KOCAELİ (AA) – TAHİR TURAN EROĞLU – Doğal ortamından ayrılarak denizde zeminin üstüne çıktıkları için yaşam savaşı veren "deniz patatesleri", Su Altı Görüntü Yönetmeni Tahsin Ceylan ve ekibi tarafından görüntülendi.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Dairesi Başkanlığı ile yaklaşık 3 yıldır İzmit Körfezi'nin biyoçeşitliliğinin envanterinin çıkartılması konusunda çalışmalar yapan Ceylan ve ekibi, Gölcük'ün Değirmendere mevkisinde gerçekleştirdikleri dalışta, 35-40 metre derinliklerde, bir tür deniz kestanesi olan deniz patateslerine (Brissopsis lyrifera) rastladı.
Tahsin Ceylan, AA muhabirine, İzmit Körfezi'nin balık ve diğer canlıların popülasyonu açısından 0-20 metre aralığında zengin olduğuna işaret ederek, kaydettikleri görüntülerle biyoçeşitlilik içeren film, kitap ve sergi planladıklarını aktardı.
Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Dairesi ile çok yakın çalışmalar içerisinde bulunduklarını belirten Ceylan, çok sıra dışı kayıtlar oluşturduklarını dile getirdi.
Deniz patateslerinin doğal ortamında zemin altında yaşadığına dikkati çeken Ceylan, büyük bir trajediye şahit olduklarına değindi.
Ceylan, şöyle konuştu:
"Derinlerde rastladığımız deniz patatesleri (Brissopsis lyrifera) doğal ortamında zeminin altında yaşarlar. Zeminin üzerinde görebilmek çok nadir bir olaydır. Yüzlerce belki de binlercesi zeminin üzerinde yaşam savaşı veriyorlar. Bunların maalesef yaşamlarını yitirdiklerini görmek çok büyük bir trajedi. Bilim insanları uzun zamandır yaptıkları ölçümlerle Marmara Denizi'nin derinliklerinde oksijen azlığından bahsediyorlar. Bunun sonuçlarından birine tanık olmak ekip olarak bizleri çok üzdü."
Görüntüleri inceleyen, İzmit Körfezi çalışmasının bilim danışmanı da olan deniz biyoloğu, araştırmacı Dr. Mehmet Baki Yokeş de "Videoda ve fotoğraflarda zemin üzerinde beyaz bir tabaka görülüyor. Bu mantar, deniz tabanı bildiğiniz gibi küflenmiş. Bariz oksijensizlikten organik materyal çürümüş, çamur zemin siyahlaşmış, üzeri küf kaplanmış, çamur zemin içinde gömülü yaşayan deniz patatesleri çamur yüzeyine çıkmışlar ama oksijensizlikten kurtulamamışlar." değerlendirmesinde bulundu.
