalı”
Said Ahmed ise halkın parasını çekebilmek için çaresiz olduğunu ve herhangi bir çözümün hükümet tarafından sunulmadığını dile getirdi.
Ahmed, “Halkın parasını çekebilmek için bankalara baskınlar düzenleyip tüm birikimini çekmesinin dışında başka bir alternatifi görünmüyor. Ülkede bunun dışında herhangi bir çözüm yok.” dedi.
Nasır Süleyman da banka baskınlarının zorunlu bir yöntemi olduğunu iddia etti.
“Bankadan paraların alınması dışında hiçbir çözüm yolunun olmadığını” aktaran Süleyman, “Maalesef yok. Bankalar parayı çaldı ve halk da parasını istiyor. Sizce başka nasıl bir çözüm olabilir. Zorla paraya el konuldu ve zorla da alınmalı. Kimse bankadaki görevlilere zarar vermek için girmiyor. Halk parasını almak istiyor.” diye konuştu.
– Lübnan’daki ekonomik kriz ve banka baskınları
Lübnan’da döviz rezervlerinin erimesini önlemek amacıyla 2019’dan itibaren tüm döviz mevduat hesapları dondurulmuştu.
Lübnan Merkez Bankası, Kasım 2021’de kısıtlı ve hükümetin belirlediği kur üzerinden vatandaşların parasını çekebileceğini açıklamıştı.
Ülke, bu gelişmeler nedeniyle zaman zaman çeşitli olaylara sahne olurken başkent Beyrut’ta 11 Ağustos’ta bir kişi, parasını çekemediği için silahla banka çalışanlarını tüm gün rehin almış, daha sonra teslim olmuştu.
Beyrut’ta 14 Eylül’de de Sali Hafız adlı bir kadın, parasını çekmek için bankayı basmış ve hesabındaki 13 bin dolarlık meblağı aldıktan sonra şubeden ayrılmıştı.
Hafız’ın ardından 16 Eylül’de, ülkenin farklı bölgelerinde en az 7 banka baskını gerçekleşmişti.